48. SAVAŞ MAKAMI, İşaret

382 89 131
                                    

Leo gümbürdeyen nabız atışlarının mantığını ezen sillesiyle gözlerini sıkıca yumdu ve göğe bakıp için için yakardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Leo gümbürdeyen nabız atışlarının mantığını ezen sillesiyle gözlerini sıkıca yumdu ve göğe bakıp için için yakardı.

(Bana bir işaret ver Göklerin ve yerlerin yüce yaratıcısı! Bu iş, benim aciz fikrimi fersah fersah aştı, bana bir yol göster, hayır mı şer mi bileyim? Beni ona sevdirdiysen bundan emin olmamı sağla, gerçekse içimdeki şüpheyi yok et... Yakut kanım da, canım da göndereceğin işarete kurban olsun Gök Tanrım! Beni ışığınla aydınlat, yolumu aç, kalbimdeki dinmez husumeti dindir... Yangınımı söndür...)

Güneyde kış, tüm dört karadan daha geç geliyordu, o gün hava bulutlu ve kasvetli gri bir tonda ağırdı fakat yine de Leo'nun balyoz oturmuş yüreği kadar değil, ılık bir hava hakimdi. O an gri bulutların arasından parlak bir ışık huzmesi tam arenanın ortasına süzüldü, parçalanan bulutların ardında şimşek çaktı ve bardaktan boşanırcasına yağmur başladı. Aylardır çiftçilerin, tüccarların dolayısıyla halkın ve kralın canını sıkan kuraklığa can suyu olan ve Yakut Savaşçının yakarışına cevaben yeryüzüne düşen gürül gürül serin sular toprağı yıkamaya başladı.

Leo kollarını açarak kendi etrafında döndü, bir kahkaha attı, Göklerin Babasına teşekkür etti ve yerinden ok gibi fırladı.

Arryn atına binmek üzereyken ardından yetişip dizginleri eline aldı, Arryn'i kolundan tutup kendine çevirdi. Soluk soluğa kalmıştı ve darmadağındı, ne diyeceğini nereden başlayacağını bilmiyordu ama kalbi ona bir şey yapması gerektiğini fısıldıyordu.

"Sana inanmak istiyorum."

Arryn "Beni çok kırdın." Diye fısıldadı. Yağan yağmurun altında anında sırılsıklam olmuştu ve gözyaşlarını sakladıkları için o serin damlalara oldukça minnettardı.

"Söylediğin doğru mu?"

Öyle hevesli görünüyordu ki Arryn onun dehşete düşmüş ifadesinin arasından belli belirsiz gülümsediğini sandı.
"Bunu yenebilirim. Geçecek."

"Bundan bir hastalıkmış gibi söz etme."

"Ne yapayım? Geçmek zorunda."

"Değil. Sen eğer siyasi bir evlilik yapmaktan kaçınmak için bu kez böyle aptalca bir bahane öne sürmüyorsan... Şunu bilmen gerek, babamdan Adriana ile evliliğimin iptalini istedim. Lordlar konseyi benim için toplanıyor." Durdu, sol elinin yüzük parmağındaki silinmiş dövmeden kalan izi gösterdi.

Arryn çok yorulmuştu, hafifçe omuz silkti.

"Olsa ne olur... Hislerim tek taraflı değil mi?"

"Kötü bir gün geçiriyorum üzgünüm, seni kırmak istemedim. Bu sabah Baş Şamanın yanındaydım, bana evlilik iptalinin mümkün olamayacağını söyledi, canım çok sıkkındı. Tahmin bile edemezsin, o kadına dayanamıyorum. Bitmek zorunda! Bitmezse ikimizden biri ölecek."

KILIÇ MAKAMI - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin