"Evet hocam"

"Bu gidişle bu sene de devamsızlıktan kalacak üstelik proje ödevini teslim etmesi gerekiyordu."

Sınıftan birisi meraklı bir şekilde konuya atladı, "Hocam pardon ama biz ilk okul muyuz nedir bu yoklama proje derdiniz"

Hoca gözleriyle konuşan öğrenciyi arayıp hafif başını kaldırarak konuşmaya başladı "Yavrum biz mi yazdırdık seni bu konula, hepiniz yetenek sınavıyla kendiniz geldiniz. Ve bir çoğunuz seçilmiş insanlarsınız. Elbette proje yapıp derse gireceksiniz. Asıl maraton şimdi başlıyor."

İsminin Berk olduğunu öğrendiğim kişi yüzünde alaylı bir gülümsemeyle küpesiyle oynuyordu. Aslında verecek çok cevabı vardı ama o susup gülümsemeyi tercih etmişti. Hep sevmişimdir böyle insanları.

Hoca projeleri masaya isteyince çantamdan Ömer'in çizimini çıkarıp onun adını ve soyadını yazıp masasına götürdüm.

"Hocam bu Ömer arkadaşımızın kendisi bir dahaki derse gider."

"Peki senin projen nerde" dedi elindeki çizimi diğer çizimlerin üzerine bırakarak.

"Hocam bir talihsizlik yaşadım. Üzerine su döküldü." Burnundan nefesini vererek, "Buyur bakalım, İlk okul değil burası neyse geç yerine bir daha olmasın kızım bir dahaki derse mutlaka istiyorum."

"Çok teşekkür ederim" diyerek geçtim yerime.

Ezgi çizimini bitirmemişti tam verecekti ki durdurdum onu, kağıdı elime alıp basit bir kaç renklendirme ile tamamlanmasa da tolu durmuştu. Ezgi'nin çizimi onun ruhunu anlatıyor gibiydi. Deli dolu çılgınca bir elbise çizmişti.

Çizimi verip yanıma gelince Kulağıma eğildi. "Ömer'in çizimi neden sende ve senin çizimin neden yok?"

"Boşversek"

"Gebertirim seni" diyerek gülümsedi. oldukça meraklı arkadaşıma herşeyi anlatmadan beni rahat bırakmayacaktı.

"Tamam ders bitiminde konuşuruz."

"piki" diyerek dudaklarını büzdü.

Hoca projeleri toplayıp erkenden çıkmıştı. Bizde bahçede boş bir masaya oturmuş çay içiyorduk.

"Eee anlat hadi herşeyi"

"Sabah bir haber aldım moralim bozulmuştu kahvaltımı yarım bırakıp çizim yapmak istedim kfam dağılsın diye ama gözlerimden yaşlar boşalmış ve çizimde ıslanmıştı. Ben de sinirlenip karaladım."

"Ya kıyamam ne oldu neden moralin bozuldu"

Burak'ı ilkkez birisine anlatmak üzereydim ve anlatacaktım da. İçimde kalması anlamsızdı. İçimde kaldıkça yara oluyor esir alıyordu gecelerimi ve bedenimi.

"Ben birisine aşıktım ama görsen inan çok iyi birisi. Sevgimden habersizdi. Ona açılamadım uzak durmak için buraya geldim."

"peki ne zamandır tanıyordun"

"Liseden beri ama son bir kaç yıldır özellikle bu yıl duygularım çok yoğunlaştı"

"E neden açılmadın"

"çok umursamaz Ezgi ve çevresinde çok kız vardı yani sürekli sevgilisi vardı farklı kişilerde olsa günü birlikte olsa vardı işte olmazdı yani, olmadı da zaten."

başladım anlatmaya anlattıkça ağlıyor ağladıkça rahatlıyordum.

Ezgi ellerimi tutarak gözlerime baktı "Bak güzelim ben senden yaşça büyüğüm ve çok şey yaşadım. Asla kendini üzme, anladığım kadarıyla seninki aşk değil sadece ulaşamadığın için istiyorsun. insanoğlu böyledir ulaşamadığı ne varsa onu ister."

AŞKIN MAVİ TONU (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now