Koca Öküz Ramiz /29

2.6K 298 371
                                    


Vallahi sizlere kıyamadım görümcemin kızının düğününden telefonu çantanın arkasına koyup yüklüyorum onca ailemin yanında...😅😅 hadi sizde güzel yorumlar atın da yoğunluktan dolayı gece okumaya çalışırım ya da yarın...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Hüma ve Tuğrul, Tunç ve ailesini ziyaret ettiler ama Tuğrul sinirden ölmek üzereydi. Ve Hüma'ya da çok öfkeli davranıyordu.
Tunç'un annesi Cevriye hanım yaşlı nur yüzlü ağzı dualı bir kadındı. Tunç'tan büyük olan iki ablası da hastaydı doğdu doğalı. Cevriye teyze Hüma ve Tuğrul'un evliliğinin ne şartlarda olduğunu biliyordu. Görmüş geçirmiş bir kadın olarak Hüma'nın konuşmasına hâl ve hareketlerine çok dikkat etmişti. Çokta beğenmişti genç yaşın da olmasına rağmen. Kızlarına da çok güzel davranmış ve hasta oldukları için bazıları gibi yapmamıştı.

Tuğrul'u oğlundan ayıramazdı ki. Çünkü Tuğrul oğluna abilik yapmış burs verip cebine harçlık koymuştu, sık sıkta ellerinde poşetler " Cevriye teyzem..." diye ziyaretine gelmişti yıllarca. Halen daha oğlunun muhasebe işlerini yapar bir kuruş dahi almazdı " senin bakmak zorunda olduğun yaşlı annen ve hasta kardeşlerin var..." diye. Yanında oturan Tuğrul'un dizine buruşmuş ama nurlu ellerini mecalsiz bir şekilde koyup
" Tuğrul oğlum size o iftirayı atanlar bilmeden çok büyük bir iyilik yapmış... Büyük bir ödül vermiş o mendebur üvey anan ve o suratsız eski karın..." dedi kısık sesiyle.

Tuğrul tebessüm ederek " ilahi Cevriye teyzem " der demez " yalan mı şöyle bir baksana körpecik kız hemde ağırbaşlı akıllı uslu bir karın olmuş..." deyince Tunç'ta gülmeye başladı. Tuğrul karısına bakıp gülerek " çok haklısın Cevriye teyzem " dedi kulağına eğilip.
Cevriye teyze kahvesini içen Hüma'ya bakarak " ben seni çok sevdim gelin hanım kızım " deyince Hüma tebessüm ederek utangaç bir şekilde " çok teşekkür ederim Cevriye teyze sizde muhterem bir kadınsınız..." dedi.

Cevriye teyze başında ki beyaz yazmasını düzeltip " oğlum Tunç bize Rabbim'in bir mükafatı... İki tane genetik hastalıkla doğan yavrumuzdan sonra doktorlar siz daha çocuk yapmayın aynı olur...dediler. Rahmetli kocamla Allah'a teslim olduk... Ama yıllar sonra hiç ummadığımız bir anda Tunç'a hamile olduğumu öğrendik... Çoğu kişi aldırın bir hasta çocuk daha nasıl bakacaksınız... dedi. Ama biz Allah'ın verdiği bir cana kıymaktan korktuk... Allah bize verdiyse vardır bir hikmeti dedik aldırmadık... Sonra oğlum doğdu bir mucize gibi hemde sağlıklı iri yarı bir oğlan çocuğu olarak çokta zeki çıktı... Bizim elimiz kolumuz desteğimiz oldu yıllardır... Kocam öldü oğlum evimizin erkeği kaldı hayırlı evlat benim oğlum... Çok şükür işini de kurdu ismi de kazandığı davalar yüzünden duyuluyor tanınıyor yavaş yavaş... Evlen diyorum evlenmiyor..." deyip gözleri dolu dolu
" ama biliyorum bizi düşünüyor... Ya evlendiğim kız sizi incitirse, ya sizle kalmak istemezse diye dert ediyor... Sorun değil oğlum zaten evde yardımcımız Muazzez kızım var sen bize yakın oturursun... diyorum ama işte yine cesaret edemiyor peşinde de bir sürü eksik etek var... Korkuyorum birgün biri aklını çelecek diye " der demez Tunç " annem " deyince
" ne annesi yavrum ?" deyip Hüma'ya bakarak " ben seni çok sevdim ve beğendim... Akrabalarında, çevrende şöyle senin gibi hanım hanımcık bir kız varsa Tuğrul oğlumla bir olup yapın aralarını Tunç kocanı çok seviyor ve güveniyor tabi bende öyle..." dedi.

Hüma tebessüm ederek " nasip kısmet Cevriye teyzem... Rabbim yazdıysa olur niye olmasın... Nikah galu belada kıyılır bildirilir... Vardır elbette Tunç abiminde galu belada nikahının kıyıldığı bir dilber..." dedi ve kocasına baktı. Tuğrul karısının konuşmasını dinlerken kendinden geçmişti ama gözlerine bakınca yine sert kabuklu hallerine büründü.

*****
Tuğrul ve Hüma, Tunç'un evinden çıktıktan sonra Ramiz'in evinin önüne gelince yine taksiden indiler. Hüma karşısında gördüğü beş katlı bahçe içinde ki apartmana baktı " çok işlek bir yer" dedi içinden. Tuğrul dış kapıyı açan güvenliğe teşekkür ederek giriş katın zilini çalınca Hare kapıyı açtı " Tuğrul abi buyur gel " der demez Ramiz'de kapıya gelip " hoş geldiniz buyurun " deyip dostuna sarılırken arka taraftaki utangaç ve çok genç olduğu her halinden belli olan siyah feraceli ve geniş bir şekilde bordo renk şal örtünmüş Hüma'ya bakarak fikir yürütmeye başladı mesleki olarak bir
alışkanlıktı bu.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt