3.5

401 39 301
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)

______________

Bir hışımla odadan çıktığımda gördüm onu. Ne çabuk gelmişti öyle.

"Jennie bak anlatmama müsaade et-"

"Defol git." dedim sadece. Şirkette olduğumuz için sesimi yükseltmek istemiyordum.

"Jennie a-"

"Şirketteyiz diye, sesimi yükseltmeyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun. Eğer rezil olmak istemiyorsan defol." Lafını kestiğimde soğuk bakışlarımla baktım ona. İtiraz etmeden arkasını döndü ve ilerlemeye başladı. Jiyong'u izleyen çalışanlara döndüğümde kafalarını eğip işlerine döndüler.

Geri odama döndüğümde üzerimdeki ceketi çıkartıp sandalyenin arkasına astım. Açıklaması ne olursa olsun Kiko'yu o evde o şekilde görmüştüm. Bunu hiç bir neden ya da açıklama değiştiremezdi.

Önümde bırakılan dosyalardan bir tanesini alıp okumaya başladım. İmzalanması gereken evraklar vardı. Yıllık gelir gider verileri ve bunlar gibi kafamı meşgul edebilecek onlarca şey..

Anlamadığım şeyleri müdüre soruyordum. Beni bilgilendiriyordu. 

Kaç saat çalıştım bilmiyorum ama akşama kadar çok yorulmuştum. Bir sürü şey öğrenmiştim. Anlamaya çalışmıştım. Babaannem uğramıştı kısa bir süreliğine. Onunda başka işleri vardı biraz durup gitmişti.

Odamın kapısı çalındı.

"Siz saat kaçta çıkacaksınız efendim?" Diye sordu asistan. Hava kararmıştı. Bugünlük yapmam gerekenleri de yapmıştım.

"Birazdan çıkarım herhalde ne oldu?"

"Siz çıkmadan çıkmak istemedim de." dediğinde hızla konuştum.

"Çıkmak için bemnim çıkmamı beklemene gerek yok. İşini bitirdiysen çıkabilirsin."

"Anladım. Peki o zaman kolay gelsin size. İyi akşamlar."

"İyi akşamlar." diyerek telefonuma döndüm. Son yaptığım dönem ödevinin sonuçları açıklanmıştı. Sayfayı yenilememle ekranda girilen notlar belirdi. İkisinden de geçmiştim. Hepsi geçer notlardı.

Bu da artık mezun sayılıyorum demek oluyordu. Nihayet şu üniversite mevzusu kapanmıştı. Derin bir nefes alabilirdim artık. 

Kapı tekrar çalındığında verdiğim komut ile asistan içeri girdi tekrar.

"Bu size gelmiş efendim." diyerek siyah minik bir kutuyu masama bıraktı. Asistan kız geri çıktığında kutuyu açtım. İçinde bir USB vardı. Bir de not bırakılmıştı yanına.

"Daha sonra keşke dememen için.."

Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. Jiyong göndermişti bunu. Kutuyu çöpe atmayı düşündüm. Ne olduğuna baksam ne kaybederdim ki? İnatlaşmama gerek yoktu çünkü o burada değildi.

Bilgisayarı açıp USB girişine yerleştirdim elimdekini. İçinde yalnızca bir video kaydı vardı. Gönderdiği şey onun suçsuz olduğunu kanıtlayacak türden bir şeydi. Öyle olmasa göndermezdi.

Videoyu başlattığımda bunun bir kamera kaydı olduğunu fark ettim. Yabancı bir evdi. Jiyong'un evinin içinden görüntülerdi bunlar.

Jiyong ve Kiko eve giriyorlardı beraber. Kiko'ya bir şeyler söylüyordu. Kiko gözden kaybolurken Jiyong ise köşedeki içki stoğundan bir viski şişesi alıp koltuğa oturuyordu. Tırnaklarımı kemiriyordum izlerken.

THE LEADER ⡇Jendragon ✅Where stories live. Discover now