Ehade Aşer - "Avucunda Kayan Yıldızlar"

689 93 140
                                    

"Ne de kendimi buna mahkum edemem

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ne de kendimi buna mahkum edemem. Özür dilerim."

Bağıra bağıra ağlamaya meylediyordum, bunu durdurmak için hızla içeri adımlamayan ayaklarıma dur diyemedim. Ellerimin titreyişi, umudunu yitiren şiirlerimin sarsılmasıyla yarışır haldeydi. İçeri bir adımım kalmışken kollarım biri tarafından tutuldu.

Muhammed Enis kolumu canımı acıtmaktan korkarmışcasına tutup kendine çekti.

Gözlerim büyürken kalbim hızlı hızlı attı. Bakışlarımı kaldırıp sırlarla çevrili elalarına baktım. Ondan işittiğimse tek bir cümle oldu.

"Dur..."

Gözlerimi tüm gücümle onun gözlerinden çekmek isterken bir girdap gibi dolandım gözlerine. Koluma dolanan parmakları sıklığını değiştirmezken nefesim her bir saniye benden uzaklaşmaya meyilliydi. Gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu.

"Neden? Neden Feyza?"

Sesindeki titremeyle dolan gözlerime mani olamadım. Bir his girdabındaydık şimdi onunla. Önümüzdeyse iki kapı vardı. O sanıyordu ki o iki kapıdan biri yeşil bahçelere çıkardı ama öyle değildi. İkisi de karanlık bir denizin dibiydi. Benim yaptığımsa iki kapıyı da es geçip yüzerek o girdaptan çıkmaya çalışmaktı, ikimizi de çıkarmaya çalışmaktı. Tam şu an söylemek istedim, asıl sen söyle, neden adım attın bana demek istedim. Gözlerindeki şefkat, sözlerimi geri yutturdu bana. O sevdiğiyle olmalıydı, sevmediğiyle değil. Onun yüzüne çiçekler yakışırdı, bataklıklar değil. Ben baştan aşağı bulanmıştım bir çamura, nefes alıp vermekten başka bir şey yapamazken onun gamzelerinde çiçekler açtıramazdım. Kollarımı uzatamazdım, uzatsam da onun sevmeyen kalbi tutamazdı o eli. Gözlerimi ondan çektim, yanağıma firar eden bir göz yaşıyla kolumu onun parmaklarının arasından çektim. Elalarına bakmadan titreyen sesimle her şeyi tek kalem de silecek sözleri söyledim.

"Biz beraber olamayız Muhammed Enis."

Sırtım ona dönük sarf ettiğim sözlerime ne tepki verdiğini bilmezken gitmeye kalktım, zira bu sarf ettiğim cümleye benim dahi ruhum dayanamadı, kanadı, yerle yeksan oldu. Yeniden adım attım ama o yeniden durdurdu beni sözleriyle.

"Bu bir sebep değil."

Ses tonu geldi, tam yüreğimin ortasına bir mayın bıraktı. O mayın patlarsa dayanamaz koşardım ona, titreyen sesine. Sarardım güçsüz kollarımla, bilmezdim devamı nasıl olur, sadece sarardım.

" Bazen sebepler beraberinde yanıtları getirmez, bir sonuca ulaştırmaz. "

Durdum ve kalan sözlerimi onun yüzüne dönerek dile getirdim, kelimeler zihnimden prangalarla koptu, kalbimse onun elemini daha ilk saniyede çekmeye başladı.

"Biz iki ayrı uçtayız Muhammed Enis, benim etrafım acıyla dolu dikenlerken senin etrafın rengarenk çiçekler. Zorlaştırma olur mu?"

CÜDÂ | TamamlandıWhere stories live. Discover now