İman Meselemiz (11)

20 3 9
                                    

"Akıl hürriyeti" adında hem bizi hem de kendilerini kandıranlar, aslında esas gayeyi nefsin hürriyeti olarak yaşayanlar, haram ve günahları şiddetle ve bağlılıkla işleyenler içlerindeki sıkıntı ve usançtan ötürü bir din dairesinde rahat yaşayamadıklarını görüyorlar. Fakat onların İslâm’dan çıkması kesinlikle huzur vermeyecek, bir fayda getirmeyecektir. Fıtratta bulunan vicdan ayarıdır bu içimizde bizi hapseden pişmanlık. O ölür ise ancak acı hissetmeyecektir. Buna sevinenler ise ağrıyan kolunun kesilmesine sevinen kadar divanedir.

Lâkin içlerinden gelen o şedid bir ilah figürü, illâ olmalıydı, kainat böyle bir fiiliyat içinde ve nizam ile, sanatla yönetilir iken kabul etmemek akla kâr bir şey değildi. İnkâr topluluğu ise rastlantıya, tabiata, atomlara, evrime ve daha pek çok şeye verdiler. Liste o kadar uzun ki ineklere ve maymunlara, kendi elleri ile yaptıkları helvalardan yoğrulma putlara kadar gidip onları da yediler!

Lâkin bu kimse(siz)lerin sundukları hiçbir ilah figürü kendisi acizliklerini göstererek bunu kabul etmediler, onlar esas Yaratıcı’yı(C.C) bilirken böyle bir inkâr, şirk ve vebal altına girmek istemediler. İddia edenler ise rezil rüsva oldular lâkin inatlarından da geri durmadılar.

Bazı kimseler ise İslâm’ı yanlış anladılar, o yanlışta bizlerden kaynaklı, onların yorumlarının da hataları vardı. Bazı kimselerin inanışları ve yaşayışlarına bakınca ve tezatlık bulunca ya dinde hata gördüler, ya İslâm cidden değiştirmiyor bildiler, yahut da "Madem yaşayışlar nefsin ihtiyaçlarına göre olacak bir din kisvesi altında bulunarak kendimize sınırlayıcı bir hudut çizmeyelim," dediler.

Hangi kimse formül apaçık iken başkaları problemi yanlış çözüyor diye kendisi de çözmekten vazgeçiyor? Hangi kimse o yanlışı bilip ve yapanları görüp "Herkes öyle yapıyor ," diye o yoldan gidiyor? Madem hata gördünüz Müslümanlarda, madem hata göremediniz ve de göremeyeceksiniz İslâm sancağı altında; o hâlde Müslümanlara göre değil de İslâm’a göre yaşamayı deneyin. Çünkü muhakkak  gerçek vardır ki İslâm’a göre yaşayan kurtulacaktır. İslâm dairesinde olup vefat eden belki Cehennem ateşi ile bir süre temizlenecektir nasıl ki tıbbi ürünler steril edilir; lâkin küfür içinde olan edebi Cehennem’i ahirlerindeki tek mekân bilecektir.

Hiçbir aklın ve vicdanın 10 dakikalık bir zevk için küfrü seçmesi düşünülemez, hiçbir zaman saadetli ebedî hayat için ömrünü ubudiyet ile kullanmamak düşünülemez. İslâm dairesinde kal ve günahlarına tövbe et, çok günahların ve hataların olsa da o daire içinde affedilme umudu hep var. "O, kullarından tövbeyi kabul eden, kötülükleri  bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir."(ŞÛRÂ/25)

İnanmamak İçin Sunulan 99 SebepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin