-Öyle Bir Gel ki Bana Nefes Nefese-

2.1K 208 326
                                    

Herkese merhaba!
Bölüm şarkımız;
Cem Adrian & Hande Mehan -
Sen Benim Şarkılarımsın
Keyifli okumalar.

☘️

Yerdeki bavulun sapını yukarı çekip arkamdan sürüklerken buzluğu kucağıma aldım. Apartman kapısına vardığımda bavulu olduğu yerde bırakıp zile uzandım.

Ya kapıyı açmazsa? O zaman ne yapacaktım?

Kısa bir an için çaresizliğe kapılacak gibi olsam da yanıldığımı belirten otomatın sesi apartmanda yankılandı. Duyduğum ses endişelerimin yersiz olduğunu hissettirmişti. Yüzüme yayılan gülümsemeyle ileri uzanıp kapıyı ittirdim.

Kapının kapanmaması için kalçamla yaslanırken bavulu içeri çektim. Kucağımdaki buzluğu dengede tutmaya çalışıyordum.

Merdivenleri çıkmaya başlarken mecburen bavulu da elime aldım. Ancak umurumda değildi. Sesine, kokusuna öyle muhtaçtım ki basamakları çıkarken nefes nefese kalışım bile beni rahatsız etmedi. İçimde tarifi olmayan bir mutluluk vardı. Artık son noktaya gelmiştik. Onu bulmuştum ve bu ders verme işi bitmişti.

Zaten amacı da bu değil miydi? Hem Oğuz, benim kadar insafsız değildi. Benden intikam alıyordu ancak onun canının yandığı kadar benimkini yakmaya kıyamıyordu.

Şimdi kapıyı açacak ve bana sıkıca sarılacaktı. O ânın hayaliyle merdivenleri hızlıca çıktım. Daireye ulaştığımda elimdekileri yere bırakıp nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

Karşımdaki kapıya bakarken henüz açılmamış olması umudumu kıracak gibi olsa da her şeyin güzel olacağına dair kendimi telkin ettim. Bir süre daha sakinleşmeyi bekledikten sonra ileri uzanıp zili çaldım.

Geri çekilip açmasını beklerken dağılmış olan saçlarımı düzeltip kolumdaki lastikli tokayla topladım. Sabırsızca beklerken kollarımı göğsümde birleştirmiş, bir ayağımı yere vuruyordum.

Kapının açılması için olağan süreyi doldurduğunda içim korkuyla kaplandı.

Evde değil miydi? Apartman kapısını ondan başka kim açmış olabilirdi? Ya yanlış dairenin ziline bastıysam?

Sorular aklımı meşgul ederken sakin kalmaya çalıştım. Yanlış dairenin ziline basmam mümkün değildi.

Derin bir nefes aldım ve sakinleşen zihnimi daha mantıklı düşünmeye davet ettim.

Yanlış dairenin ziline basmadığıma ve arabası da aşağıda olduğuna göre kesinlikle evdeydi.

Bir kez daha zili çaldım. Zil sesi zihnimde birkaç yankılandığında sanki kendimi dışarıdan izliyor gibiydim. Öyle acınası hâldeydim ki...

Birkaç saniye geçmesine rağmen yine sonuç değişmedi. Kulağımı kapıya yaklaştırdım. Bir umut ayak sesi duymayı bekleyerek...

Hiç ses yoktu. Aşağı inip Ömer'i aramayı bir an bile düşünmedim. Pes etmeyecektim.

Sadece iki gün ortadan kaybolmuştu ve benim çektiğim acının haddi hesabı yoktu. Peki, ya bunu on sene boyunca yaşamış olsaydım?

Oğuz'un neler hissettiğini artık biliyordum ancak onun yaşadıklarının yanından bile geçemeyeceğimin de farkındaydım.

Bavulu duvarın dibine ittirip kalçamı üstüne yasladım. Bekleyecektim. Onun beni yıllarca; bıkmadan, usanmadan beklediği gibi bekleyecektim.

Omuzuma astığım çantadan telefonu çıkarıp bir kez daha Oğuz'u aradığımda kapıdaki bekleyişimin yirmi üçüncü dakikasını devirmiştim.

Belki Bir Gün || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin