Adsız Bölüm 71

459 79 220
                                    

Öfke, Namjoon'un şu anda nasıl hissettiğini tarif etmeye yetemezdi.

 Yanında umursamazca yürüyen Jungkook'a bakarken kanının kaynadığını söylemiyordu bile.

Arkalarından gelen Seokjin ve Soobin sessizce yürüyordu. 

Basın, abisinin yerine rolünü üstlenen Jungkook'un hikayesini yutmuştu ancak Namjoon, çenesinin kasılmasına bakılırsa bundan açıkça memnun değildi.

Namjoon elini uzatarak küçük kardeşini bileğinden yakaladı. 

"Konuşmamız gerek," dedi sertçe.

"Namjoon," diye uyardı büyükanneleri.

Jungkook büyükannesine gülümsedi. 

"Sorun değil," diye  temin etti, "sen de dinlenmelisin. Namjoon-hyung ile konuşacağım."

Kraliçe, kaşlarını çatarken alnındaki ağır kırışıklarla bakışlarını ikisinin arasında gezdiriyordu. Onları kendi haline bırakmadan önce söylediği tek şey, "İkiniz de uslu durun," oldu. 

Namjoon zaman kaybetmeden "Sözlerini geri al," dedi kararlı bir şekilde.

"Geri dön ve büyükanneye bir varis yetiştirmekten sorumlu olmayacağını söyle."

Genç çocuğun yüzünde bir kaş çatma belirdi, elini geri çekti ve boyun eğmeyen gözlerle doğrudan hyunguna baktı.

"HAYIR."

"Kook-"

"HAYIR."

"Sadece dinle-"

"HAYIR."

"YAH!" 

Namjoon kardeşine öfkeyle bakarak bağırdığında Jungkook irkilmişti ama yerini korumayı başardı. 

Öfkeyle titreyen Joon, kendini sakinleştirmek için elinden gelenin en iyisini yaparak derin bir nefes aldı.

"Bunu yapma. Kızlardan hoşlanmıyorsun bile."

"Sen de hoşlanmıyorsun," diye karşılık verdi Jungkook. 

"Sen ya da ben ne farkeder her şekilde durum aynı olacak. Aramızdaki tek heteroseksüel Geongmin-Noona'ydı ve tahmin et ne oldu? Vuruldu ve uyanacağı kesin bile değil "

Joon, "Bu yine de bunu yapacak kişinin sen olman gerektiği anlamına gelmiyor," diye karşı çıktı.  "Bu doğru değil."

Jungkook, "Bunu benim yapmam senden daha doğru," diye ısrar etti.  "Yoksa bir varis senin için Jin-hyung'dan daha mı önemli?"

Namjoon bir şey söylemek için ağzını açtı ama söyleyecek hiçbir şeyi yoktu.

"Ben de öyle düşünmüştüm," dedi Kook, sesini alçaltarak.  "Benim kaybedecek bir şeyim yok ama senin var. Bu yüzden senin yerine bunu yapması gereken benim." 

"Jungkook," diye seslendi Seokjin öne çıkarak, "eğer bu Taehyung ile ilgiliyse o zaman..."

"Değil," diye cevapladı hemen Jungkook, arkasını döndü ve ellerini çaresizlikle uzattı.

"Hyung, sen de mi beni desteklemiyorsun ? Ben o kadar mı güvenilmezim?"

Seokjin kalbinin sıkıştığını hissediyordu, Jungkook'un gözleri ıslanmıştı, cam gibi parlıyordu ve bu Jin'e acı veriyordu. 

"Hayır! Sadece senin-"

"Hyung," genç prens tekrar araya girdi, "Hayır."

Dudaklarını birbirine bastıran Seokjin, hiçbir yere varamayacağını hissetmekten kendini alamamıştı. 

KRAL ERKEKLERDEN HOŞLANIYOR {NAMJİN}Where stories live. Discover now