-Unutulan Sevgi Tohumları-

2K 207 300
                                    

Selamlaaar!
Bölüme hazır mıyız?
Bu bölüme eşlik eden şarkımız;
Jehan Barbur - Aşk Bitti
Keyifli okumalar dilerim :)

☘️

"Oğuz! Yavaş olsana!"

Nefes nefese kalmıştı. Bir kez daha sertçe vurdu.

"Ya nazik ol diyorum!"

Cevap vermeden elinin tersiyle alnını sildi. "Okşayarak sokamam ya bunu buraya! Sus iki dakika!"

Daha fazla karışmadım. "Nasıl biliyorsan öyle yap."

Hızlıca kavrayıp bir kez daha zorladı. "Ne darmış!"

Ters bir ifadeyle bakıp cevap verdim. "Kusura bakma elimizde bu var."

Geri çekilip ölçercesine baktı. "Biraz daha geniş olsaydı ne olurdu?"

"Hadi mızmızlanma da bir daha dene."

Bir daha denedi ancak başaramadı. "Yok bu böyle olmayacak. Tutsana şunun ucundan."

Abartılı bir ifadeyle bakıp kaşlarımı havaya kaldırdım.

"Yok artık. Onu kaldırmak için benden yardım mı istiyorsun?"

"Ne var yardım etsen? Sığmıyor işte."

"Of Oğuz, bir şeyi beceremedin!"

Öfkeyle geri çekilip elindeki bavulu yere bıraktı. "Yok olmuyor. Tutturdun benim arabamla gideceğiz diye... Bagajına iki bavul bile sığmıyor."

İkimizin bavulu da çok büyüktü ve bagaj hacmim az olduğu için bavulunu bir türlü sığdıramamıştı.

"Arka koltuğa koyalım dedim sana."

Dalga geçiyormuşum gibi arka koltuğa baktı. "Buzluğu nereye koyacağız?"

Bu kez haklıydı. İnsülinlerimin bozulmaması için onu yanımda götürmek zorundaydım.

"Daha da önemlisi ben bu arabaya nasıl sığacağım?"

Arabama bakıp dalga geçmeye devam etti. "Sanırım ayaklarımı burada bırakmamız gerekecek."

En sonunda pes ettim.

"Tamam, senin arabanla gidelim."

"Sonunda ikna oldun."

Acele etmesi için elimi salladım. "Söylenme. Vazgeçeceğim şimdi gitmekten."

Tehdidimi ciddiye almayan bir ifadeyle bakıp bagaja koyduğu bavulu ve yerdekini alıp kendi arabasına taşıdı. En son buzluğumu da bagaja yerleştirdiğinde geri çekilip ellerini çırptıktan sonra bagajı kapattı.

"Ha şöyle ya! O neydi öyle?"

Elimi havaya kaldırıp parmağımı ona doğrulttum. "Kızıma laf söyleyip durma. Küçük müçük yetiyor bana."

Yorum yapmadı ancak bakışlarındaki memnuniyetsizlik kendini belli ediyordu. İkimiz birlikte arabaya binip sonunda yola çıktık.

Aslında arka koltuğa oturmayı düşündüm ancak beni zorla kucaklayıp ön koltuğa oturtmasından korktuğum için buna yeltenmedim bile.

Yola çıkalı neredeyse bir saatten fazla olmuştu. Arabadaki sessizlik beni rahatsız edince radyoyu açtım. Nostalji kanallarından birine denk gelmiştim.

Dursun dünya dönmesin sensiz.

Yaşatmasın Allah'ım sensiz.

Oğuz ileri uzanıp sesi biraz daha açtı.

Belki Bir Gün || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin