52. SEBEP: Peygamber'in (s.a.v) küçük karısı Ayşe'yi aklayan bir kitap?

16 2 0
                                    

52. Peygamberin küçük karısı Ayşe'nin zina yapıp yapmadığına dair ayetler var. Entrikalar ve dedikodular da unutulmamış. (Nur: 11-12-13-14-15)

İddianın neresinden başlasak diye bir düşündüm çünkü bahsedilecek tek bir konu yok.
Peygamber hanımına(r.anha) "Küçük karısı Ayşe" demekle şu çocuk yaşta evlendirilme iftirasını atıyorlar. Bunu yaparken bile devrimizden bile hâlâ Hz. Aişe’ye (r.a) iftira atılmaktadır. Bunu iftira ederken bir de delilsiz yapmaktadırlar. Ama bizlerde gerçekte kaç yaşında evlendiğini dair deliller mevcuttur. Ben sadece bir tanesine, matematiği az çok bilenin anlayacağı şekilde izah edeceğim inşALLAH; Kaynaklarda Hz. Aişe’nin(r.anha) hicretten 58 yıl sonra yaşı 74 iken vefat ettiği bilinmektedir. Buna göre hicretten 16 yıl önce doğan Hz. Aişe(r.a) annemiz, hicretin ilk yılında evlendiğine göre 17 yaşında evlendiği de bilinmektedir.

Bu meseleyi de matematiğini kullanıp anlaşıldıktan sonra diğer meseleye geçecek olur isek aslında o iftiradan sonra inen ayetler o kadar az olmayıp 10 ayettir. Hepsine de konunun ehemmiyetinden yer verecek olur isek;
"O ağır iftirayı  uyduranlar,  sizin içinizden bir güruhtur. Bu  iftirayı  kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri  için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.
Bu  iftirayı  işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve  kadınlar, kendi (din kardeş)leri  hakkında iyi zan besleyip de, “Bu, apaçık  bir iftiradır”  deselerdi ya! Onlar (iftiracılar) bu iddialarına  dair dört şahit getirselerdi ya! Mademki şahit getirmediler;  işte  onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir.
Eğer size  dünya ve  ahirette  Allah’ın lütfu ve  rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı  size  mutlaka büyük bir azap dokunurdu! Hani o iftirayı  dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve  bunu önemsiz bir iş  sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır. Bu  iftirayı  işittiğiniz vakit,  “Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım! Bu, çok büyük bir iftiradır”  deseydiniz ya!
Eğer inanıyorsanız,  bu gibi şeylere bir daha  ebediyyen dönmemeniz için Allah size  öğüt veriyor.
Allah, size  âyetleri  açıklıyor.  Allah, her şeyi  hakkıyla bilendir, hüküm ve  hikmet sahibidir.
İnananlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve  ahirette  elem dolu bir azap vardır. Allah bilir,  siz bilmezsiniz. Allah’ın lütfu ve  rahmeti sizin üzerinize  olmasaydı ve  Allah çok esirgeyici  ve  çok merhametli olmasaydı, hâliniz nice olurdu?"(NÛR/11-20)

Bakıldığında esbab-ı nüzulde Hz. Aişe’nin(r.anha) başından geçen İfk Vakası olsada, ayetlerde onun adı geçmemektedir. Tefsir usulündeki bir kaide ise bizleri şunu bildirir; "Sebebin hususiliği, hükmün umumiliğine/genel olmasına engel değildir." Yani bu ayet aslında iffet iftirası odaklı her durum için geçerli bir İlahi emirdir. Yani bu ayet kadınlarımızın iffetini muhafaza etme teminatıdır. İftira eden güruhtan böyle bir şeyin olduğuna kanaat getirmek için dört şahit istenildiği bildirilmektedir ayette. Durum da neticelenene kadar da halkın ağzını kapatma ve iftira edilen kadının dillere düşmesini engelleyip yasaklamaktadır. Velhasıl kelâm diyeceğimiz şudur ki; kadınların haklarına önem verenler bu ayete itiraz edemezler!

İnanmamak İçin Sunulan 99 SebepWhere stories live. Discover now