You Got The Wrong House, Villain (Türkçe Çeviri)

You've Got the Wrong House, Villain [18]

–

Tabii ki enstitüden ayrıldıktan sonra Arachne olarak görev alırken Doğu, Batı, Kuzey ve Güney olmak üzere her türlü yere gittim. Şu anda önemli olan bu değil. Zaten içlerinde doğu en keyifli ve temiz bakımlı bölgeydi.

Ve daha önce de söylediğim gibi, tam da bu Doğu, aşk ve savaşla dolu ters harem romanının geçtiği yerdi.

Kadın kahraman/kadın başrol Anne-Marie Blanche'dı.
Başrolde toplam dört erkek karakter vardı.
Ve bunların kısa bir özeti şu şekildedir:

1. Kalian Crawford (Açıklama: Ana Erkek Başrol).

2. Genos Sheldon (Not: Favori Karakterim).

3. Damon Salvatore (Açıklama: Genius Alchemist).

4. Lakis Avalon (Açıklama: Hain. Ve en sevdiğim karakterin düşmanı).

Şimdilik, sonunda Anne-Marie ile bir araya gelen ana erkek başrol "Kalian Crawford" ile başlayacağız ve adından da anlayabileceğiniz gibi o, ülkeyi yöneten yüksek rütbeli soylu ailenin varisiydi. Doğu. [1]

Simsiyah saçları ve gizemli gümüşi gri gözleri vardı ve dik ve güçlü kişiliğe sahip bir adamdı.

Kalian Crawford, 'Doğu'nun Kahramanı' olarak anılırdı ve o, halk tarafından sevilirdi ve aynı zamanda bölgenin bir nevi maskotuydu. Yakışıklı görünüm ve harika özellikler tüm erkek adayların ortak özellikleriydi, bu yüzden küçük detayları atlayacağım. Her halükarda, romanın sonunda Anne-Marie ile anlaşan ana erkek başrol oydu.

Sırada Genos Sheldon var.

Haa…

Bunu yaşamadan önce bir nefes almam gerekiyor. Bu adam benim en sevdiğim karakterdi, Lakis Avalon'un eliyle ölen. Alev gibi dalgalanan koyu kızıl saçları ve değerli taşlara benzeyen güzel menekşe gözleri vardı. Hem yakışıklı hem de güzel olarak tanımlanabilecek bir adamdı.

Kadın kahraman Anne-Marie'yi en çok güldüren bir karakter seçmek zorunda kalsaydım, Genos Sheldon'ı seçmekte tereddüt etmezdim. Kahraman ne zaman yaslanacak bir yere ihtiyaç duysa, Genos bir hayalet gibi görünerek ona güçlü destek sağlıyordu.

Bazen tatlıydı, bazen yaramazdı ve diğer zamanlarda, hatta seksiydi, mümkün olan her türlü cazibeye sahip olduğunu söylemek yalan değildi.

… onun tanımını bir şekilde süslediğimi mi düşünüyorsun? Bir şeyler hayal ediyorsun.

Konuya dönersek, Kalian Crawford Doğu'nun kılıcıysa, Genos Sheldon da Doğu'nun kalkanıydı. Başlangıçta 'Doğu'nun Koruyucusu' olarak anıldı, ancak daha sonra buna 'düşmüş' ön eki eklendi.

Bu onun üzücü geçmişiyle ilgiliydi ama şimdilik sadece gözden geçireceğim. Roman zaman çizelgesi başladıktan birkaç yıl sonra Genos, belirli nedenlerle okuldan atıldı. Ve bu yüzden adını bir kenara attı ve Anne-Marie ile tanışana kadar görünüşüyle ​​​​gizli yaşadı.

Kısacası o bir münzeviydi.

Daha sonra adını geri alır ama sonunda Lakis Avalon'a ölür…

Hmm, kendimi kötü hissetmeye başladım, o yüzden Genos Sheldon hakkındaki açıklamayı burada keselim ve devam edelim.

Sırada Damon Salvatore var.

Artık insanların yaşamları boyunca kullandıkları tek dokunuşlu lambalar, ısıtıcılar ve dondurucular gibi pek çok şeyde çığır açan büyük simyacı Damon Salvatore'den başkası değildi.

Koyu gözleri ve denizdeki dalgaları andıran mavi saçlarıyla sevimli ve zararsız görünüyordu ama göründüğünün aksine kişiliği huysuzdu. Ama onun dikenliliği, Lakis'in korkunç dikenliliğinden farklıydı, çünkü ona kendi tarzında sevimli diyebilirdiniz.