[45]

1.1K 91 94
                                    

Medyaya bakın HSJWNWMWKSLEL

Yeni kitap kapağı nasıl olmuş? Eski kapak mı daha iyiydi, şimdiki mi? Yorumlayın, yorumlayın skerim😠

Altıma rahat gri bir eşofman, üzerime de siyah bol bir tişört giymiştim. Güzel göründüğüme kanaat getirip elimi siyah saçlarıma atıp düzelttim. Çilekli lip balm sürüp çıktım odamdan. Merdiveni inip askılıkta asılı olan ince kırmızı ceketi aldım elime.

"Nereye böyle?" Babamın sesiyle irkilerek arkamı döndüm. Salondaki koltukta rahat bir şekilde oturmuş doğrudan bana bakıyordu. Cevap vermek için ağzımı açsam da yanıt vermeme fırsat kalmadan yeniden konuşarak susturdu beni: "Okul müdürün aradı beni."

Duyduğum cümle ile beynimden vurulmuşa dönerken birkaç kez art arda yutkundum. İşte şimdi sıçmıştım.

Okul müdürü babamı şikayet etmek için arardı sadece. Geçenlerde giyim kuşamım, hal ve hareketlerim için babamı bilgilendireceğini söylemişti ama aramayınca unuttuğunu düşünmüştüm. Demek ki unutmamıştı.

Babamın bu tarz şeylere bakış açısını bilmiyordum ama coşkuyla karşılayacağını da sanmıyordum. Koltukta öylece oturmuş bana dik dik bakması hissettiklerinin sadece ön gösterimi gibiydi. Derin bir nefes alıp birkaç adımda babamın karşısında bittim.

"Notlarımdan falan mı bahsetti?" Kesinlikle son çırpınışlarımı sergiliyordum.

Kaşları şaşkınca havaya kalkarken kafasını iki yana salladı. "Etek giymekten hoşlandığını bilmiyordum," Gözleri kısa bir an cebime sokmayı unuttuğum elime kaydı. "Ve oje sürmekten."

Aramızda hatrı sayılır bir sessizlik yaşanınca bir eliyle ikili koltuktaki yanını patpatladı. "Gel." Söylediğini direkt yerine getirip yanındaki yerimi aldım.

"Okul müdürün aradı ve bazı düzeltilmesi gereken davranışlarının olduğunu belirtip bunları anlattı. Doğru mu bu?"

Sesi fazlasıyla sakin çıktığı için şaşırdım bir tık. Dudaklarımı dilimle ıslatıp cevap vermek için ağzımı açtım ama bir şey demeden geri kapattım. Buna ne denirdi ki zaten? Hayır desem, inanmayacaktı. Evet desem, ağzıma sıçacaktı.

"Sana 18 yıldır baba olduğumu hissettiremedim, farkındayım ama ben senin babanım ve bu değişmeyecek. Geri kafalı biri değilim. Seni tercihlerine göre yargılamam." Ben şaşkınca ona bakarken elini saçıma atıp okşadı yavaşça. "Sen hâlâ benim oğlumsun."

Bu söyledikleri kesinlikle beklediğim bir şey değildi. Beni odama kapatmasını, değişmemi beklemesini, hatta dövmesini bile beklemiştim ama beni olduğum gibi kabul etmesi kesinlikle beklediğim bir şey değildi.

Gözlerimin dolduğunu hissederken kollarımı babamın boynuna doladım. "Teşekkür ederim." Ayrıldığımızda mutluluktan akan göz yaşlarımı sildim elimin tersiyle.

"Özür dilerim,"

Kaşlarım çatılırken kafamı sorarcasına salladım.

"Yıllardır senden kaçıp sevgimi sana gösteremediğim için." Kahverengi gözlerini benden kaçırıp önüne döndü. "Sen, annene çok benziyordun. Onun kopyalanmış bir erkek versiyonu gibiydin, hâlâ öylesin. Sana bakarken gördüğüm tek şey oydu. Bu bana acı verdiği için basit olan yolu seçip senden kaçtım. Özür dilerim."

Babamın yanağından süzülen yaşı baş parmağımla silip durmaksızın ağlamama rağmen gülümsedim. Bu söyledikleri benim için önemliydi. Onun için değersiz bir parça olduğumu düşünüyordum ama bana beslediği sevgiyi sadece bana yansıtmıyordu sanırım.

Pamuk Prens | bxbWhere stories live. Discover now