1.4

435 52 172
                                    

Oy vermeyi ve yorum yamayı unutmayın bebekler.

____________________

Dalgın bir şekilde eve gelip direk üst kata çıktım. Yarın da randevum vardı. Belki de gitmeden önce çok fazla yersem değişiklik olur muydu? Ne olursa olsun denemek istiyordum. belki kusacaktım ama o yiyecekleri midemde tutmanın yolunu bulacaktım.

Çantamı ve diğer eşyalarımı odama bıraktıktan sonra besin değeri en yüksek yiyeceklere bakmaya başladım.

Karşıma ilk elma çıkmıştı. İyiydi en azından. Sevmediğim şeyler çıksaydı o zaman ne yapacaktım...

Mutfağa geçip masanın üzerindeki meyve sepetinden iki tane elma çıkardım. Kocaman bir ısırık alıp çiğnemeye başladığımda elmayı iyice küçültüp yuttum.

"Kusmak yok." dedim kendi kendime.

Bir ısırık daha alıp çiğnemeye başladığımda onuda yuttum.

Midemden acı bir sıvı boğazıma kadar geliyordu. Bu kusacağımın işaretiydi. Aldırış etmedim, kendimi zorlayarak iki tane elmayı bitirdiğimde kendimi sandalyeye attım. Derin derin nefesler aldım kusmamak için.

Psikolojik olarak kusmak istemiyordum. Midem kabul etmiyordu yemekleri. Alışmıştı o da.,

Bir şişe su çıkartıp bir yudumluk içtim. Su da mide bulandırıyordu bence. Kusmana yardımcı oluyordu.

Bir yudum daha içebilmek için elimi midemin üzerine koyup sıktım kendimi. O sırada kapı açılınca hiç bir şey olmamış gibi eski halime döndüm.

"Jennie?" dedi Rose  garip garip bana bakarak.

"Su seni yemeyecek. Rahat rahat içebilirsin." dediğinde acı acı gülümsedim. Masanın üzerindeki artık elmaları çöpe attıktan sonra çıktım mutfaktan. Bu böyle olmayacaktı. Benim dışarıda yemem gerekiyordu. Bir restorana otururdum belki?

Odama çıkıp kıyafetlerimi değiştirdim. Pantolonumu ve ayakkabımı değil yalnızca üstümdekini çıkartıp siyah bir askılı ile krem tonlarındaki ceketi giydim.

Saçlarımı gelişi güzel toplayıp evden çıktım. Kimselere gözükmeden bu işi halledebilirsem efsane olacaktı.

Arabama binip çalıştırdığımda o esnada bahçe kapısından içeri giren Jiyong'un arabasını gördüm.

"Şansıma tüküreyim." diye mırıldandıktan sonra arabayı çalıştırdım. Jiyong'ta arabasını benimkinin yanına park etmişti bile. Arabadan indikten sonra benim tarafıma doğru ilerledi.

Karşımda dikildiğinde camımı açtım.

"Nereye?" dedi merakla.

"İşim çıktı." Başka söyleyecek hiç bir şey yokmuş gibi bunu söylemiştim birde.

"Seni aradım açmadın." dediğinde iç çekerek en mantıksız cevabı buna da verdim.

"Meşguldüm." 

Kafasını sallayarak çekildi. Sanki onu önemsemiyormuşum gibi hissettirdiğim için kendime içimden küfürler ettim.

Uzaklaştığı sırada camımı kaldırırken yan kapı açılınca hızla oraya döndüm. Arabaya binip kapıyı kapattı.

THE LEADER ⡇Jendragon ✅Where stories live. Discover now