EDGE ▪️1▪️Yeni Hayat▪️

1.5K 147 178
                                    




Belki de hayatın anlamı benim aradığımdan çok başkaydı. Bir dostun gülümsemesinde, sevgilinin bakışlarında saklıydı. Geçirilen ömrün bir anlam ifade etmesi için sıradan güzel anlar gerekliydi anca. Yeni bir başlangıç için hiçbir zaman geç değildi. Aylarca süren sorgulamalarım nihayete erdiğinde aradığım mutluluğun yanı başımda olduğunu görmüştüm. Bisikletimi dükkânın önüne bıraktıktan sonra arkasındaki sepetten sarkan çiçek yığınını kucaklamıştım. Ella camekândan beni görüp kapıyı benim için açtı.

"O kadar ihtiyacım vardı ki Mione. Dükkânın önünden geçenler senin çiçeklerinden soruyorlar."

Onları elimden almasına izin verirken çıkardığı makasla düzeltmesini izledim. "Ella bu verdiğin tarifi bugün yapacağım. Malzemelerin doğruluğunu kontrol eder misin?"

"Tabi ki." Dedi işini bırakıp gözlüklerini takarken. Elimdeki listeyi alıp kontrol ettikten sonra bir kalem alıp üzerine birkaç çizik attı. Pek yemek yapabildiğim söylenemezdi ancak bugün bunu değiştirmeye niyetliydim.

"Bugün ışık saçıyorsun. Özel bir sebebi var mı?"

Kokladığım sarı papatyaları bir kenara bırakırken gülümseyerek başımı iki yana salladım. "Hayır, bugün hava gerçekten güzel. Sanırım o yüzden."

Ella altmışlı yaşlarındaydı. Annesinden kalan bu çiçekçiyi işletmeye devam ediyordu. Bu küçük kasabada neredeyse herkes birbirini tanıyordu. Başta beni yabancılasalar da şimdilerde böyle bir durum kalmamıştı. Her gün bahçemde yetişen güzel çiçeklerimi topluyor buraya getiriyordum. Evden kasabaya yaklaşık on kilometre kadar yol vardı. Patikalar ve muazzam vadi manzaralarıyla geçen yolda başka hiçbir şey yoktu.

"Herkes senin yaptığını başaramazdı. Özel bir insan olduğunu ilk günden anlamıştım."

"Beni utandırıyorsun." Dedim içten bir şekilde.

"Çaya kalmak ister misin?" dediğinde kapıya ilerliyordum.

"Bugün biraz geç kaldım. Sally'e uğrayıp eve gideceğim. Ama büyük papatyandan alıyorum."

Gülerken başını salladı.

Bisikletimi elimde tutarak Sally'nin pastanesine ilerliyordum. Çiçekli elbisem rüzgarda uçuşurken bugünün gerçekten güzel bir gün olduğunu iliklerime kadar hissediyordum. Genelde çiçeklerden kazandığım parayla birkaç kitap alır, pastanede kahvemi içerken okurdum. Kasabaya her gün inmesem de bugün içimde bir istekle uyanmıştım. Zaten yakın olan pastaneden içeri girerken kapıda çalan zilin sesiyle Sally bana döndü. Orta yaşlarında dünya tatlısı biriydi.

"Hemen otur, masanı kapmasınlar diye rezerve ediyordum."

"Sana güvenebileceğimi biliyordum." Diyerek gösterdiği yere otururken şakalaştığı belliydi. Hiçbir zaman burası pek dolu olmazdı.

"Aynısından mı?"

"Bugünlük sadece çay alacağım. Kruvasanları paketleyebilirsen çok güzel olur Sally. Evde kahvaltı yapacağım."

"Hemen geliyor." Dedi tezgâhın arkasına geçerken. Elimdeki çiçeği burnuma götürüp derin bir nefes alırken kokunun ruhuma işlediğini hissettim. Sabahki sorgulamalarım zihnime tekrar dönerken huzuru düşündüm. Çok da önemli hiçbir şey yapmadan hatta kimse olmadan her şeyin yetebileceği gerçeğini. Her sabah eve adım atarken kalbimin çarpıtan o heyecanın büyüsünü.

Sally paketi önüme bıraktığında az önce aldığım parayı tezgâha bırakarak kapıya yöneldim. "Çok teşekkür ederim." Dedim el sallayarak. Bisikletime binip ilerlerken güneş yüzüme vuruyor, öğlen saatinin geçtiğini haykırıyordu. Yine de olabildiğince sakin pedal sürüyordum. Tüm yolu keyifli geçirerek eve vardığımda bisikleti bir kenara tutturup kapıyı açtım.

आप प्रकाशित भागों के अंत तक पहुँच चुके हैं।

⏰ पिछला अद्यतन: Aug 25, 2023 ⏰

नए भागों की सूचना पाने के लिए इस कहानी को अपनी लाइब्रेरी में जोड़ें!

MERCY | Tomioneजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें