"Selamun aleyküm" diyerek icazet aldım. Erdal bey ve Mehmet abi karşılık verdi ancak Abdullah bey kısık sesle aleyküm selam demişti. Müzik sesi, Abdullah beyin telefonundan geliyordu. Gaye Su Akyol'dan Bir İlkbahar Sabahı çalıyordu. Benim gelmemle, sesini iki kademe yükseltti. Bunu gizli yapmaya çalışmıştı. Arka tarafta hareketlilik vardı. Bahçedeki masayı timdekiler, yemek yemek için hazırlıyorlardı. Müziğe kendimi kaptırmış, yanan ateşi izliyordum. Şarkı bitince, Abdullah bey yeni şarkı açmak için telefonu eline aldı.

Gelen melodiyle, bakışlarımı ateşten çekip göz ucuyla telefona baktım. Abdullah beyin bakışları direkt üstümdeydi. Müslüm Gürses'den Affet şarkısını açmıştı. Duygularım yine karmakarışık olmaya başlamıştı. Onu affetmek istemiyordum. Onları affetmek istemiyordum. En çokta Sare hanımı görmek bile istemiyordum. Rahatsızca yerimde kıpırdandım ve ayağa kalkmak için yelteneceğim sıra, Mehmet abi ateşe bakmaya devam ederek, elimi tutup beni durdurdu. Ben de sesli nefes vererek oturmaya devam ettim.

Şu an gerçekten çok duygusaldım. İçimde adeta fırtınalar kopuyordu. Ama düz bir surat ifadesi takınmış, ateşe bakıyordum. Müziğin sonlarına doğru, Erdal bey ayağa kalkıp etleri çevirmeye başladı. Pişmek üzerelerdi. Ben de Mehmet abiden elimi kurtarıp ayaklandım ve sofranın kurulduğu yere doğru ilerlemeye başladım. Kuzey'lerin oturduğu masanın önünden geçerken, üstümde birçok göz hissetmiştim. Oraya kısaca göz gezdirdiğimde, Kuzey, Poyraz ve Göktuğ'un, hissettiğim gibi bana baktıklarını fark ederek önüme döndüm ve yanlarından geçip masaya ilerledim. Ayrıca Burcu üsteğmen de sürekli beni izliyor ve inceliyordu. Hatta tüm vücudumu süzüyordu. Bu da gözümden kaçmamıştı.

Annem elinde salata tabağıyla içeriden çıkmış geliyordu. Arkasından Gül'de, iki elinde tabakla bahçeye adım attı. Masaya tabakları yerleştirip bana döndü annem.

"Kız deli neredesin sen ha ne zamandır kayboldun ortalıktan. Geç içeriden eksikleri yardım et bakayım" diyen anneme göz devirip mutfağa yöneldim. Gül uyuzu arkamdan kıkırdamışmıydı?

Mutfağa ilerlerken, holde Sare hanım ile karşılaştık. Yüzü baya sinirli gibiydi. Hatta kıpkırmızıydı. Annem sanırım onu delirtmişti mutfakta. Tam yanından geçip gidecekken, sesiyle durdum ve yavaşça ona döndüm.

"Gökçen!" Diyerek etrafa baktı ve tekrar bana döndü.

"Bak seninle ilk ve son defa konuşacağım. Ailemi ve kızımı üzmek istemediğim için bu zamana kadar hep sessiz kaldım ama artık yetti. Sen de annen de lütfen hayatımızdan çıkın. Benim için o raporların hiçbir önemi yok. Benim kızım Gül, sen de annen de onu benden çalamayacaksınız. Aklını daha fazla karıştırmanıza da izin vermeyeceğim. Hayatımıza girdiğiniz günden beri, Gül'de değişik huylar ortaya çıktı. Önce çok sevgili damadım Alihan'la arası bozuldu. Yumurta kırmasını bile bilmeyen kızım, artık mutfağa girip, varoş gibi ev işi yapmaya başladı. Annen olacak o kadın yüzünden huyu değişti kızımın. Ben yıllardır onu el bebek büyüttüm. Özel hocalardan dersler aldırıp, en güzel şekilde yetiştirdim. 3 tane yabancı dil biliyor, piyano çalabiliyor, profesyonel derecede resim çiziyor. Dün eve geldiğimde sevgili kızım sence ne yapıyordu? Mutfakta yardımcıyla birlikte hamur açıyordu. Bak Gökçen, sen nasıl ne şekilde yetiştin bilmiyorum ama kızıma artı bir şey katamazsınız. Aksine onu hep aşağıya çekiyorsunuz. Onu üzmemek ve aramızın bozulmaması için, sizden uzak durmasını ona söylemedim. Beni anlaman için sana söylüyorum bunu. Lütfen kızımın artık aklına girmeyin ve uzak durun!"

Sare hanıma dümdüz bakmaya devam ettim. Söyledikleri beni hiç etkilememişti.

"Gül 27 yaşında, aklı başında bir kız Sare hanım. Ayrıca siz onun annesi de olsanız hayatına bu şekilde müdahale edemezsiniz. Neyi seviyorsa yapmak isteyebilir. Bir daha benimle bu tarz bir konu için konuşursanız, sizin için kötü olur. Gelip beni bu şekilde yargılamak sizin haddiniz değil. Annem, Gül'ün öz annesi. Onların görüşmesini de engelleyemezsiniz. Ben dahil kimse engelleyemez. Onlar anne ve kız. Siz de Gül'ün annesiyseniz eğer, Gül'e biraz daha saygı duymayı öğrenebilirsiniz. Şimdi izninizle" diyerek cevap vermesini beklemeden hızlıca mutfağa ilerledim. Kadındaki yüzsüzlüğe bak.

 TOPRAK (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now