50. Bölüm

34.7K 2.1K 993
                                    

Keyifli okumalar❤️

🍁

Şu an vücudumdaki tüm güç çekilmişti sanki. Uyuşturucu bir madde olduğu çok belliydi. Bunu, ayaklarımdaki son gücümün de çekilip kendimi yerde bulduğumda anladım.

Gerisi koca bir karanlık.

.

.

.

...

KUZEY

Gözlerimi açtığımda hava çoktan kararmıştı. Saat öğlen 12 gibi Gökçen'i evine bırakıp eve gelmiş ve direkt kendimi yatağa atmıştım. Tam 7 saattir uyuyordum.

Komodine bıraktığım telefonumu alarak Gökçen'i aradım. Uzun bir çalma sonucu telefon nihayet açıldı.

"Alo güzelim ben daha yeni uyandım. Sen ne yapıyorsun bakalım. Çok özledim" dedim. Telefonda kısa bir sessizliğin ardından Gökçen'in sesini duydum.

"İyiyim evdeyim, ben de seni özledim" sesinde bir tuhaflık vardı.

"Güzelim iyi misin sesin bir tuhaf? Hasta mısın?" Diye sordum merakla.

"İyiyim korkulacak bir şey yok. Markete gittiğimde ufak bir saldırıya uğradım ama iyiyim merak etme. Şimdi uyuyacağım görüşürüz" diyerek telefonu kapattı yüzüme. Kaşlarımı çatarak telefonun ekranına bakakaldım. Saldırı mı demişti o?

Hemen ayağa kalkıp eşofmanlarımı çıkardım ve elime ne geçerse bakmadan giyindim. Telefonumu, cüzdanımı ve arabanın anahtarını alarak hızla evden çıkmaya başladım. Annemle babam salonda birbirine sarılmış film izliyorlardı. Yanlarından telaşla geçerken, babam filmi durdurup ayağa kalktı.

"Oğlum nereye böyle bir sorun mu var?" Annem de telaşlı duruyordu ama oturup onlara bir açıklama yapacak vaktim yoktu.

"Gökçen'in yanına gitmem lazım, beni beklemeyin siz yatın geç gelirim" diyerek evden çıkıp arabama bindim. Arabaya binince, Gökçen'in kokusunu soluyup derin bir nefes aldım ve evine doğru sürmeye başladım. Yolda giderken Poyraz'ı aradım.

"Efendim kardeşim" diye açtı telefonu.

"Gökçen saldırıya uğramış, yoldayım geliyorum, şimdi nasıl?"

Poyraz acele bir şekilde anında cevapladı.

"Ne saldırısı? Bilmiyorum marketten eve geldiğinde çok yorgun ve durgundu. Annesinin siparişini almamıştı bile. Saldırı falan bir şey demedi bize direkt odasına gidip uyuyacağını söyledi. Bir dakika" diyerek telefonda hışırtı ve ayak sesleriyle, Poyraz'ın Gökçen'i kontrole gittiğini anlayıp bekledim. Bu arada da hız limitini biraz aşmıştım.

"Uyuyor yatağında şu an" diyen Poyraz'ın sesi biraz kısık çıkmıştı.

"Tamam ben 2 dakikaya oradayım kapıyı aç" diyerek telefonumu kapattım. Tam da söylediğim gibi birkaç dakika içinde arabayı evin önüne park ettim ve hızla binaya yürüyüp kapıya kadar geldim. Ben çalmadan kapı açılıp Poyraz gözüktü. İçeriye girerek kapıyı arkamdan kapattım. Salonda başka kimse yoktu.

"Ne saldırısı hemen anlat!" Diyen Poyraz'a cevap vermeden Gökçen'in odasına ilerledim. Poyraz'da arkamdan geliyordu. Kapısını hafif açtığımda mışıl mışıl uyuduğunu görüp kapıyı geri kapattım ve tekrar salona geçip tekli koltuğa oturdum. Poyraz karşıma oturup benden cevap bekliyordu.

"Markete giderken saldırıya uğradım dedi başka açıklama yapmadı. Ben de bilmiyorum ne oldu, direkt buraya geldim zaten"

"Gri'nin adamlarından biri olabilir mi?" Diye sordu Poyraz. Hiçbir şey bilmiyordum ki.

 TOPRAK (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin