-Her Nefeste Sonsuzluk ve Aşk-

1.1K 118 48
                                    

Bölüm şarkımız
Can Ozan - Toprak Yağmura
Keyifli okumalar dilerim :)

☘️

Günümüz...

Oğuz'un kravatını düzeltirken gülümsüyordum. Telaşından içini dışına çevirmeyi nasıl başarmıştı bilmiyordum ancak kısa taraf üstte kalmıştı.

"Ben yeteri kadar heyecanlıyım zaten. Sen bari biraz sakin ol."

Heyecandan yerinde duramıyor gibiydi. "Kızım nasıl sakin olayım. Birazdan baban gelecek. Sen üç aylık hamilesin ve biz daha evli bile değiliz."

Kahkaha sesim evin içinde çınladı. "Yaparken düşünecektin onu."

Bu kadar rahat olmama bir anlam veremiyormuş gibi bakıyordu. "Farkındaysan senin babandan bahsediyoruz. Hani emekli başkomiser Fatih Altun... Hatırladın mı?"

Gülümserken yine başımı olumlu yönde salladım. "Senin baban da emekli polis. Korur o seni merak etme. Ayrıca ben anneme söyledim."

Şok olmuş bir ifadeyle yüzüme baktı. "Ne yaptın?"

"Anneme hamile olduğumu ve evlenmeye karar verdiğimizi söyledim."

Arkasındaki duvardan destek almaya çalışırken olduğu yere yığılacak gibi bir hâli vardı.

"Fatih amca beni öldürecek. Çocuğumuz babasız kalacak demedi deme!"

"Hiçbir şey olmaz. Sakin ol. Annem onunla konuşacak."

"Çok güzel. Gerçekten harika..."

Kendi kendine söylenerek içeri gitti. Ben de masadaki peçetelerin yönlerini düzelttim. Fırındaki yemeği kontrol ettim. Her şey hazırdı.

Hem Oğuz'un ailesi hem de benim ailem bu akşam bize geleceklerdi. Annem hariç kimse hamile olduğumu bilmiyordu.

Aslında babamın vereceği tepkiden korkmasam anneme de söylemez herkese sürpriz yapardım ancak bu gecenin kanlı sonlanmasını istemiyorsam, ya da babama inme inmesini, önceden annem, babama söylemeli ve onu sakinleştirmeliydi.

Bütün hazırlıkların tamamlandığına ikna olmak için her şeyi tekrar kontrol ettim. Hiçbir eksik yoktu. Bugünün kusursuz olması benim için çok önemliydi.

Hem bebeğim anneannesiyle, babaannesiyle ve dedeleriyle tanışacaktı hem de biz evleneceğimizi söyleyecektik.

Üç ay, ailelere haber vermek için geç bir zamandı ancak bebeğimin ve benim sağlık problemlerimiz daha öncelikliydi. İlk önce her şeyi kontrol altına almalıydık.

Bulantılarım biraz olsun azalmıştı. Şekerim kontrol altındaydı, değerlerim son derece iyiydi. O yüzden artık onlara söylemenin zamanı gelmişti.

Zil çalmadan birkaç dakika önce Oğuz heyecanını bastırmaya çalışır bir hâlde yanıma döndü.

"Sevgilim sakin olur musun? Şu an benim senden daha heyecanlı olmam gerekiyor ama sen daha heyecanlısın."

"Sen de fazla sakinsin. Korkuyorum kızım. Baban bir pislik çıkarmaz değil mi?"

"Atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Ne yapabilir ki?"

Salonda dolaşmaya devam etti. "Ne bileyim? Çeker vurur belki."

"E, yok artık. Ayrıca emekli olurken silahını teslim etti. Bireysel silahlanmaya da son derece karşı biri o. Yani kesin bilgi vurmaz seni."

"Öyle diyorsan..."

"Diyorum."

Oğuz'un sakinleşmesine fırsat kalmadan zil çaldı.

Belki Bir Gün || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin