Adsız Bölüm 54

658 97 86
                                    

"Siktir," Shin Donghyuk onu görünce tısladı. 

"Siktir. Burada olmaman gerekiyor."

Seokjin, teknik olarak Donghyuk'un da burada olmaması gerektiğini belirtmek istiyordu. Saraya geri dönmüş olmalıydı. Tüm adayların saraya dönmesi gerekiyordu.

Stadyum etkinliği sırasında patlama olsa bile, tüm adaylar beş saraydan birine güvenli bir yere götürülürdü. Hiçbir aday saray arazisini terk edemezdi. 

Peki Donghyuk neden buradaydı ? Öğrenme zamanı gelmişti. 

"Merhaba," dedi Seokjin sakince, adama el sallayarak.Donghyuk ona selam vermemişti. (Piç.) Bunun yerine Yeonjun'a doğru bir bakış attı. 

"Açıkla," diye emir verdi küçük çocuk Seokjin'in arkasına saklanırken.

"Yapmamız gerektiği gibi gidip bombaları yerleştirdik ama çıkarken onunla karşılaştık. Kocaman bir deliğe düşmüştü ve yaralıydı, bu yüzden..."

"Yani onu buraya siz mi getirdiniz?!" Donghyuk'un, duyduklarından memnun olmadığı açıkça belli oluyordu. 

"Neden onu buraya getirdiniz?!" 

Bıkkınlıkla ellerini havaya kaldırırken kapıya ve orada durup onları izleyen insanlara bakıyordu. Kimseden ses çıkmıyordu. Donghyuk burnunun kemerini çimdikleyip Yeonjun'a dik dik bakmaya devam etti. 

"Sizin bölümünüz sadece bombaları yerleştirmekle görevliydi ve Jessi'nin sizi dışarı çıkarması gerekiyordu. Bu planın hangi kısmı onu getirmenizi içeriyor," parmağını Seokjin'e doğrulttu, "buraya hem de ?!"

 Yeonjun,  çocuğun titrediğini hisseden Seokjin'in arkasına saklandı. 

"Y-yaralanmıştı!" dedi çocuk ikna etmeye çalışarak "Her yer çöküyordu! Ölebilirdi! Onu öylece orada bırakamazdık!" Seokjin'e bakmak için dönen Donghyuk, parmağını tekrar ona doğrulttu. 

"Sen." Seokjin gözlerini kırpıştırdı.

"Öldüğünü sandık. Kral öldüğünü düşünüyor. Saraydaki herkes öldüğünü düşünüyor. Ve sen burada mıydın?"

"Görünüşe göre rehin tutuluyorum?" Seokjin, onaylamak için Yeonjun'a bakmak için döndü, 

"Bu konuda anlaşmıştık, değil mi?"  Yeonjun gözlerini kırpıp başını salladığında Seokjin, Donghyuk'a döndü ve başını salladı. 

"Evet, ben bir rehineyim. Bir dakika, insanlar neden öldüğümü düşünüyor?"

"Kral senin için geri döndü," dedi Donghyuk, hâlâ kızgın görünürken, "senin için geri döndü ve oraya vardığında içinde bulunduğun çukur kapanmıştı."

"Ah," kapıdaki çocuklardan biri, kıvırcık saçlı olan aniden cevap verdiğinde Seokjin içeri baktıklarını fark etmemişti bile. 

"Jessi-noona birilerinin bizi takip etmesini engellemek için oraya  bomba yerleştirdi." 

İlaç yüzünden bayıldıktan sonra olmalı, diye tahmin etti Seokjin.Donghyuk elini yüzünü ovuşturdu. Zavallı adam sinirli görünüyordu. Seokjin ise tüm saçlarının dökülmesini umuyordu. 

"Bu tam bir karmaşa. Her şeyi berbat ettiniz. İşiniz basitti,sadece dikkat dağıtmak ve birini kaçırmamak."

"Onları savunmam gerekirse," dedi Seokjin araya girerek, "beni rehin almaları benim fikrimdi. Onlardan beni kaçırmalarını istedim."

"Bu şimdiye kadar duyduğum en aptalca şey! Kim kaçırılmak ister ki?!"Seokjin omuz silkti.

"Ya beni kaçıracaklardı ya da oradaki kadın beni vuracaktı. Seçeneklerimi iyice tartarsan, planımın dahice olduğunu anlayabilirsin." deyip sırıttığında 

KRAL ERKEKLERDEN HOŞLANIYOR {NAMJİN}Where stories live. Discover now