0.6

465 51 71
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebekler...

____________________

"Dongdae'ye uzak mıyız?" dedim telefondan haritaya bakarak. Nerede olduğumu bilmiyordum ve eve nasıl gideceğimi düşünüyordum.

"Neden ki?" 

"Eve gideceğim çünkü." dediğimde onaylamazca başını salladı.

"Artık o evde kalmayacaksın."

Ne diyordu ya bu?

"Nasıl kalmayacaksın?" dedim şaşırarak.

"Baya. Yarın biriyle gidip eşyalarını toplarsın."

"Nerede kalacağım peki?" 

Biz durunca bakışlarımı ondan çekip dışarıya baktım. Dışarıda ki gençlere baş selamı verdi. Gençlerde ona karşılık verdiğinde gözleri bana kaydı. 

Kısa bir bakışmanın ardından arabayı tekrardan çalıştırarak yola devam etti.

"An itibariyle kuzey yakasındasın.."

"Artık burada kalacaksın." Büyük duvarlarla çevrili yapının korumalarla korunan dış kapısından içeri girdiğimizde gözlerim hayretle açıldı.

Burası bir evdi mantıken. Ama ev demek buraya saygısızlıktı. Tamamen beyaz 3 katlı bir villaydı. Evin kendisi gibi devasa bir bahçesi, bahçesinde havuzu ve çardağı vardı. Ev gerçekten kocamandı. 

Arabayı onun arabası kadar lüks arabalarla dolu olan park yerine park ettikten sonra indi. 

Bende arkasından indiğimde peruğumu hemen karşımda duran çöp konteynırına attım. O benim de indiğimden emin olduktan sonra arabayı kilitledi. Peşinden eve doğru ilerlediğimde gerilmiştim. Ekibi hep beraber yaşıyorlar diye tahmin ediyordum. Birazdan her biriyle tanışacaktım.

Evin kapısında zile bastığında bir kaç saniyenin ardından 20'li yaşlarda bir genç kapıyı açtığında ısırdığı elması ağzında kalmıştı. Şaşkınlıkla bir bana bir de yanımdakine bakarken ben hafifçe sırıttım. Tepkisi komik gelmişti.

"İstersen biz hiç girmeyelim Bobby." 

Adının Bobby olduğunu öğrendiğim çocuk öksürürken geri çekildi.

"Sadece şaşırdım hyung." dedi yanımdakine.

İçeri adımladığımızda bizi kocaman bir salon karşıladı. Ben çekingenlikle salonun kapısında durduğumda o çoktan salona girmişti bile.

İki kız beraber film izliyordu. Bir kaç kişi playstation oynuyor eğleniyordu. Bir kaç kişi de kendi halinde telefonu ile vakit geçiriyordu.

Belki de çekinmemin sebebi insanların özeline girmek istemememdi.

Onun geldiğini fark ettiklerinde herkes oturduğu yerde dikleşti.

"Git evdeki herkesi buraya çağır." dedi az önce kapıyı bize açana. Kafasını sallayarak üst kat merdiveninden hızla çıktı Bobby.

Bana işaret vererek gelmemi söylediğinde salona adımladım. Stilettolarım zeminde tok sesler çıkartırken hepsinin kafası bana döndü. Daha yeni fark ediyorlardı.

Elimdeki telefonumu çantamın içine attığımda onalrın şaşkın bakışları ile yüzleştim. Hepsi ilginç bir olaymış gibi bana bakıyordu.

İçeri diğerlerinden daha olgun görünen dört kız ve dört erkek girdi. Hepsi salonun farklı yerlerine geçip oturduklarında bir tek ben ve o ayaktaydık. 

THE LEADER ⡇Jendragon ✅Where stories live. Discover now