-Özlemekmiş Oysa Sevmek-

2.1K 226 489
                                    

Selaaam! Sonunda o çoook
merak edilen bölüme geldik.
Hadi bakalım bölüm sonuna görüşürüz.Bölüm şarkımız;
Haluk Levent - Acılara Tutunmak
Keyifli okumalar dilerim.

☘️

Öfkeden titriyordum. Merdivenin tırabzanlarına güçlükle tutunurken güçlüymüş gibi davranacak hâlim yoktu. Karşımdaki kadın gülümsemeye devam ederken gözlerimdeki tiksinen bakışlar ona ulaşmıyor gibiydi.

Ömrüm boyunca en son görmek isteyeceğim yüz bile değilken şu an pişkin pişkin gözlerime bakıp gülümsüyor olması içimde tarifi mümkün olmayan bir öfkeye neden oluyordu.

Burada ne işi vardı? Her şeyden önemlisi nasıl böyle rahat bir ifadeyle karşımda dikilebiliyordu?

Utanmadan bana uzattığı eline bakmadım bile. Sıkmayacağımı anlayınca geri indirdi.

"Anlıyorum. Hâlâ kızgınsın."

Kızgınım! Öfkeliyim! Sen, benim on senemin katilisin!

Dakikalarca sustum. İçimde öfke patlaması yaşarken kadına tek kelime edemiyordum. Midem bulanıyor, ağzımın için uyuşuyordu. Gözlerim kararmaya başladığında daha fazla ayakta durmaya çalışmadım. Kendimi basamağın üzerine bırakıp oturdum.

"Biri yardım edebilir mi?"

Etrafıma kaç kişi toplanmıştı, bana ne oluyordu hiçbir fikrim yoktu. Sesler bir uğultudan ibaretti. Gözlerim tamamen kapandığında zifiri karanlığın içine düştüm.

Ne kadar süre baygın kaldım bilmiyorum ancak yavaş yavaş gözlerimi açarken revirde olduğumu anlamam uzun sürmedi.

"İyi misin?"

Oğuz'un sesi kulaklarıma doldu. Bayılmadan önce olanlar aklıma gelince başımın ağrıdan patlayacak gibi olmasına bile aldırmadan hızla yattığım yerden kalktım.

"Değilim! Senin yanında kaldığım sürece de iyi olmayacağım!"

Sedyeden inip yerdeki ayakkabıları ayağıma geçirdim. Revirden çıkmak üzere hareketlendiğim sırada Oğuz, bana yetişti.

"Çok ani oldu biliyorum. Birdenbire karşına çıkmamalıydı."

Ellerimi göğsüne yaslayıp var gücümle ittirdim. Her zamankinin aksine bu kez onu sarsmayı başarmıştım. Sanırım geçirdiğim öfke krizi bana olağan dışı bir güç vermişti.

"Birdenbire mi çıktı! Birdenbire!"

Elimi saçlarımın arasına karıştırmış deli gibi odanın içinde dönüp duruyordum. "Hayatımda en son bile görmek istemediğim insan bana elini uzatıp tanışmaya kalktı!"

Bir kez daha yanına ulaşıp onu ittirdim. Hırpalamak, verebildiğim kadar fiziksel zarar vermek istiyordum. Kesinlikle kendimde değildim.

"Senin bana hiç mi saygın yok! Ne işi var onun burada!"

Ellerimi tutup beni sakinleştirmeye çalıştı. Ancak onu dinleyecek hâlde değildim.

"Bırak! Benden bu kadar!"

Kapıyı açıp koridora çıktığımda Oğuz peşimden geliyordu.

"Zaten burada kalmak başlı başına bir hataydı! Günler önce yapmalıydım bunu!"

Beni kimin duyacağını umursamadan bağıra bağıra konuşuyordum. Odama ulaşmama az bir zaman kala koridordan bana doğru yürüyen kadınla adamı gördüm.

Belki Bir Gün || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin