"Poyraz Türk mü? Poyraz Türk buraya atandı. Bekle hemen yanına gönderiyorum. Başka bir ihtiyacın olursa söylemen yeterli oğlum." Dedi ve bir askere seslendi. Hâlâ üstümde kamptaki kıyafetlerim vardı. Asker tereddütle bana baktı ve albaya tekmil verdi. Albay askere, kullanılmayan odalardan birine kadar bana eşlik etmesini istedi.

🍁

Odada durmuş boş boş oturuyordum. Hâlâ aklımda Gökçen vardı. Nasıl oluyordu da bu kadar iyi oyuncu oluyordu. Bir tek açığını bile yakalamamıştım. Sercan Açık olduğumu sandığı için mi beni sağ getirdi acaba? Ama o adam için öldürme emri vardı askeriyede. Beni direkt öldürmesi gerekiyordu, neden sağ getirmişti? Tüm belgeleri de almıştır büyük ihtimal çünkü ben onun ürkek hallerinin oyun olduğunu anlamadığım için, yanında rahat rahat belgeleri saklıyordum. Bu kız nasıl bir istihbaratçıydı böyle. Hiç falso vermemişti 7 ay boyunca.

Odanın kapısı açılıp Poyraz içeri girdi. Beni görüp önce üstümü uzunca süzdü.

"Dostum berbat görünüyorsun, ah bu koku da ne lağım mı patlamış burada?" Diye dalga geçmeye başladı. Ben de gülerek karşılık verdim.

"Ben de seni özledim dostum." Yanıma gelip bana dostça sarıldı.

Poyraz benim çocukluktan beri arkadaşımdı. Ailelerimiz çok yakındı. Ben tek çocuktum. Poyraz'lar 3 kardeşti. Ben tek çocuk olduğum için hep Poyraz ile oyun oynardım. Annem ve babam çok çalışıyorlardı. Annem doktor, babam ise mimardı. Onları çok özlemiştim. Annem şimdi çalıştığı hastanede başhekim olmuştu.

Poyraz bana yeni kıyafetler bulmuştu. Banyomu yapıp sakal tıraşı oldum ve temiz kıyafetleri de giyince biraz da olsa insana benzedim. Poyraz'la birlikte onun arabasına bindik. Ailem beni görünce çok sevineceklerdi.

"Eee Poyraz anlat bakalım ne var ne yok?"

"Sorma kardeşim sen görevdeyken neler oldu bir bilsen?" Diyerek sıkıntılı bir nefes verdi.

"Anlatsana oğlum ne oldu?"

"Kardeşim biliyorsun Gül nişanlandı maalesef. Herife hiç kanım ısınmasa da elde tutulur tek bir suçu yok. İstanbul'dan atanıp gelip Gül'ümü buldu. Neyse aklıma geldi lavuk yine, konu baska kardeşim. Bu Alihan, bir şekilde ailemizin kan gruplarının uymadığını fark etmiş. Birçok olaylar yaşandı. Sonuç olarak biz de test yaptırdık ve Gül bizim öz kardeşimiz çıkmadı" deyip sustu Poyraz.

"Lan sen ne dediğinin farkında mısın? Ne demek Gül bizim öz kardeşimiz değil. Ulan Gül bizim elimizde büyüdü. Böyle bir şey nasıl olabilir?" dedim oldukça şaşırarak.

"Kardeşim maalesef gerçek. Ne annemle ne babamla Dna testi uyuşmadı. Tabii hepimiz delirdik. Babam araştırmaya başladı ve doğumda karışmış olabilir diye o gün doğan kızlarla Dna testi yaptırdı. En sonunda öz kardeşimizi bulduk. Ama biz kızı ne aradık ne sorduk. Tek kelime konuşmadık bile. Hatta ben kıza hakaret etmiş bile olabilirim. Önyargılı yaklaştım. Eşşeğim ben Kuzey eşşek. Bizim yapamadığımızı Gül yaptı ve o kızla yakınlaşıp kardeşlik bağı kurdu. Nasıl büyüdü, hayatta neleri sever, neleri sevmez, neler yaşadı, sevgilisi var mı? Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim ve bana çok ağır gelen ise, çocukluğundan itibaren babası tarafından şiddete maruz kalmış. Annesinin söylemesine göre, annesini de dövüyormuş. Şikayet edersen kızını satarım diye kadını tehdit ediyormuş. Kadını korkudan sindirmiş. Yıllarca dayak yiyerek büyümüş benim öz kardeşim Kuzey? Şimdi benim yüzüme bile bakmıyor haklı olarak."

Neler olmuştu böyle? Poyraz'larla olduğu kadar Gül ile de kardeş gibi büyümüştük. Gül başka bir ailenin kızı mıydı yani?

"Kardeşim çok büyük badireler yaşamışsınız. Allah büyük unutma. Zamanla öz kardeşinizin de gönlünü alırsınız. Üzme kendini ama eşeklik ettiğin de bir gerçek Poyraz. Yani iki taraftan bakınca da zor bir durum. Eğer karışma olmasaydı, Gül o ailede dayak yiyerek büyüyecekti. Gül'ün ne kadar kırılgan olduğunu biliyorsun. O buna dayanamazdı. Her şeyde vardır bir hayır kardeşim. O kız içinde çok zor bir durum. Yaptığınız hatayı bir an önce telafi edin. Bu arada o dayakçı baba olacak şerefsizle de ilgilendin değil mi?"

"Evet Kuzey, dayak olayını dün öğrendim. Adamın peşindeyim. Annesinin söylediğine göre dolandırıcı tipte, tekin olmayan biri. Yakında tıkacağım içeriye. Kardeşime en azından bunu borçluyum."




🍁


Poyraz beni evime getirdi. Zaten evlerimiz yan yanaydı. Bizim evimizin anahtarı Poyraz'da vardı. Onlarınki de bizde olurdu. Poyraz bana kapıyı açınca birlikte içeri girdik. Evimi çok özlemiştim. Annem ve babam şu an işte olmalıydılar. Akşam onlara sürpriz yapacaktım...

Eve girince Poyraz, biraz daha kalıp evden ayrıldı. Evde çalışan Sema teyze beni görünce ağlamaya başladı ve sarıldık. Sema teyzenin elinde büyümüştüm. Annem yoğun çalıştığı için Sema teyze, bana hep bir teyze, abla gibiydi. Benim 5 yıl önce bir kız arkadaşım vardı. Fatma...Onu gerçekten seviyordum ve evlenmeyi düşünüyordum. O zamanlar bir göreve çıkmam gerekiyordu. Görev dönüşü evlenme teklifi edecektim.

O zamanlar görev umduğumdan çok daha erken bitmişti. Heyecanla eve gelmiştim. Bizimkilerle hasret giderip odama çıkmıştım. Elimde Fatma'ya evlenme teklifi edeceğim yüzüğü incelerken, Sema teyzenin önerisiyle, Fatma'ya döndüğümü haber vermemiştim. Yarın sürpriz yaparım diyerek, heyecanla uykuya dalmıştım.

Ertesi gün hazırlanıp Fatma'nın evine gitmiştim elimde çiçeklerle. Hayatımın kabus dolu günlerinin başlangıcı olmuştu o gün; Fatma'nın ihanetiyle.

O günden sonra hiçbir kadına karşı farklı duygular beslememiş, kalbimi tamamen görev aşkıyla doldurmuştum.  En zorlu görevlere gönüllü giderdim. Böylece rütbem de kısa sürede yükselmiş, en sonunda da binbaşı olmaya nail olmuştum.

Gökçen'e ise gördüğüm ilk andan beri tarif edemediğim, daha önce hissetmediğim bir koruma içgüdüsü ile yanıp tutuşmuştum. Gözlerimi kapattığımda bile gözleri gözümün önünden ayrılmazdı. Bu aşk değildi. O duyguyu daha önce tatmıştım. Aşk kötü bir duyguydu; çaresiz, kendinden nefret etme, sinir harbi dolu günlerle dolu, iğrenç bir duyguydu. Fatma'nın ihanetini unutabilmek için neredeyse dağdaki tüm şerefsizleri temizlemiştim. Ama içim soğumamıştı. Aşk buydu benim tabirimle...

Şu an Fatma'ya aşık değildim. Onun artık esamesi bile okunmazdı bende...

Ancak Gökçen, bambaşka bir hikayeydi. Ardında cevaplanması gereken çok soru ile hayatımın ortasına girmişti...

Zaman bize ne gösterecekti...




❤️

 TOPRAK (Düzenlenecek)Where stories live. Discover now