20. Bölüm

606 31 0
                                    

İki saattir Kerim ile Deha'nın odasında geziyordum ve açıkçası yorulmuştum . Ama onlar kötü olmadan dizginlemeyi başarmıştım .Sonunda biraz dinlenmek için kendimi salona attım . Salonda kim var kim yok bakmadan hemen koltuğa yayıldım

Karun: Uyudular mı?

Derya: Evet

Egemen ; Nasıllar şimdi ?

Derya: İki saattir bir şey yapmıyorsunuz şimdi mi aklınıza geldi yani

Utku: İyi de abla biz hep annem ve ablalar sayesinde hastalıktan kurtulduk ki zaten Kerim ve Deha abim hariç kimse kolay kolay kasta olmazdı

Derya: Neyse söylememişim sayın ve beni biraz rahat bırakın

Serdar: Gerçekten çok iyi kalplisin abla biliyorsun değil mi ?

Derya: Çocuk o toplara hiç giremeyeceğim iki hastamı kontrol etmek için sadece yarım saatim kaldı ve ben dinlenerek geçirmeye karar verdim

Biraz daha dinlendikten sonra aklıma kemik suyu çorbası yapmam gerektiği geldi

Derya: Karun abi ! Hemen gidip kemik alman lazım . Kemik suyu çorbası yapacağım.

Egemen: sen biliyor musun ki

Derya: Taha'nın küçüklüğünden beri kim yanında sanıyorsunuz siz ?

Hemen mutfağa gidip zencefil ile nane limon yaptım ve odalara götürdüm. Masaya bıraktıktan sonra ilk önce Kerim 'in ateşini ölçtüm. Şuanlık iyi olduğu için sadece sirkeli bezini değiştirdim ve Deha'nın odasına girdim . Onun da fazla ateşi yoktu ama üstü terlemişti. Onun da üstünü değiştirmek için kafasını kaldırdım ama Kerim'den kat kat ağırdı. Zar zor onu kaldırıp tişörtünü çıkardım. Aslında baya kaslıydı. Ben yeni uzun kollu bir kıyafet çıkarırken o üşüyorum veya özür dilerim diyerek sayıklamıştı . Onu umursamadan üstünü giydirdim ve biraz üstü açık şekilde yatmasına izin verdim. Aşağı indiğimde kemiklerim sonunda gelmişti. Onları hemen alıp kaynatmaya başladım. Beş saat sonra onları alıp ikisine içirecektim . İki saat içinde koşturmacalar sonunda mutfağa indim ve tekrar tencereye baktım. Bu sırada içeriye sarhoş iki kişi girdi . Onların Melike hanım ve Meriç bey olduğunu anladığımda yanlarına gittim .

Melike hanım :Benim kızım gelmişşş

Meriç bey: Şşş sessiz ol kızımız bizden rahatsız olabilir

Melike hanım: Ama ben onu çok seviyorum

Derya: Hadi gelin ikinizi de odaya çıkarayım

İkisini aşırı zorlanarak yukarı çıkardığımda ikisininde ayakkabısını çıkardım ve yatağa yatırdım. Bu sırada Melike hanım'ın saçını da açmayı unutmadım.

Aşağı indiğimde Utku ve Serdar'ın yattığını gördüm. Ben de salona Egemen ve Karun'un yanına geçtim

Karun: Yorgun gözüküyorsun istersen sen yat biz hallederiz

Derya: Kemik kaynatmayı veya hastaya bakmayı biliyor musunuz? Ya da nane limon yapmayı falan ?

Egemen: Sen çok yoruluyorsun ama

Derya: Bir oyuncuya göre fazla sesiniz çıkıyor Egemen bey ama şuan uğraşamam. Ayrıca siz niye yatmadınız işiniz yok mu yarın? Gidin zıbarın

Egemen: Senin de yarın okulun var

Derya: Yarın okula gitmeyeceğim iki tane hastam var

Karun: Annem var

Derya: Sarhoş olmuş , yarın başı ağrır büyük ihtimalle onun da dinlenmesi lazım . Size sabah size ilaç vereceğim Meriç bey odaklanamaz veya kafası ağrırsa hemen bunu verin ve dört saat geçmeden yenisini vermeyin . İlacın ardından boğazı yanmasın diye bitter çikolata ve biraz daha ayılsın diye türk kahvesi verin . Ama kahveyi sadece günde iki fincan içsin

Egemen: Nasıl bu kadar iyi biliyorsun ?

Derya: Eskiden babam çok sarhoş olduğunda baya işe yarardı.

Karun: Biz de yardım edelim sana

Derya: Siz yarın Meriç bey yerine bazı işleri yapmak zorunda kalabilirsiniz bu yüzden gidin ve yatın . İnanın ki bu bana en iyi iyilik olacak

Egemen : Ben özür dilerim

Derya: Egemen şuan hiç sırası değil hadi gidin yatın

Karun: Derya aklım sende kalacak sen de uyu

Derya: Yarın gün içinde uyurum zaten siz gidin ve uyuyun .

İkisini zar zor odaya gönderdiğimde çorbama bakmaya gittim . Sadece üç saati kalmıştı. Tekrar yukarı çıkıp Kerim ve Deha'ya baktım . Gene terlemişlerdi.  Üstlerini değiştirip aşağı indim . Onlara tekrar nane limon kaynatıp içirdim ve tekrar yatırdım. Aşağı tekrar indiğimde daha önceden ayarladığım su torbalarına sıcak su koydum ve tekrar odalara gittim . Sıcak su olsa da biraz ılıştırmış ve el ayak yakmayacak duruma getirmiştim . İkisinin de ayaklarına koydum ve alınlarındaki bezleri değiştirdim. Artık yarım saat boyunca biraz dinlenebilirdim . Mutfağa döndüm oradaki koltuğa iyice yayıldım ve başımı masaya yasladım. Biraz kafamı dinlerken üstümü değiştirmem gerektiğine karar verdim ve odama çıktım. Üstümü değiştirip tekrar mutfağa indim ve çorbaya baktım. Yaklaşık bir saati kalmıştı. Bir buçuk saat içinde her zamanki yaptıklarıma devam ettim ve çorba olunca kaselere aldım . Bu hastalığı tamamen ortadan kaldıracak olan iksirdi . İlk önce Kerim'in odasına gittim ve onu uyandırdıktan sonra yavaşça içirdim. Onunki bitince Deha'nın odasına gittim ve ona içirdim. En son tepsileri alıp mutfağa götürdüm ve bulaşık makinesine dizdim . Şuanlık sadece grip ilacı verip uyumalarını bekleyecektim . Bu sırada ben de az olsun dinlenebilirdim .

Mafyanın Kardeşi Olmak Where stories live. Discover now