Adsız Bölüm 58

564 94 72
                                    

"Bu çok kötü bir fikir."

Yine de çocukla yürümeye devam etti.

"Yakalanacağız."

Yine de buradaydı.

"Ehliyetim bile yanımda değil!"

Aslında randevuya çıktıkları gün Namjoon'u sarayın önünden aldığında da ehliyeti yanında değildi ama, o zaman kralın yanındaydı, bu yüzden önemli olmamalıydı, değil mi?

"BEN-"

"Jin-hyung, lütfen sus ve sür," dedi Soobin yolcu koltuğundan, gözleri telefonunda. 

"Ben bu işte uzmanım, kimse bizi yakalayamaz."

Alçak sesle "Velet," diye fısıldadı Seokjin bir trafik ışığında dururken. 

"Ayrıca, neden araba kullanıyorum? Arkada falan olmalıyım, battaniyelerin falan altına saklanmalıyım... Yah! Bana gözlerini devirme!"

Soobin'in yardımına ne kadar ihtiyacı olursa olsun, Gyeongbokgung Sarayı'na gitmek kesinlikle kötü bir fikirdi. 

Seokjin neden kendisinden daha genç birinin emirlerine boyun eğmişti ki ? 

Çünkü çocuk, kardeşinin adını söylemişti ve tabii ki Seokjin, Taehyung'un dahil olduğu herhangi bir konuda yardım etmek için deli gibi koşacaktı.

"Yakalanırsam Jaehwan beni öldürür."

Soobin sinirle homurdandı. 

"Her şeyi fazla düşünmemeye veya kontrol edemediğin şeyler hakkında strese girmemeye ne oldu?"

"Kapa çeneni. Yüzümde kırışıklıkların oluştuğunu şimdiden hissedebiliyorum."

Saraylar birbirinden yaklaşık yirmi dakika uzaklıktaydı özellikle de gecenin bu saatinde sokaklar bu kadar boşken. 

Seokjin bir polisin onları durdurup kenara çekmesini falan bekliyordu. 

Sonuçta pek şanslı biri sayılmazdı...

Ancak şans bu gece ondan yana görünüyordu. Saat gece ikiye geliyordu ve Lanet olsun.Bunun bu kadar riskli olmasının bir başka nedeni de buydu. 

Güneş birkaç saat sonra yükselecekti.  İnsanlar yakında uyanmaya başlayacaktı ve—

"Geldik."

— Ve ne yazık ki gelmişlerdi. Artık geri dönmek için çok geçti.

Bu çocuğun saraya gizlice girip çıkmasının bu kadar kolay olması Seokjin için kesinlikle gülünçtü. 

Gerçekten, duvardaki o deliği nasıl kimse fark etmemişti ? Oraya bile sığabiliyor muydu ? 

Omuzlarının sıkışacağından oldukça emindi.

Mucizevi bir şekilde delikten geçmişti. Omuzlarının 60 santimetre olduğunu düşününce gerçekten mucize gibiydi.

Yürürlerken Soobin, "Sana fazladan kıyafet falan vermeliydim," dedi. 

"Fazla dikkat çekiyorsun."

Seokjin itiraz etmek üzereydi ama sonra kıyafetlerine baktı. 

Tamam, belki Mario pijamaları biraz fazla öne çıkıyordu ama bu konuda ne yapabilirdi?

"Bir fikrim var," dedi Soobin, mutfağın yarısına geldiklerinde. 

O başka bir yöne koşarken Seokjin karanlık bir köşede tek başına bekliyordu. Seokjin boş boş etrafına bakınırken sesler duymaya başladı.

KRAL ERKEKLERDEN HOŞLANIYOR {NAMJİN}Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora