Yeter ki Sen Dersine Çalış / 8

2.5K 315 221
                                    


🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Hüma yine sobanın önüne yer sofrasına akşam yemeğini hazırlayıp yatsı namazını kılıp Mülk Süresini ve Vakıa Süresini okudu. Tuğrul'da gri eşofman takımlarını giyip parlak saçlarıyla yakışıklı bir şekilde odaya girdi. Hüma elleri önünde bekliyordu. Tuğrul derin bir iç çekerek oturup
" sende otursana Hüma " deyince çekingen bir şekilde oturup çorbaları koydu. Çok acıkmış olan Tuğrul iştahla yemeye başladı " çok güzel olmuş eline sağlık..." dedi. Hüma hanım hanımcık tavrıyla " afiyet şifa olsun " deyip sustu. Sessiz bir şekilde yemeklerini yediler.

Hüma sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkarken Tuğrul'da çayları döküp bardağını eline alıp balkonun kapısını açıp baktı " Burayı bile nasıl yapmış " diye düşünürken Hüma odaya girdi.
Tuğrul kapıyı kapatıp tekli koltuğa oturdu " çayını al Hüma " deyince Hüma bardağını eline alıp üşüdüğü için masum bir şekilde sobanın yanında ki mindere oturup içmeye başladı. Tuğrul kaş altından her bir hareketini izliyordu.
Ense saçlarını okşayarak " benim attığım tenekeleri çocuklar alıp gitti sanmıştım ama sen almışsın " deyince Hüma çekinerek " çöpe atacaksın sandım bir yanlış yapmadım umarım, özür
dilerim " dedi.

Tuğrul başını sallayarak " hayır bir yanlış yapmadın da sen ne ara diktin bu kadar bitkiyi? Bahçede de görmedim ki seni" deyip sustu. " Sen ortalıkta yoktun bende dere kenarında diktim hepsini..." dedi gözlerini kaçırarak.
Yanakları al al olan kıza bakarak
" yorulduk ama iki günde hallettik evi" deyince Hüma " bende bugün bitmez sanmıştım ama Rabbim bir kolaylık ve hafiflik verdi" dedi.

Tuğrul inanamaz bir şekilde kalakalmıştı " evet bitti Rabbim'in izniyle. Çok güzel otantik bir ev olmuş..." deyince " daha yapacak planlarım var şimdilik bu kadar oldu. Mesela kutu buldukça balkona çeşit çeşit çiçekler dikmek istiyorum... Ve mutfakta ki duvara güzel çiçekli bir ağaç deseni çizmekte istiyorum çünkü o duvar çok boş görüyor..." dedi.

Tuğrul " daha ne olsun masal gibi yaparım bu evi demiştin yaptın" dedi içinden. Çayından bir yudum alıp
" ama şu da bir gerçek ki, bence bazıları bu evi bıraksan değil iki günü iki ayda bile bu şekle sokmazdı " deyip sustu ama içinden devam etti " ama iş makyaja ve başka şeylere gelince de
O' ndan yeteneklisini bulamazsın... Anlayamıyorum ki ben insanlar niçin her şeyin ortasını bulupta dengeli yaşayıp gidemiyor. Bakımlı da ol ama işini gücünü de bil..." dedi içinden eski karısına olan kızgınlığı ve kırgınlığı daha taptaze duruyordu yüreğinde ve zihninde. Daldığı düşünceden bıkkın bir şekilde çıkıp " Hüma benim hemen bu geceden itibaren ders çalışmaya başlamam lazım... İmam Salih'ten internetin şifresini de aldım ahırdaki tahtalardan da güzel bir çalışma masası çaktım kendime o yüzden bu kadar geç kaldım, bir de sandalye yaptım ama tahta ya çokta rahat olmaz senden rica etsem bana güzel bir minder ve örtü diker misin mutfaktakiler çok güzel olmuş gördüm " dedi.

Hüma sevimli bir şekilde başını sallayarak " elbette dikerim çaydan sonra yarım saatlik şey o benim için sorun değil... Yeter ki sen sınavına çalış güzel güzel" dedi sanki bir annenin çocuğunu tembihlediği gibi.
Tuğrul, Hüma'nın masum tavrına bakarak" çalışırım çalışırım sen merak etme " dedi. Hüma yine masum bir şekilde " elbette bugünden itibaren başlamalısın rakiplerin geçen Ekim ayından itibaren çalışmaya başlamıştır hatta kaç yıldır bu sınava çalışanları da vardır " der demez Tuğrul'un enerjisini düşürebileceğini düşünerek panikle
" ama sen başarırsın ben sana inanıyorum baksana yıllarca hem çalışmışsın hem de Boğaziçi İşletme mezunusun bir de ingilizceli bunu başaran adam için o sınav çocuk oyuncağı kalır. Gerisini ben hallederim sen bana bahçeleri tarlaları göster... Hatta kitaplarını da al yanımda dur ama sen ders çalış " dedi.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Where stories live. Discover now