39.SAVAŞ MAKAMI, Sırlar

298 85 122
                                    



Jasper, ders çıkışına dek Akademinin kapısında beklediği Arryn'i bahçede yürüyüşe davet etmişti. Arryn, yapacak daha iyi bir işi olmadığından Jasper'ın teklifini kabul edip onunla yürümeye başladı, havadan sudan konuştular, Jasper genç kıza Leah eyaletinde görev yaptığı yerlerden ve orada çok sakin yaşam koşulları olduğundan uzun uzun bahsetti.

Arryn, Leydi Rosa'nın her gün öğleden sonra aynı saatte aynı kameriyenin altında çay içtiğini biliyordu. Kendilerini yaşlı kadına göstermek için yolu kameriyenin olduğu iç avluya çevirdi. İnsanlar hakkında nokta atışı tahlilleri ve sivri dili ile meşhur olan yaşlı kadının Jasper hakkındaki fikrini merak ediyordu. Ailesinin karşısına koca adayı diye çıkarabileceği en düzgün aday olan Jasper ile birlikte yaşlı kadına gözüküp tepkisini izlemek istiyordu. Selam verip hal hatır sorduktan sonra kendilerini çaya davet eden Leydi Rosa ile oturdular.

Leydi Rosa ile havadan sudan ve daha çok kadının sağlık sorunlarından söz ederken yanlarına pat diye Leo geldi. Neşeli sesiyle hepsini selamladıktan sonra teklifsiz bir tavırla Arryn'in yanında dikilip oturduğu bankı işaret etti.
"Biraz kaysana."

Arryn yanına oturmak isteyen adama kendisi yerinden kalkıp yer verecek oldu, Leo bileğinden tuttu,
"Yok canım yanlış anladın, sen kalkma. Başım öyle ağrıyor ki Şifacı, ellerine muhtacım."

"Ya, öyle mi?"

Leo ile yan yana oturdular, Arryn, genç adamın yüzüne bakakaldı.
"Ne yapabilirim Prens? Şifahaneye mi gitsek size ilaç hazırlarım?"

"İlaç senin ellerinde güzelim. Lessey'in doğum günü partisinde sahilde seninle dans ederken bana ne yaptığını unutmadım. Dansı bıraktığında ellerimdeki açık yaralar kaybolmuştu." Diğerlerine döndü ve geveze bir tonda, "Bu kızın ellerinde mucize var!" Deyip ıslak kedi yavrusu bakışlarıyla Arryn'e döndü.
Şakaklarını işaret etti. "Şurası... Kafamı kesip atmak istiyorum. Lütfen."

Arryn ayağa kalkıp bankın önünde Leo'nun hemen dizinin dibinde durdu ve başına yöneldi. Şaşkınlıktan eli ayağına dolaşmış ne diyeceğini bilemez haldeydi fakat Leo'nun dediğini yapmaktan başka şansı yoktu. Leydi Rosa bile torununun isteğine anlam verememiş ve bunun bir oyun olduğunu sezinlemiş kırışıklarla bezeli küçük gözlerini iyice kısarak merakla olacakları beklemeye koyulmuştu.

Jasper ise adeta taş kesilmiş ikiliyi izliyordu.

Arryn, avuçlarının içiyle Leo'nun iki şakağına baskı yaptı, gözlerini yumup konsantre olmaya çalışarak tılsımlı sözleri mırıldandı. Biraz bekledi.

Leo hafifçe inledi. "Ahh iyi geliyor."

Az sonra Arryn şifa seansını tamamlayıp
"İyi misiniz?" diye sordu.

Leo gülümseyerek onun ellerini tutup parmaklarının üstüne bir öpücük kondurdu fakat gözlerini yüzüne diktiği baygın bakışlarla, artık Arryn'in burnunun ucuna dek sokulmuş düpedüz sarkıntılık ediyordu.
"Cennet ellerinde diye yemin etsem hiç de yanılmış olmam."

"Teveccüh ediyorsunuz."

"Biraz daha? Ellerinin serinliği böyle iyi geliyorsa kim bilir kucağında uyumak nasıldır?"

Arryn, renkten renge giriyor ne yana bakacağını elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu. Yanaklarının rengi çok sevdiği yaban güllerinin tomurcukları kadar kızararak yeniden banka oturdu. Leo gayet teklifsiz ve mesafesiz tavrıyla banka uzanıp başını kızın kucağına koyuverdi. Arryn'in güzelliğini aşağıdan yukarı, çene ucundan kirpiğine değen bakışlarla hayran hayran seyrederken onun doğala yakın değil doğalın ta kendisi olduğunu düşünüyordu.

KILIÇ MAKAMI - TamamlandıWhere stories live. Discover now