Maalesef

1.4K 158 86
                                    

"Eğer o silahı bırakmazsan silahım beynini dağıtır." diyen babam ile adam babama döndü ve silahını ona doğrulttu.

Bana arkası dönüktü. Hızlıca diz kapağına tekme attım.

Adam öne doğru düşünce annem kafasına sıktı.

Babam iplerimi çözerken "Minik kuşum iyisin, değil mi?" diye sordu.

"Fiziksel olarak bir şeyim yok ama Giray nasıl? Bana öldü dediler. Lütfen doğru değil deyin." dedim.

Annem ve babam aralarında bakıştıktan sonra annem "Önce hastaneye gidip seni kontrol edelim." dedi.

"Doğru mu duyduklarım?" diye sordum.

"Maalesef doğru." diye mırıldandı babam.

Hiçbir şey demeden yere çöktüm. Şuan ağlamayı bırak hareket edebilecek bile mecalim yoktu.

"Sana şimdi ne dersek kâfi gelmez ama şunu bil ki hep yanındayız güzel kızım. Bu günleri de beraber atlatacağız." dedi annem.

"Selim'e ne oldu? Öldü mü?" diye sordum.

"Geldiğimizde yoktu. Olsa da öldüremeyiz." dedi babam. Duruma oldukça sinirlendiği belliydi.

"Abim nasıl?" diye sordum.

"Hayati riski yok. Dinlenmesi gerekiyor." dedi annem.

"Hadi abinin yanına gidelim. O da seni bekliyor." dedi babam. 

"Tamam. Bu arada beni nasıl buldunuz?" diye sordum.

"Takip cihazından." deyince "Nasıl? Selim onu kırmıştı." dedim. 

"Tamerlerin yaptığı eski bir yöntem. Tamer'in sana verdiği takip cihazı fark edilsin diye. Selim, Tamer'in verdiği takip cihazını kırarken başka bir tane daha olacağını tahmin edemedi. O yüzden Yaren sana sarılırken saç tokana takip cihazını takmış." dedi babam. 

"Direkt tokama taksalar olmaz mıydı?" diye sordum. 

"Takip cihazı vereceklerini Selim tahmin ederdi ve cihazı bulurdu da. Bu yüzden bu eski taktiği uygulamışlar." dedi annem. 

"Anladım." diye mırıldandım. 

"Hadi gidelim." dedi babam ve beni çöktüğüm yerden kaldırdı. Depodan çıkarken bir yemin ettim. 

"Bize bunu yapanların cezasını en ağır şekilde ödeteceğim." 

YazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin