24. BÖLÜM

1.2M 56.1K 158K
                                    

"Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için,
                          
                                                 Afrika dahil

Senin bir havan var, beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Bir çok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında,

                                                  Afrika dahil... "

*CEMAL SÜREYA

*CEMAL SÜREYA

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

******


Hangi anıyı silerek başlardı insan unutmaya?

En acı vereni mi,yoksa en çok unutmak istediğini mi?

Cevap basitti.

Silinmesi en kolay olanı unutmak isterdi insan ilk.

Ama hiçbir zaman silinmesi en kolay olandan başlayamazdı unutmaya. En acı vereni silmeye çalışırdı onun yerine. Yani en hızlı kaçmak istediğini. Ama bu anıları silmek, insanın ruhunu kazımakla eşdeğerdi. Çünkü hızlı kaçtığın, aslında en hızlı kovalayandı seni.

Hastane koridorunda, her şeye rağmen dik omuzlarla ilerlerken Murathan' da silmek istiyordu bazı şeyleri. Ama kendi hafızasından değil. En değerlisinden. Gökçen'den.

Bütün bunları görmemiş olmasını isterdi mesela, kan kokusunu hiç almamasını, önünde bir yaşamın son bulmamasını, sonsuza kadar yaramazlık yapmasını, şımarmasını, neşeli kahkahalar atarak etrafında dönmesini isterdi onun.

Hayatındaki tek neşenin, tek rengin, masum kalan tek tarafın,bu karanlığa asla bulanmamasını isterdi. Gökkuşağının bütün renkleri yakışırdı ona. Karanlık değil. Kan kırmızısı değil. Ölüm beyazı değil.

Ama becerememişti.

Her şeyi ilk Kepçük'den öğrenen Pamuk, karanlığı da ilk ondan öğrenmişti.

Sara kayıptı. Ne ölüsü, ne dirisi vardı ortada. Sam ise ölmüştü. Tek bir kurşunla. Pişmandı. Her bir kemiğini kırarak öldürmeliydi onu oysa. Bütün bir şarjörü üzerine boşaltmıştı kafasına sıktıktan sonra ama yine de öfkesi dinmiyordu.

Ama şu an, bunu düşünecek halde bile değildi. Bir görüntü çıkmıştı Ebul Sam'ın bilgisayarından. İşkence görüntüleri.

Adımları güçsüzce hedefine ilerlerken nefesi zorla çıkıyordu sanki dudaklarından. Adı gibi emindi o görüntüleri Gökçen'e izlettiğine. Adı gibi emindi bu şerefsizliği yaptığına. Oysa göğsündeki yara için bile saatlerce ağlayan Pamuk, bunları asla bilmemeliydi. Çektiği her acı zihninde sessizce kalmalıydı.

GÖKÇENWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu