Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )

Kesit 🙈🙈

Tuğrul Seyhanlı bir ömür boyu yüreğine yara olacak sözleri bir bir sıraladı
" demek öyle Hüma?! " der demez Hüma gözleri dolu dolu " yanlış anlamışsın izin ver hemen Güllü ablayı arayıp sorayım ya da gidelim sen sor" dedi yalvarır bir şekilde.

Tuğrul çok kötü durumdaydı babası ve Beyaz'la konuştuktan sonra delirmiş gibiydi. Birde Beyaz kadın demişti ki
" Tufa'nın karısı hamile ama gözü görmüyormuş... Meyhaneler de o senin karın yaptığın Hüma'nın adını dilinden düşürmüyormuş... Geceleri sokaklarda Hüma'm benim olamadın... Seni seviyorum... Yaktın beni Hüma'm...diye dolanıyor... Öyle ki karısının koynunda bile Hüma'm diye sayıklıyormuş... Karısını Hüma olarak görüyormuş... Ben Hüma'mdan çocuk istiyorum senden değil...diyormuş. Daha neler neler var... Ne yaptıysa senin karın olacak o Hüma  Tufan'ı mecnuna çevirmiş... Ne insanlar var karısına bu kadar meftun olamaz... Kim bilir belki de Hüma'da Tufan'ı unutmadı içinde öylece duruyor... Sürekli karını arıyormuş mesajlar atıyormuş..." demişti. Ve Tuğrul'un aklına olur olmadık şeyler sokmuştu. Tuğrul tanıyordu üvey anası olacak şeytanı ama bir defa kıskançlık krizine girmişti. Tufan'ın, Hüma'nın adını o şekilde anması zaten delirmesine sebepken Hüma'nın kocasından saklı iş yapması, gelin başı yapımına gitmesi birde Güllü ile konuştuklarını duyması, sürekli olarak telefonunu kapalı tutması hatta bir kaç defa da açıkken mesaj ve arama gelince paniğe girip telefonu saklar gibi hallerini de düşününce
aklını başından almıştı ve sağlıklı düşünemiyordu. Sadece öfkesi vardı şu anda aslolan.

Hüma endişe içinde " neler oluyor?" Dedi ürkek bir şekilde ateş saçan kocasının gözlerine bakarak.
Tuğrul kükreyerek " adımını dikkatli atacaksın...! Demek zorunlu bir evlilikti mecburen olandı... Böyle diyordun ya Güllü yengeme!" Der demez Hüma şaşkın bir şekilde " bu da ne demek oluyur anlayamıyorum ben" dedi.

Tuğrul başını sallayarak " bende senin için Allah'ın emri ile, elimde çiçek çikolata aşkımdan kapınızda yatmadım değil mi Hüma ?!" Der demez Hüma içli içli ağlamaya başladı. Zehirden beterdi bu sözler ve neler olduğunu ve kocasının neden böyle yaptığını bilemiyordu.
" Biliyorum elbette öyle yapmadığını " diye bildi yıkılmış bir şekilde. Kulakları bu sözleri duymaktansa ölmeyi tercih ederdi ama duymuştu.

Tuğrul ağlayan karısına bakıp " niye susuyorsun?!" Dedi.
Hüma gözyaşlarını silerek" yalan mı söylüyorsun ki... Bu kadar canım yandı çünkü sana neler olduğunu bilmiyorum ki... Ağabeylerim bile sokağa atmışken sen sahip çıktın inkar edemem..." deyip peş peşe akan damlaları silip " şayet şimdi de pişmansan giderim ben yeterki sen kendini benim yüzümden bu kadar yıpratma " deyip tek kelime dahi etmek istemediği için çantasını almak niyetiyle odaya yürürken Tuğrul peşinden bağırdı
" evcilik mi oynuyoruz acaba?! Ben küstüm gidiyorum diyecek kadar basit mi bu evlilik...! Aklından çıkar gitmeyi ve bu gece için hazır ol! " der demez Hüma kekeleyerek " niçin?" Dedi.

Tuğrul kendinden emin bir şekilde
" aslında düğün gecesi olması gereken şey olacak... Benim o zaman ne gerekiyorsa yapmam gerekiyordu aslında... " deyince Hüma iyice kıpkırmızı olmuş bir şekilde " ben " der demez " diyeceğimi dedim ben Hüma...! Bundan sonra ayrı yatmak yok...! Ve bu gece gerçekten karım olacaksın...! Nikahla oyun olmaz biliyorsun ki...! Yeter artık bu zamana kadar alış diye beklemiştim...! Ve verdiğim zaman doldu...!" Dedi itiraz istemez tavrıyla.
" Artık herkes Tuğrul Seyhanlı kim görecek...! Yok öyle yağma...! Artık herkes oyunu benim kuralıma göre oynayacak...! Ben alttan aldıkça zarar gören ben oldum görüşeceğiz hepinizle...!" dedi.

🌷🌷🌷🌷🌷

Neler oluyor neler böyle🥹🥹🥹🥹🥺

Tuğrul'u delirttiler en sonunda da gümbürtüye Hüma kuşumuz gidiyor gibi... Tuğrul hadi itiraf et bunları bahane edip Hüma'yı gerçekten karın yapmak amacın...
Canan'ın yıllar yılı yaptıklarının acısı Hüma'dan çıkıyor ya... Adamı delirtmişler olan Hüma'ya oluyor...