Kaderimin Oyunu

3. Bölüm - Bardaki Kavga

                                                                                 ~Selma
Gün ışığı, perdenin bazı  kısımlardan içeri süzülüyor ve yatakta, halıda, kölesinin üstünde uyuyan şişman kedide hareler çiziyordu. Kedi, kış sıcağının verdiği mahmurlukla insandan yastığının üstünde gerinerek yatış şeklini değiştirdi. Boynundaki çıngıraklı tasma sessiz odada yankılandı. Birkaç dakika sonra da alarm sesi ile yatağın öbür ucuna taşındı. "Sana da günaydın Müezza." Dedi Selma kedisi gibi gerinerek. Kedi, patisinin üstündeki başını kaldırıp kölesini zorlukla süzdü.Sonra uyumaya devam etti. O uyumaya henüz yeni başlamışken Selma da yeni bir güne başlıyordu. Telefonunu kontrol edip lavaboya girdi. Sonra da kendine küçük bir kahvaltı hazırladı. Kedi,o giyinme aşamasındayken birkaç kez kıyafetlerinin üstüne yatmış sonra da acıkınca diyet mamasına doğru süzüle süzüle yürümüştü. Selma tabanı bordo, üstünde kedi köpek desenleri olan üniformayı giydikten sonra yaka kartını göğsündeki cebine iliştirdi. Bordo şalını özenle bağladı. Çantasını hazırladı,kahvesini termosuna doldurdu ve anahtarlarını alarak kapıya yöneldi.

Selma Müezza'nın yemekten nefret ettiğini düşündüğü diyet mamasını iştahla yediğini görünce sevindi. Çünkü her gün ilacını mamanın içine gömüyordu. "Aferin benim kızıma." Dedi Selma. Havadan bir öpücük gönderdi kedisine. Kedi sanki onu anlamış gibi kafasını kaldırıp kapıyı açmak üzere olan sahibine miyavladı. Selma montunu koluna alarak kapıyı kilitledi ve çıktı. Veterinerlik son sınıf öğrencisiydi. Küçüklüğünden beridir hayvanlara karşı aşırı ilgiliydi.

Çalıştığı kliniğe vardığında ilk işi hasta yatan kedileri kontrol etmek olmuştu. Sonrasında da günlük rutinlerine geçecekti. O henüz kedileri kontrol ederken klinigin sahibi Tolga yeni geliyordu.
"Günaydınn. Erkencisin bakıyorum." Dedi içeri girerken. Arabasının anahtarını ve ceketini odasına koymaya gitti. Geri döndüğünde Selma'nın kahvesinden yudum aldı. "Evet bugün öyle oldu. Gece aklım yeni gelen miniklerdeydi." Dedi kedileri kast ederek. Dün öğlen iki kediye kısırlaştırma ameliyatı yapılmıştı. Tolga bey elindeki kahveyi masaya bırakarak arka odaya yürümeye başladı. "Hamide kalmadı mı dün gece?" Dedi Selma'ya. Dinlenme odasında kimse var mi diye göz attı. Selma onun arkasından kedilerin yattığı diğer odaya girdi. Şekli ekmek dolabına benzeyen ısıtmalı ve camlı kabinler arkasındaydı kediler.  "Kaldı da sabah mesaj attı. Annesi fenalaşınca erkenden gitmek zorunda kalmış. Öyle olunca ben de erken geldim" dedi Tolga bey kediyi kontrol ederken.
"Bana neden haber vermemiş?"
"Hocam siz gece rahatsız edilmekten hoşlanmadığınız için sanırım o da aramak istemedi." Dedi çekinerek. Bu adamın sert yanıyla ilk gün tanışmıştı zaten. Bir kere daha tanışmak istemiyordu. Tolga bey diğer kedi ile de işini bitirip köpek odasına geçti.  Onları da kibarca kontrol ettikten sonra Selma'ya döndü.

"Lütfen böyle önemli şeyler için aramaktan çekinme. Telefonum her zaman müsait. Biliyorsun." Dedi ve göz kırparak köpeğe döndü. Selma'nın istemsiz tebessümü tüm yüzüne yayıldı. Çoğu zamanlar kibar bir adamdı Tolga. Şeytan tüyü vardı sanki onda.  Bu yönü Selma'nın hayranlığını, saygısını ve farkına varmak istemese de hoşlantısını artırıyordu. Genel tedaviler bittikten sonra giriş kısmına döndüler. Tolga kendini koltuğa bırakırken Selma da kliniğin ilaç kısmını düzenlemeye koyulmuştu. O sırada içeriye iki kadın ellerinde bir kedi çantasıyla girdiler.

"Doktor bey..." Dedi sarışın olan kadın. Yalancıktan dudaklarını büzmüş, estetikten kırışmayan alnını havaya kaldırmıştı.  "Buyrun lütfen." Dedi Tolga ayağa kalkarak. Eliyle muayene odasını işaret etti. Topuklu ayakkabılardan çıkan takırtılar tüm klinikte yankılanıyordu. Kadın kediyi çantadan çıkartan doktora yönelerek "Şila'ma birşey oldu sanırım. Böyle hırıltılı sesler çıkarıyor. Bir de sürekli kaşınıyor." Dedi. Tolga etraflıca kontrol ettiği kediyi  kabına geri koydu. Bu sırada birkaç soru sordu. Kadınlar soruları heyecanla cevaplandıktan sonra da  meraklı gözlerini onun üstünde gezdirmeye devam ettiler.  Tolga yine eliyle dışarıyı göstererek odadan çıktı. Kadınlar da arkasından çıktılar. Ana girişe geldiklerinde kolunu masaya yasladı.