Senin Yüzün Gülmeyecek mi?/ 9

2.5K 306 222
                                    


Bu bölüm kitapkolik_46 okuruma gelsin... Kendisinin gönlü kırılmış bölüm atmadım diye... Şu mübarek günde asla gönül kırmak istemem... Bir önceki kesite yazmış taa Dünyanın bir ucundan canım benim ya...😍😍😍🥰🥰

🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Günler aynı şekilde geçip gidiyordu.
Canan ve Beyaz o gece Sabri'ye yakalanmışlardı. Sabri kızgın bir şekilde " gönderin şu serseriyi biri görürse bu durumu nasıl açıklayacaksınız gece gece?! Bir de sizin yüzünüzden mi rezil olacağım?!" Deyip Tufan'na da kızmıştı
" defol git kapımın önünden...! Ayakta duracak halin yok serseri...! Siz ikiniz de bu ayyaşın dediğine mi inanıyorsunuz?! Bu serseri kendin de bile değil...! Hüma ve Tuğrul birlikte değil...! Tuğrul bu defa yine böyle dediğinizi duyarasa çıldırır...! Hatırlar mısınız bir defasında da böyle gücenip gitmişti de sonra Hollanda'da olduğunu öğrenmiştik...! Bir şekilde ikna etmiş getirtmiştik...! Yine öyle bir şey yapmıştır o...! Ve yine bize dönecek...!
O kız da kendi memleketine gitmiştir halalarına, amcalarına, teyze ya da dayılarına..." diyerek göndermişti. Zaten Tufan'ın da bu olanları hatırlayacak hali yoktu ertesi güne hep olduğu gibi. Deli gibi tuhaf seslerle türküler söyleyerek ne dediği tam olarak anlaşılmayarak yürüdü gitti.

Beyaz kocasına tepki gösterecekti ki Sabri hiç olmadığı kadar sert bir şekilde " çabuk yukarıya çıkın delirtmeyin beni...! Biliyorum Tuğrul'u merak ediyorsunuz...! Ama o işi bana bırakın...! Size söz veriyorum eninde sonunda dönecek Tuğrul...! Ama siz böyle davranırsanız geleceği varsa da gelmeyecek, çok inatçı biliyorsunuz...! İyice ipleri koparacak...! Hem o bizsiz yapamayacağını da anlayacak...! Sakin ve sabırlı olun beklemede kalın...! Ben söyleyinceye kadar...! Canan kocanı böyle yaparak tamamen kaybedeceksin haberin olsun kızım...! Şimdi bana söz verin..." deyip zorla ikna edip söz alıp eve geriye çıkartmıştı.

Sabri karısının ve Canan'ın, Tuğrul ve Hüma'nın evlendiğini öğrenirlerse neler yapabileceğini tahmin dahi edemiyordu ama Tuğrul'un umurunda bile değildi biliyordu. Tuğrul yalana dolana gelemeyen birisiydi Hüma ile evlendikleri gün bir resim ve video atıp
" biz evlendik hiçbir suçumuz günahımız yoktu ama madem ortaya adımız atıldı biz de gerekeni yaptık... O karına ve Canan'a söyle bizden uzak dursunlar... Hatta sen ve çocuklarında uzak durun... Senin Tuğrul diye bir oğlun yok... Soyadım da dahil olmak üzere her şeyini bıraktım... Senin dediğin gibi ben annemin oğluyum... Malumun üzere de annemin memleketindeyiz biz... Kimseden korkum yok..." demişti de Sabri şimdilik sabırla oğlunun döneceği günü bekliyordu. Ama Tuğrul'un yokluğu çok belliydi diğer üç evladı bir Tuğrul etmiyordu hepsinin farkındaydı ve içten içe üzülüyordu oğlunun yokluğuna. Döndürmek için her yolu deneyeceğini, gerekirse alttan alacağını düşünüyordu. Ama şimdilik biraz rahat bırakacaktı niyeti buydu. Ama Canan her geçen gün " Tuğrul" diye diye kendini paralıyordu.

*****

Hüma ve Tuğrul'da tam on iki gündür tarlalarda çalışıyordu ve evleneli iki hafta olmuştu. Geceleri de ders çalışıyordu Tuğrul. Hüma ve Tuğrul zeytinlikleri de, diğer yemiş ağaçlarını da, üzüm asmalarını da budayıp temizlediler. Tuğrul hem kendi tarlalarının hepsini hemde dayısınınkileri ekmişti nohut ve mercimek, kuru fasulye, ay çekirdeği, mısır... arpa dahil olmak üzere çünkü Hüma öyle istemişti. Ama Tuğrul'da ki paralarda çok az kalmıştı çok mazot aldığı için. Tüm köylü çok yoğundu ekim dikim işlerinde olduğu için. Tuğrul ve Hüma bu sürede birbirlerini daha iyi tanımaya başlamıştı. Tuğrul, Hüma'nın bu yaştaki becerilerine ve dirayetli haline, üslubuna, sakinliğinine, sabrına, ve narin hallerine içten içe hayran kalıyordu. Nihayet ekim dikim işleri bitmişti. Artık en güzel şekilde sulayıp bakmak kalmıştı geriye ama meşakkatli işti hemde çok bebek gibi bakım gerekiyordu.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin