23. Bölüm- Sevdiğini Kaybetmek

138 6 0
                                    

Sonunda Dilan kendini toplayıp derin ama kesikli bir nefes aldı. Şimdi söyleyeceği sözler kalbinin en derininden vücuduna sımsıcak bir his yayılmasına neden olacaktı. Gözlerini yüzünde gezdirmeyi bırakıp gözlerinin en derinine baktı.

"Evlenelim."

Ateş olduğu yerde hemen ayağa kalktı. "Sen-" dedi. Anında gülümseyen yüzü birkaç saniyeliğine düşmüştü. "Emin misin?" Diye sordu kaşlarını çatarak. Dilan Ateş'in yanına oturdu. "Evet. Ama bunun için bana biraz zaman ver olur mu? " Dedi. Ateş de kalktığı yere geri oturmuştu. Merakla Dilan'a baktı. "Emin olamadığın şeyler var değil mi?" Dedi üzüntüyle. Dilan evet şeklinde başını salladı. Ateş derin bir nefes alarak uzaklara baktı. Birkaç dakika hiçbir şey söylemeden öylece durdular. "Tamam." Dedi Ateş. "Sen ne zaman istersen o zaman gerçekten evleneceğiz. O zamana kadar bunu kimse bilmeyecek.

"Tıpkı Selma ve Yağız'ınki gibi. Sahi onların evlilik meselesi ne?" Diye sordu Dilan. Ateş yine uzaklara bakmaya başlamıştı. "Dedem bize bir ay içinde evlenecek birini bulmamızı söyledi. Yoksa şirketteki görevlerimizden istifa edecekmişiz. Önce öylesine birini bulup sözleşme imzalamayı düşündük ama sonra-" dedi ve Dilan'a döndü. O anda tekrar göz göze geldiler. "Sonra seni fark ettim. Sen şirkete gelince tüm karanlık köşelerin aydınlandığı, çözümsüz gibi gözüken her şeyin seninleyken çözülebilir oluşunu, olaylar karşısında paniklesen de bunu belli etmemeye çalışmanı, hatta kahve içerken üstüne dökünce kendi kendine söylenişlerini.." Sonra durduk yere gülmeye başlamıştı. O gülünce Dilan da kendini tutamadı. "Hatırlıyor musun?" Dedi Ateş. "Birkaç ay önce müşterilerden biriyle sözleşme imzalamak için at çiftliğine gitmiştik. Sen daha arabadan iner inmez etrafı koklayıp, gözlerini kapatmıştın. Sonra yüzünü ekşiterek-" derken tıpkı Dilan'ın yaptığı gibi yüzünü ekşitmişti "- 'Allah'ım bu bok kokusu da ne?' demiştin." Dedi. Dilan hemen atladı. "Sen onu duymuş muydun? İnanamıyorum ben de onu çok sessiz söyledim sanıyordum." Deyip gülmeye başladı. Ateş de onunla beraber gülüyordu. "Duymaz olur muyum? Kahkaha atmamak için zor tutmuştum kendimi. O yüzden sana önden git geliyorum demiştim. Güldüğümü görme diye." Dedi. İkisi de oldukları yerde kahkaha atıyorlardı. Bir süre daha ordan burdan konuştular.

Sahil kenarında olduklarından hava esmeye başlamıştı artık. Dilan üşüdüğü için kollarını birbirine sarınca Ateş bunu fark etti. "Üstüne birşey ister misin?" Diye sordu. Dilan hayır şeklinde başını sallayarak saatini kontrol etti. "Gitsek iyi olur saat geç oldu." Dedi. Ateş de tamam diyerek arabaya bindiler. Yol boyunca güzel yaz şarkıları çalmıştı. Çünkü ikisinin de içi yaz günü gibi sıcacıktı. Yarım saate evin önündelerdi. Dilan tam arabadan inecekken Ateş seslendi. "Dilan." Dedi önce. Sonra devam etti "Evlilik kararını ne zaman açıklamak istersen o zaman açıklarız. O zamana kadar ben dedeme birşey söylemeyeceğim." Dilan ertesi gün dedesini arayıp kararını verdiğini söylemesi gerekiyordu. Ama birkaç güne daha ihtiyacı vardı. "Şu olaylar bir bitsin. Herkese öyle söyleyelim." Dedi gülümseyerek. Ateş de aynı sıcaklıkla gülümseyerek iyi geceler diledi. Dilan hâlâ gülümsüyordu. Ama daha farklı bakıyordu artık ona. "İyi geceler." dileyerek arabadan indi.

Eve girdiğinde kızlar salonda oturuyorlardı. İkisi de bir yorganın altına girmiş meyve yiyorlardı. "Keyfiniz yerinde bakıyorum." Dedi Dilan gülerek. Deniz gülüp Dilan'a baktı. "Asıl senin keyfin yerinde galiba. Yüzünde gülücükler açıyor." Dedi. Dilan hemen ceketini çıkararak kızların yorganını kaldırıp aralarına oturdu. "Evlenme kararı aldık." Dedi birden. Deniz şaşkınlık nidaları atarken Selma da boğazına kaçan elmayla öksürmeye başladı. Dilan öksürüğe teşvik etmek için sırtına birkaç kez vurdu. "Helal helal noldu?" Dedi şaşkınlıkla. Selma düzelince Dilan olanı biteni bir çırpıda anlattı. Sonra soyulmuş elmalardan bir parça alıp ağzına attı. "Böyle işte. Ama şimdilik sizden başka kimsenin haberi yok ona göre! Dedeme de birkaç gün daha müsade etmesini isteyeceğim. Şu olaylar bittikten sonra anlatırım diye düşündüm. Sizce?" Dedi merakla. Selma ağzına tıkıştırdığı elmayı yuttu. "İyi düşünmüşsün." Dedi sessizce. Kızlar ondaki durgunluğu saatlerdir fark ediyorlardı ama başkalarının yanında sormaya çekinmişlerdi.

Kaderimin OyunuWhere stories live. Discover now