17. Bölüm - Genç Motorcular

194 8 13
                                    

NOT: Sizleri şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm bekliyor.Hikayeyi okurken Barış Akarsu-Yeterki şarkısını açarsanız çok daha anlamı olacaktır. İyi okumalar... 🤍

"Hadi be kızım ne olacak sanki bir akşam bize takıl ya,hem dün söz verdin." diye söylendi telefondaki kız. Adı Ceren'di.  Deniz'in üniversite topluluğundaki arkadaşıydı. O da başka bir bölümde okuyordu. Geçenlerde adliyenin dışında karşılaştıklarında Deniz'le kısa bir muhabbet etmişlerdi. Ceren artık onlarla takılmadığı için bir süre sitemlenmişti ama  Deniz'in meşguliyetini görünce hoş karşıladı. Kısa bir konuşmanın ardından ertesi akşam buluşmak için sözleşmişlerdi. Deniz'in içinden pek de dışarı çıkmak gelmiyordu. Ama söz vermişti bir kere. "Tamam tamam gelicem." Dedi Deniz yatağın üstünde otururken. Ayaklarını yere basmış aynada kendine bakıyordu. Ceren'in heyecanlı sesine el çırpmaları eşlik etti. "Ya... Tamam o zaman akşam sekizde seni almaya geliriz." Dedi Ceren. Sonra vedalaşarak telefonu kapattılar.

Deniz hala aynanın karşısında kendine bakıyordu. Dilan'ın seslenişiyle dikkati dağıldı. "Deniz hadi yemeğe." Diye bağırıyordu Dilan. İçeriden çatal kaşık sesleri geliyordu. Selma yemeği sofraya koyarken Deniz'in dalgınlığını fark etmişti. "Noldu sen iyi misin?" Diye sordu merakla. Tabaklara yemek koymaya başladı. Deniz masada kollarını birleştirerek ofladı. "Üniversiteden bir arkadaşım bu akşam dışarıya davet etti." Dedi sıkılarak. Selma yemeği son tabağa da koyduktan sonra yerine oturdu. Dilan da salatanın sosunu döküyordu. "E ne güzel işte biraz hava almış olursun." Dedi arkası dönük.  Sonra o da masaya oturdu. Deniz ikisine de mahzun mahzun bakarak "Orası öyle ama sizi de böyle yalnız bırakmak,ne bileyim içime sinmiyor." Dedi.Selmayla Dilan gülümseyerek Deniz'e baktılar. İlk konuşan Selma olmuştu. "Hiç olur mu öyle şey ya? Git keyfini çıkar bunları da düşünme lütfen." Dedi. Sonra Dilan atladı. "Tabi ya! Selma haklı. Biraz kafa dağıtmak senin de hakkın. Hem biz de Selma'yla oturur film izleriz. Ne dersin?" Dedi Selma'ya dönerek. Selma gülümsedi. "Valla bana uyar. Tam da film havamdayım." Sonra Denize döndü. "Valla bak sen bizi merak etme. Biz iyiyiz." Dedi. Deniz rahatlamış gibi bir nefes alarak kızlara baktı. "Birşey olursa haber vereceksiniz ona göre. Ben de çok geç kalmam zaten. İki,üç saate dönerim."

"Tamam tamam. Hadi yemeğinizi yiyin soğutmayın." Dedi Dilan. Sonra sessizce yemeklerini yediler. Arada bir Dilan'ın evlilik meselesi açılacak gibi olsa da Dilan kızları susturmuştu. Bu konu hakkında kafasını toplaması gerekiyordu. Yemekten sonra Deniz üstünü giyinmek için odasına çıktı. Siyah kot pantolonun üstüne yine siyah bir bluz ve deri ceket giymişti. Saçlarını da olduğu gibi bırakıp çantasını ve henüz çıkarmadığı botlarını aldı. Kızlara iyi akşamlar dileyip evden çıktı. Ceren birazdan gelirdi. Sonra sokağın başından motor sesleri duyuldu. Deniz tam da içinden küfür etmek üzereydi ki üç motor da kapının önünde sırayla durdu. "Atla Deniz." Dedi Ceren kaskını çıkarır çıkarmaz. Kızıl saçlarını şöyle bir geriye savurdu. Deniz şaşkınlıkla Ceren'e bakıyordu ki motorun üstündeki diğer kişiler de kasklarını çıkarınca Deniz hepsini tanıdığını fark etti.

"Naber Deniz ya?" Dedi içlerinden biri. Ve Deniz'in en sevmediği. "İyiyim Doğukan sen?" Dedi yalancıktan.  Çocuk kocaman gülümsedikten sonra çıkarmış olduğu kaskını tekrar  taktı. Ekstra bir kask olmadığından Deniz takamamıştı. "Hadi atla bakalım. Bu akşam çok eğlenicez." Dedi
Sesinden sırıttığı belli oluyordu.  Diğer iki motorun arkasında da başka biri vardı. Sanki sırf ona nispet yapar gibi Doğukan'ın arkası boş kalmıştı."Sıkı tutun güzellik." Dedi Doğukan hareket etmeden önce. Deniz'in elinden gelse şimdi ağzını yırtardı ya neyse. Doğukan bir anda hızlanınca Deniz ona tutunmak zorunda hissetti. Yol boyunca Doğukan birşeyler söyledi ama Deniz az ve öz cevaplar veriyordu. Böylece gidecekleri mekâna gelmişlerdi.

Kaderimin OyunuWhere stories live. Discover now