Unutabilirim

2.1K 224 135
                                    

"Öncelikle hepsi senin okuyucun ve kitaplarına bayılıyorlar. Hatta bana da bir kere okutmuşlardı. Klasik, biyografi kitaplarını okumayı tercih ederim normalde ama kalemin oldukça güçlü. Kızlar senin kitabında tanışmadı. Bu yalanları bizi operasyona gönderen patron söylememizi istedi." dedi.

"Teşkilatta mı tanıştılar?" diye sordum. 

"Evet. Behlül hariç hepimiz aynı grupta eğitildik." dedi. 

"İki sorum var." dedim.

"Sor hadi." dedi.

"İlk olarak Behlül neden farklı grupta eğitildi?" diye sordum.

"Behlül ile geçen sene tanıştık. Yani eğitim bittikten sonra tanıştık. Edirne'de eğitilmiş ve iyi iş çıkardığı için buradaki daha büyük işlere gönderildi." dedi. 

"İkinci sorum ise şu utanç ile ilgili yapılan görevde hepiniz birbirinizi gördünüz mü?" diye sordum. 

"Hayır, görmedik." deyince "Nasıl?" diye sordum.

"Daha önce bu görev olacağını biliyorduk. O yüzden bir plan yapmıştık. Baygın ve çıplak olarak o odaya bırakılıyoruz. İlk uyanan kişi, o ben oldum, saat on iki yönüne kimseye bakmadan gidecekti ve yüzünü duvara dönecek şekilde yere oturacaktı. Böyle hiçbirimiz birbirimize bakmadan bir kenara geçip oturduk." dedi. 

"İnsan istemese bile gözü kaymaz mı?" diye sordum. 

"Bu da bizim sınavımızdı. Hiçbirimiz bakmadık. Aslında Bihter'in bakmış olmasından şüpheleniyorum." dedi. 

Gülerek "Bihter mi? Neden şüpheleniyorsun?" diye sordum. 

"Ayıldığında ıslık çaldığı için şüpheleniyorum." dedi. 

"Ulan Bihter." dedim. 

"Yalan söylemeyi hiçbiri istemedi ama üzerlerinde dinleme cihazları vardı. Eğer sana doğruları söyleseydik ölebilirdik ve böyle bir görevden dolayı ölmeyi hiçbirimiz istemezdik." dedi. 

"Bu göreve neden on bir kişi verildi? Yani iki kişi de yeterli olurdu." dedim. 

"Kızların hepsi senin okuyucun ve hayranın. Seninle tanışmak için gönüllü oldular. Yoksa bu görev sadece Behlül ve Giray'a verilmişti." dedi.

"Siz neden geldiniz peki?" diye sordum. 

"Büyüklerin foyasını ortaya çıkarmak için boş bir zaman bulup çalışmamız lazımdı ama bize sürekli iş verip duruyorlardı. Bizde bu görev için gönüllü olup bu görev sürecinde büyükleri araştırdık." dedi.

"Anladım." diye mırıldandım. 

"Affettin mi?" diye sorunca "Belki bu olayı unutabilirim." dedim. 

Ayağa kalktım ve "Teşekkür ederim." dedim.

"Bu arada hala gözlerin dolu dolu." dedi. 

"Bir kere duygulandım mı ağlamama engel olamıyorum. İstemsizce gözlerim doluyor." dedim. 

"Gel buraya." dedi ve bana sarıldı. 

Bende sarıldım ve "Tişörtünü biraz ıslatabilir miyim?" diye sordum.

"Islatabilirsin." demesi ile ağlamaya başladım. Sadece fazla dolmuştum ve ağlamak içimi rahatlatmıştı.

YazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin