-Ayrılıklar Sevgiyle Beraber-

2K 213 345
                                    

Herkese merhaba!
Bölüm şarkımız;
Ercan Turgut - Tövbe
Keyifli okumalar :)

☘️

Ekim 2010
Leyla

Yatakta uzanmış, başımı Oğuz'un göğsüne yaslamıştım. Boynundan aşağı sarkan zinciriyle oynarken huzurla kokusunu içime soluyordum.

Birden kuvvetli bir şekilde öksürünce başımı kaldırıp baktım.

"İyi misin?"

Saçlarımı okşayıp gözlerime aşkla baktı. "İyiyim, merak etme. Sadece biraz üşütmüşüm."

Başımı tekrar göğsüne yaslayıp dinledim. Nefes alırken ince bir ses geliyordu. "Oğuz, ciğerlerini mi üşüttün yoksa?"

Beni yatıştırmaya çalışır gibi bir ifadeyle baktı. "Mühendislik okuduğunu sanıyordum. Tıp değil..."

Yavaşça koluna vurdum. "Dalga geçmesene. Gerçekten ciğerlerinden ses geliyor."

Kalp atışları, gelen sesi öyle bir bastırmıştı ki dikkatli dinlemeyince sesi alamamıştım.

"Endişe etmeni gerektirecek bir şey yok. Birkaç güne geçer."

Yattığım yerden kalkıp elbisemi üzerime geçirdim. "Olmaz öyle. Ben şimdi sana güzel bir karışım yapacağım. En azından öksürüğünü keser."

İtiraz etmesine rağmen onu dinlemedim. Saçımı öylesine tepemde toplayıp mutfağa geçtim.

Birkaç dakika sonra Oğuz da peşimden gelmişti. Annemin geçen ay gönderdiği zeytinyağını çıkardım. Ben yiyemiyordum ancak ev arkadaşım çok sevdiği için dolapta muhakkak pekmezimiz olurdu. Onu da çıkardım. "Şurada biraz ceviz de olacaktı."

Oğuz, hiçbir şey söylemiyor sadece beni izliyordu. Tavaya yağı ve pekmezi döküp parçalara ayırdığım cevizi de ekledim. "İki dakika kaynasın ondan sonra soğutup vereceğim sana."

Arkamdan yaklaşıp omuzumun üzerinden tavaya baktı. "Sen onun içine ne kadar pekmez koydun?"

"Bir çay bardağı kadar."

Sessiz kalınca merakla arkama baktım. "Neden sordun ki?"

Gözlerinde yaramaz bir ifade vardı. "Sen ne olsun istiyorsun?" Kollarını belime sarıp boynumu öptü. "Yetmedi galiba?"

Ne ima ettiğini anlayınca koluna vurdum. "Terbiyesiz seni! Ben burada kimi düşünüyorum acaba? Gelmiş bana ne diyor!"

Kollarından kurtulmaya çalıştım ama bırakmadı. "Tamam, tamam kızma. Bir şey demedim."

İki dakika dolunca pekmezin yanmasına izin vermeden ocağın altını kapattım. Kâseye döküp soğuması için bekledikten sonra içine bir kaşık koyup uzattım.

"Hadi, ye bakalım."

İlk önce eğilip kokladı. Küçük bir çocuk gibi yaptığı bu hareket gülümsememe neden oldu.

"Merak etme, tadı güzel."

Yine de dilinin ucuyla tadına bakmadan yemedi. Ancak tadını beğenmişti. Bütün kâseyi kaşıklayıp bana geri uzattı. "Bir daha yapsana."

Kahkahama engel olamadım. "Bir kâse yeterli bence. Yoksa yerinde zıplamaya başlayacaksın."

"Bir şey olmaz. Yatak çok uzakta değil."

"Of Oğuz! Yapmasana şunu!"

Utançla kızarınca bir kez daha sarıldı. Çıplak göğsü omzuma değiyordu. Ten uyumumuz o kadar iyiydi ki sadece bana temas etmesi bile aklımın edepsiz düşüncelerle dolmasına yetiyordu.

Belki Bir Gün || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin