Adsız Bölüm 56

600 105 84
                                    

Sahte ölüm mü? Kulağa aptalca geliyordu. Neden biri ölü taklidi yapardı ki?

"Sahte ölümüm mü? Neden? Herkes zaten öldüğümü düşünmüyor mu?"

"Evet," dedi Jaehwan, "ama babam ölmediğini biliyor, eski general ve mahkemedeki birkaç kişi de öyle. Bu yüzden seni asla serbest bırakmayacaklar."

"Öyleyse neden sahte ölüm ?"

"Babam ölmeni istiyor," diye açıkladı Jaehwan, "Bunun iki nedeni var, birincisi, kralın gerçekten istediği tek kişi sensin ve saraydaki herkes bunu biliyor. Ve ikincisi görünüşe göre kral cesedi bulana kadar seni aramaktan vazgeçmeyecek.

Mesele şu ki seni öldürmek istemiyorum ayrıca kralla evlenmek de istemiyorum.O yüzden ihtiyacım olan şey seni tekrar yarışmaya sokmak ama her yerde gardiyanlar var.Babam yakında seni öldürmeyi planlıyor, bundan faydalanıp seni dışarı çıkaralım derim."

"Peki 'beni öldürmemeyi' nasıl planlıyorsun?" Diye sordu Seokjin merakla.

Jaehwan bir an bunun üzerinde düşündü. "Tamam, belki pek bir planım yok," diye itiraf etti, "ama bunu düşüneceğim."

Seokjin ona alaycı bir bakış attı.

"Sana henüz tam olarak güvenmiyorsam kusuruma bakma" dedi kuru bir sesle.

Jaehwan ona zayıf bir şekilde gülümsedi. "Öyle düşündüğünü tahmin etmiştim." İç çekerek uzaklaşırken Jaehwan'ın gülümsemesi soldu.

"Neden güvenmediğini anlayabiliyorum. Bu işe tam olarak nasıl bulaştığımı öğrendikten sonra benden nefret ediyor olmalısın."

"Hayır, nefret etmiyorum" diye dürüstçe cevapladı Seokjin.

"Güzel," diye nefes aldı. "En azından seni buradan çıkaracak kadar bana güveniyor musun?"

Seokjin bir dakikalığına bunu düşündü.

"Sanırım sana güvenmek burada öylece oturup birinin gelip beni öldürmesini beklemekten daha iyi. Gerçi beni boğazımdan falan bıçaklamadan önce sana güvenmemi sağlamak için yalan söylüyor olabilirsin."

Jaehwan pek de eğlenmiş görünmüyordu. Birkaç saniye bitkin düşmüş gibi gözlerini ovuşturdu, sonra elini yanına indirdi ve doğrudan Seokjin'in gözlerine bakmak için döndü.

"Sözlerim senin için bir şey ifade etmeyebilir," dedi, "ama umarım bir gün sana zarar gelmesini isteyecek en son kişi olduğumu anlarsın."

Seokjin'in midesinde eziyet dolu bir his vardı. Tek kelime etmiyordu. Umutsuzca ona inanmak istiyordu.

Dürüst olmak gerekirse, yarışmada ki tek arkadaşının aniden düşmanlarından biri haline gelmesi düşüncesiyle baş edemiyordu.

Bu yarışmada zaten arkadaşlarıyla savaşmıştı ve bu hiç hoş olmamıştı. Kesinlikle tekrarlamak istediği bir şey değildi.

Jaehwan, hiçbir şey söylemeyeceğini fark etmiş olmalıydı ki  ayağa kalkıp gerindi.

"Pekala," dedi aniden coşkulu sesiyle, "geri dönmeliyim."

Seokjin'e baktı. "Tek başına iyi olacaksın değil mi?"

"Tabii ki" diye alay etti Seokjin, kelepçeli bileğini kaldırarak, "Bana ihtiyacın olursa burada olacağım."

"Bu arada bunun için gerçekten üzgünüm. Kaçacağını düşünüyorlar."

"Ve bu konuda kesinlikle haklılar. Ama intihara meyilli biri değilim, bu yüzden bir fırsat oluşana kadar kıpırdamayacağım."

KRAL ERKEKLERDEN HOŞLANIYOR {NAMJİN}Where stories live. Discover now