THE LEADER ⡇Jendragon ✅

0.9

Oylar düştü mü ne? Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim.

Bir de multimedyaya koyduğum fotoğraflar Jennie'nin o bölümde giydiklerini gösteriyor. Fark etmediyseniz diye. Söyleyeyim dedim.

__________________

Telefonu kapatıp arkama döndüğümde gördüğüm bedenle yerimde sıçradım.

"Hasta mısın ya! Ödüm koptu." Elimi kalbimin üzerine götürüp delicesine atan kalbimi durdurmaya çalıştım.

"İş teklifi mi geldi?" dedi gözlerini kısarak. Şüpheci tavrı hoşuma gitmemişti. Ben sırf onunla konuşabilmek için kadına düşüneceğim demiştim.

"Hı hı." dedim gözümü devirerek. Sinirlendirmişti beni.

"Kabul etmedin?"

"Hayır etmedim. Seninle bu konuşmak için size geri döneceğim dedim." Diyerek devam ettim.

"Bence ben kendi işime devam edeyim. Ama senin düşmanın ya da sevmediğin kişilere çalışmayayım." Sunduğum teklifi düşünürcesine elini çenesine koydu. Kabul ederse işime gelirdi çünkü ben çalışmazsam sıkıntıdan patlardım. En azından gün içinde iş için araştırma yapıyordum. Vakit geçiriyordum.

"Sanırım bunu kabul edebilirim ama-" dediğinde sırıttım. Kabul ettiği için sevinmiştim.

"Yapacağın işlerden haberim olacak." 

"Anlaştık." dedim hızlıca. Onu orada bırakarak salona geri döndüm. Masadakiler kahkahalar eşliğinde kahvaltılarını yapıyorlardı. Kilo almayı dert etmeden. Belki de en çok kıskandığım şey buydu. Doya doya yemek yemek hatta yemek yiyebilmek.

"Size afiyet olsun. Yukarıdayım ben." dedim herkese.

"Hiç bir şey yemedin." dedi Jisoo.

"İştahlı biri değilim pek." diyerek yalan söyledim. 

Yemek yiyemiyorum Jisoo bu bir hasatalık.

Kahvemi aldıktan sonra odama çıkıp kapıyı kapattım. Kaydettiğim numarayı geri arayıp açmasını bekledim. Telefon uzun uzun çaldı, çaldı ama açan kimse olmayınca tekrar aradım.

Her seferinde hattan düşüyordu. 

"Salak mı bu kadın ya?" mırıldanarak yatağımın üzerine oturdum. Belki de birileri benimle oyun oynuyordu. Ya da kadın vazgeçmişti.

Aynı numaradan çağrı gelince hemen açtım telefonu.

"Ben vazgeçtim. Kusura bakma seni de oyalamış gibi oldum ama.." Kadının hızla sıraladığı şeylere hiç bir şey demeden kapattım telefonu. Burada oyun oynamıyorduk değil mi?

Telefonumda bir kaç şeye bakındıktan sonra internette sayfama düşen şey ile hızla ayağa fırladım.

Chanel'in yeni koleksiyonu çıkmıştı. Hemde dün. Aylardır beklediğim koleksiyon çıkmıştı. Hemen gidip almam gerekiyordu. Zaten bir kaç saat içinde tükenecek parçalar vardı. Onları kaçırmak istemiyordum.

Hızla dolabımdan seçtiğim yeşil  pileli eteğimle siyah kol detaylı crop bluzu geçirdim üzerime.

Şimdi mağazada karşılaşacağım insanlar moda dünyasından seçkin kişilerdi. Onların yanında iyi durmalıydım.

Onca paramı sadece kıyafetlere harcıyordum birde.

Ayakkabılarımı yerleştirdiğim duvara sabitlenmiş rafların arasından ayakkabılarıma göz attım. Eteğim kısaydı. Bu yüzden uzun bir çizme giysem efsane olurdu.