Lord - Jeon Jungkook
Melek - Roséanne
Köylü çocuk - Chan
Köylü kız - Miya
Kötü kalpli ejderha- Eric
Ağaçlar ve rüzgar - diğer herkes
Okuyamayacaklarını bilsemde tahtadaki listenin etrafını kırmızı kalemle defalarca yuvarlak içine aldım.
Hatta kalemin ucunu fazla bastırmış olmalıyım ki, kalemin ucu içine kaçmıştı.
Kazağımın kollarımı yukarı çekip önemli konuşmamı yapmak için hazırlandım.
"Toplanın."Gözlerimi tek tek üzerlerinde gezdiriyordum. Kalçamı masaya yasladıktan sonra kollarımı göğsümde bağladım.
Sonunda konuşmak için hazırdım."Evet, şimdi herkes beni dinliyor."
Yirmi dakika önce beni kızdırdıkları ve ben de sinir krizi geçirmemek için titrediğimden beri ne söylersem ağızlarını bile açmadan yapıyorlardı.
Hemen etrafıma toparlandılar."Etrafınıza bir bakın."
Kimisi baktı kimisi ise sadece arkamdaki pastaya bakıyordu. Pastayı gizlemek için yana kaydım. Bir pasta ne kadar dikkat dağıtabiliyorsa onların dikkatini o kadar dağıtabiliyordu.
"Çok para harcadım," dedim kafamı aşağı yukarı yavaşça sallarken. "Çok... beni iyice anlıyor musunuz?"
Bir ağızdan bağırdılar.
"Evet Jungkook!""Bütün bunlar için bir servet harcadım ve sizin sürprizinizi organize etmek için mental sağlığımdan fedakarlık ettim."
"Nental mi?" dedi Chan yanlış harf kullanarak.
Gülümsedim deli gibi.
"Mental. Delirdim yani."Sabahın erken saatlerinden beri onlarla bir iş becermeye çalışıyordum. Tam anlamıyla sıyırmanın eşiğinden dönmüştüm.
Şişirdiğim balonları patlatmışlar, etraftaki süslere dokunup durmuşlardı.Yeşil bir dinazor kostümü giydirdiğimiz Eric, öfkeyle soludu. Bu yaşta bu sinir ona fazlaydı. Kendim o yaşlarda farklıymışım gibi onu ayıpladım.
"Miya sana kumbarayı verdi, yani sen ödemiş değilsin."
İçlerinden birinin akıllı olması ve mantıklı cümleler kurması sinir bozucuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Conteur fille | Jungkook
Fanfiction"Eğer ağlıyorsan ağacın üzerine çık ve onlara yukarıda yağmur yağdığını söyle."