▪️37▪️ |Portre

9.7K 499 2.2K
                                    

Bölüm için video önerim :)


SEZON FİNALİ

"Hazır mısın?" dedi Lucius kapıdan içeri girdiğimde. Bana hızla bir bakış atıp elindeki kasayı sihirli çantanın içine ilerlettiğinde yutkundum. Çanta küçülüp cebe sığacak bir boyut almıştı şimdi. Hazır mıydım gerçekten? En başından beri seçeceğim yol değişmemişti. Asam avuçlarımdayken daha fazla düşünmeyecektim bile. Ona bir casus olduğumu unuttursam da hislerini silemezdim. Ve böylece buradan gitmekten vaz geçmeme ihtimali de doğuyordu.

"Lucius." Dedim başımı hafifçe iki yana sallarken. Bu adamın beni öldürdüğünü kendi gözlerimle görmüştüm. Ama gri gözlerine yavaşça yerleşen hayal kırıklığı tekrardan beni esir aldı. Gördüğüm her ne ise içten içe inanmıyordum ve bu aptallığımın beni ölüme götürmesine izin vermekti aslında.

"Bir kaçak olarak yaşayacaksın. Ömür boyu." Dedim ona doğru adımlarken.

"Beni ikna etmeye çalışmayı bırak. Her şeyi ayarladım. Buradan bir muggle limanına cisimleneceğiz. Bizi işte orada asla bulamaz."

"Aile adını, geleceğini kaybedeceksin. Hayatını biliyorum Lucius, sen Bellatrix veya Rodolphus gibi değilsin. Sana tapan bir ailen ve önünde yılların var. Ama benimle kaçtığın zaman onların da öldürüleceğini biliyorsun."

Söylediklerimle sanki düşünmeyi tercih etmediği şeyler aklına gelirken dudakları ince bir çizgi halini aldı. Şık damatlığının içinde platin saçları alnına dökülmüştü. Benim kadar acı çekiyordu. Adımların yanı başında son bulduğunda bir elimi koluna yerleştirdim.

"Yakalandığımızda bize işkence edip öldürecekler. Ailene de bunu yapacaklar. Malfoy soyadı tarihten silinmiş olacak."

Gözleri ona dokunan elimi izliyordu. Derin solukları onun içerisinde olduğu durumu haykırırken öfkeyle arkasını döndü. Elleri yüzüne kapanırken gri yatağa oturdu. Derin bir savaştaydı. Bense suskunca izledim. Gözleri gözlerime tekrardan ulaştığında bakışları yeniden yumuşadı. Ve titreyen sesiyle sordu.

"Bu adil değil." Dedi başını iki yana sallarken. "Bu lanet hayatta! Bir kez! Bir kez gerçekten bir şey istedim. Seni ölüme atamam. Bunu yapamam. Sen yanı başımdayken başka bir kadınla evlenemem."

Bellatrix seni bu düğüne zorladı Lucius. Dostun.

Kalbim acıyordu. Siyah kürede gördüğüm acı çeken yüzü bana kendi isteğiyle beni öldürmediğini haykırıyor gibiydi çünkü. Bu yüzden inanmıyordum. Asla inanmayacaktım. Kilit nokta da tam olarak söylediği bu cümlelerdi. Benim görevim için öleceğimi düşünüyordu ve bu yüzden kaçmak istiyordu. Her şeyi bırakarak.

Hayatımda ilk defa yakmadan ve yıkmadan, şefkatle sunulan bir aşkı izliyordum. Hayır onun Draco ile bir alakası yoktu. Lucius Malfoy beni benden çok seven yaşayan tek insandı. Gözlerimden damlayan yaşlara engel olamazken onun yanına ilerledim ve yatağa oturdum.

"Bir keresinde." Dedim derin bir soluğu içime çekerken. "Sana yalan söyledim. Kendimi de defaalrca aynı yalanla kandırdım. O anları unutmuş gibi davrandım Lucius."

Gri gözleri bana döndü. Uykusuzluktan morarmış gözaltları merakla parlıyor, ama duyacaklarından korkuyor gibiydi.

"Çok sarhoştum. Ayıkken yapamazdım. Çünkü kendime yakıştıramıyordum. Sana asla intihar etmeyeceğimi söylediğim gün ikimize de yalan söylüyordum. Deli gibi sarhoş olduğum bir gün arabanın altında isimsiz bir kadın olarak can vermek istedim. Hiçbir acı veya pişmanlık olmayacaktı."

MERCY | Tomioneحيث تعيش القصص. اكتشف الآن