Hira'nın Kurtuluşu / 64

1.9K 345 424
                                    

Ben yazıyorum ama inanın atmak istemiyorum hiç, bende bir beşer olarak. Sonuçta bizde insanız ve insani duygular taşıyoruz. İnsan okuyupta niçin emeğe saygı göstermez... Ama ben yinede önce Allah rızası için sonra da vefalı okullar için attım...

Üzücü olan ne biliyor musunuz nerede bizim Dimize, örf ve adetlerimize uygun olmayan kitap varsa güzel yapılması bile önemli değil okurları satırlara yorum yağdırır haldeler. Burası daha öncede dediğim gibi benim kazanç kapım değil ama insan üzülüyor çünkü kötülük çok çabuk yayılıyorken destek buluyorken, böyle bir mecrada dini kitap yazanların emeğine destek veren çok az kişi. .. Bir düşünün demek istediğimi çünkü Br yıllardır yazmaktan yoruldum artık... Yeni kitabım Esaret hayat bile sırf gençlere ibret için yazıldı. Oradan da ne hayatlar çıkacak. O evlerde çalışmak zorunda kalan kızların kaç tanesinin acı hayatı ortaya çıkacak ibret olsun diye yazmak nasip olursa... Ama bizim de moralimiz olursa yazıp aktara biliriz daha güzel bir şekilde.

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Kardeş, canından kanından, kendinden bor parçaydı. Birlikte büyüdüğün, yeri geldiği zaman aynı kıyafeti giyip, aynı yatağa yattığın, aynı tabağa kaşık daldırdığın, oyunlar oynadığın, bazen de en çok kavga ettiğin ama asla ve asla vazgeçemediğin canındı. Hare içinde kardeşleri çok değerliydi evlatları gibiydi. Kocasıyla birlikte ağlayarak korku içinde kız kardeşinin oturduğu lüks binanın önüne geldi. Ramiz karısının haline üzülüyordu arabanın kapısını açıp " gel Hare'm " deyip elini tutup indirdi.

Hare korku içinde binaya bakıp
" Burası onların aile binası ve çok güçlü sayılabilecek bir aileler " der demez Ramiz kükreyerek " onlar ateş olsa ne olacaklar ki Hare'm?! Ben de lavım eritirim hepsini...!" Deyip binaya girecekleri vakit kız kardeşinin kaynanası ve kayınpederi barikat gibi önlerinde durdu. " Giremezsiniz evimize...! Seni daha öncede uyardık Hare...! Kız kardeşinin yuvasını yakacaksın...!" Diye ağızlarına geleni saydılar.

Ramiz kaşlarını çatarak " yaşınıza bakmam yakarım haberiniz olsun...! Karıma karşı saygılı olun ! Benim karım değil sizin o serseri oğlunuz ve siz yakacaksınız o yuvayı...! Zaten de ortada bir yuva kalmamış...! Daha önceden alınmış bir sürü darp raporu varmış...! Polislere durumu bildirdim...!" Der demez endişe içinde " sen kim oluyorsun ki?" Dediler.

Ramiz kendinden emin bir şekilde
" görev gazisi olarak sivil polis emeklisi Ramiz Tunahan'ım...! Şimdilerinde ünlü dedektiflik ofisi sahibi koca Ramiz'im...! Hare'nin kocası, Hira'nın eniştesiyim...! Daha tanıtayım mı kendimi?!" Dedi.
Karı koca birbirlerine baktılar " sen şimdi mi Hare'nin kocası oldun?! Halbuki sahip çıkıyorsun diye duymuştuk...!" Dediler.
Hare gözleri dolu dolu kocasına baktı. Ramiz kükreyerek " kim demiş bak şimdi karımın yanındayım...! Ve karımın ailesinin de yanındayım...! O boş tehditlerinizi birde bana yapsanıza...! Görün bakalım koca Ramiz karısına ve ailesine nasıl sahip çıkıyormuş...!" Dedi.

Tam o esnada pilosler gelince hemen üst kata çıktılar. Hira ablasının ve polislerin geldiğini görünce rahat bir nefes aldı ama kaburga kemikleri aldığı darbelerden dolayı feci bir şekilde canını yakıyordu. Kilitli kapıyı polisler çilingir yardımıyla hemen açmışlardı. Kapı açılınca Hare koşarak içeri girdi Ramiz'de peşinden. Hira oğluna sarılmış yüzü gözü morarmış, yer yer kan kurusu bulunan üstüne başına bakıp hıçkırarak
" Hira'm!" Deyip sarıldı. Ramiz hüzünlü bir şekilde bakarken küçük çocuğun da bir gözünün morarmış ve şiş olduğunu görünce dehşete düşmüştü.

Polisler hemen Hira'yı ve oğlunu alıp gittiler. Peşinden Hare ve Ramiz'de gideceklerken yaşlı kadın ve kocası
" çok ayıp bu yaptığınız...! Karı ve koca arasına girilmez...! Pire için yorgan yakıyorsunuz...!" Dediler.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Donde viven las historias. Descúbrelo ahora