3.BÖLÜM

711 128 112
                                    



Leslie

Evde öyle bir telaş vardı ki dağdaki şenlikten erken döndüğüme pişman oldum. Annem, hizmetkâr sayısını üç katına çıkarmış, tüm konağı çatıdan tabana adeta yıkatıp parlattırıyor, görünen ve görünmeyen tüm toz zerreciklerine savaş ilan etmiş haldeydi. Mutfak da aynı şekilde teyakkuz haline geçmiş aşçılar harıl harıl mesai yapıyordu. Konak bu şekilde ayağa kalktığına göre herhalde önemli bir toplantı olacaktı ve ben yine huzur bulamayacaktım. Şık giyin Leslie, nazik davran Leslie, kuğu gibi süzül Leslie, ortalarda daima gülümse Leslie... Şeker balığından tek farkım bir akvaryum yerine bir konakta yaşıyor olmamdı. Babamın toplantılarından ve davetlilerinden hiç hazzetmiyordum.

Annem döndüğümden beri niye döndün diye yüz kere sormuştu üstelik. Ortam sarmadı, demedim tabi! Midem ağrıdı galiba üşüttüm, dedim. Bir karın ağrım olduğu doğruydu da mide ağrısı kısmı başka bir hazımsızlıktan ileri geliyordu. Yine de annemin her detayı bilmesi gerekmezdi. Sonuçta mide deyince konu her zamanki gibi nane- limon eksenine kaydı ve konu kapandı. Bir süreliğine rahat bırakıldım. Akşam yemeği için dahi odamdan çıkmayacaktım fakat annem gelip babanla sana önemli bir şey söyleyeceğiz dedi.

Böyle durumlarda aklıma ilk önce benim için münasip bir evlilik ayarlandığı fikri düşer ve yüreğim ağzıma gelirdi. Sırf soylu bir aileden geldiğiniz için yemin ve kanla bağlı olduğunuz töreler sizi evlilik çağına geldiğinizde hiç tanımadığınız biriyle saygın bir anlaşmanın gelin güveyi yapma hakkına sahipse, böyle korkarsınız... Giyinip kül rengi bir suratla yemek salonuna indim.

İçimden, 'Gök Tanrım eğer evleneceksem nolur bana yakışıklı, en azından uzun boylu ve düzgün bir genç koca ver!' derken babam konuya girdi.

"Misafirimizden haberin var mı Leslie?"

"Hayır baba."

"Kuzenin Ramsey Lionell buralardaymış. Şenlik için Demir Dağına gelmişken hanemizi ziyaret edeceğini bildirdi. Orada karşılaşmış olmalısınız?"

Eyvah! Yoksa aptal muhafızlar olanları ispiyonladı mı? Ağızlarını açmamaları için epey de şantaj yapmıştım! Muhafızların her zaman nöbet başında uyuyakalmak, sarhoş nöbet tutmak veya hizmetkâr kızlarla çamaşırlıkta elleşmek gibi zayıf noktaları vardır ve gerektiğinde şantaj yapmak üzere bu zayıflıkları görmek gerekir... Yeterince şantaj yaptığımı sanıyordum! Babamın ise kuzenin diye vurgu yapması hayra alamet mi yoksa ölüm fermanımın resmi miydi?

Babamın son cümlesini, öğelerini yer değiştirerek tekrar eden annemin ince kaşları havadaydı.

"Şey, karşılaştık biraz." diye geveledim, önce onların ne bildiklerini öğrenip duruma göre kıvırmak için az bilgi veren taraf olmalıyım.

Annem adeta çığlık attı, "A-aaa?! Söylemedin ya çocuğum?"

"Unuttum anne."

"Veliahdı gördüğünü söylemeyi nasıl unutursun Leslie, hafızanı mı yitirdin? Bize geleceğini sana söylemedi mi?"

"Yoo söylemedi. Ne bileyim babasıyla küs değil misiniz..." diye bir de aslan inine çomak sokuverdim. Uslanmazsın kızım Les!

Babam da annemin hayret dolu nidasına katıldı,

"En azından bir selam yollamıştır canım!" dedi veliaht tarafından önemsendiğine emin halde.

Ramsey... Bize geliyor! Kaçtığım hani şu, şey... Aman neyse ne! Yemez ya? En kötü... Ne bileyim işte...

Gerçi neden şaşırıyorum, Leah'a kadar geldiyse halasının evine de bir nezaket ziyareti yapabilir, annemle babasının 20 yıldır küs olması bir yana hane içinde kırılan kolun içinde saklanan yen bir yana! Halka karşı daima birbirimize kenetlenmiş gözükürüz. Halasının evi... Bunu aklından hiç çıkarma Leslie...

KILIÇ MAKAMI - TamamlandıWhere stories live. Discover now