Baykuşlar

9 0 0
                                    

/CAN/

Hâlâ Aylin'le yaptığı konuşmanın etkisinden çıkamamıştı. Bu kadar mükemmel görünen bir kızın da kendi içinde güvensizliklerinin olduğunu bilmek içini rahatlatmıştı. Bu kötü bir şey miydi? İçini rahatlatan bir tek o değildi aynı zamanda yarım yamalak da olsa bir nevi kıza açılmıştı. Büyük bir yükten kurtulmuştu. Belki biraz daha cesaretini toplasa herkese haykırabilirdi...

Bisikletiyle birlikte eve doğru yürüyordu. Üst kat komşuları kasiyer kadın, ablasının yaşlarındaydı, ona doğru koşuyordu "Can!" diye bağırdı.

Çocuk şaşkınlıkla olduğu yerde kaldı bu kadın nereden adını biliyordu? Ne olmuştu da ona doğru koşuyordu? Bir yerde yangın mı vardı? Kimin evi ateşe verilmişti? Şöyle başını kaldırıp etrafına bakındı. Sonra önünde duran nefes nefese kalmış genç kadına baktı.

"Bugün annen markette sinir krizi geçirdi. Ablan geldi, ambulans geldi hastaneye kaldırdılar. Cansu sana söylememi istedi seni aramış ama ulaşamamış. Babanla kalacakmışsın."

Can hırkasının cebinden telefonunu çıkardı. Telefonu sessizdeydi ablası on beş kere aramıştı. Titreyen elleri ile aradı ablasını ama açmadı kız. Babası evde yalnızdı. Eve doğru koşmaya başladı, kadın da arkasından koşuyordu.

"Kız ne koşuyorsun? Dur azcık dinleneydim!" diye bağırıyordu genç kadın.

Can; "Sen niye beni takip ediyorsun?"

"Seni takip etmiyorum. Aynı apartmanda oturuyoruz salak!"

Can; "Onu mu diyorum? Dinlen sen, sonra gelirsin"

"Olmaz Cansu'ya söz verdim o dönene kadar seninle ilgileneceğim"

Binaya ulaştıklarında Can alelacele bağladı bisikletini, o sırada kadın binanın kapısını açtı. Kadın da Can'la birlikte dördüncü katta indi asansörden.

"Eve de mi gireceksin?" diye sordu Can hayretle.

"Evet" dedi kadın.

Can; "Çocuk değilim ben kendi işimi kendim görürüm. Allah razı olsun haber verdin ama eve kadar gelmene gerek yok"

Kadın Can'a dik dik bakıyor, ağzındaki sakızı balon yapıp patlatıyordu. "Sana soran oldu mu? Geleceğim dedim bitti. Baksana titriyorsun ne yapacaksın hasta babanla tek başına bütün gece? Evde yemeğiniz bile yoktur."

Can'ın sinirleri bozulmuştu ablası yetmiyormuş gibi şimdi kadının biri çıkmış ona annelik taslıyordu. Güldü. Ablasına yaptığı gibi de tersleyemezdi bu kadını. Ne yapacağını düşünürken kadının sıcacık elleri Can'ın kanı çekilmiş soğuk ellerini kavradı. Parmaklarının arasından anahtarları alıp kapıyı açtı. Birlikte içeri girdiler.

Can telefonuna gelen mesajla irkildi, ablasıydı:

"Can, merak etme her şey yolunda biraz geç geleceğim. Seni seviyorum."

"Nasılsın Rasim amca? İyi misin?" kadın içeri girer girmez salona geçmiş bağıra bağıra babasıyla konuşmaya başlamıştı. "Aç mısın? Cansu sana tarhana almış. Şimdi tarhana çorbası yaparım sana. Bir güzel içeriz!" kadın sanki yılların alışkanlığıymış gibi elini adamın alnına koyup ateşine baktı, çevik hareketlerle adamın yatış pozisyonundan kaldırıp yarım oturma pozisyonuna getirdi. "Birden kaldırdık başı döner midesi bulanır filan yanında kal babanın." dedi Can'a sonra sordu "Nerede babanın bezleri? Değiştirelim. Terlemiş, üstünü de değiştirelim temiz çamaşırlarını getir de"

Can kadının dediklerini yapmak için çıktı salondan, yatak odasına gidip babası için temiz bez ve çamaşır getirdi. Ama sormadan yapamıyordu. Kimdi Bu Kadın Lan Kimdi? Ne İşi Vardı Evlerinde? Neden Bu Kadar Rahat Hareket Ediyordu Evin İçinde?

SAHNE [G×G] [B×B]Where stories live. Discover now