Yazar

Kurtulamamış

Bağlı olduğum ipler bileklerimi acıtıyordu. Giray'ın ve abimin durumunu bilmediğim gerçeği gibi canımı yakıyordu.

"Şimdi konuş bakalım. İçimizdeki şerefsizler kim?" diye sordu Selim.

"En büyük şerefsiz sensin. Bundan ötesi mi var?" diye sordum.

Yüzüme sert bir yumruk attı ve "Konuş lan!" diye bağırdı.

"Korkuyorsun." dedim gülerek.

Bir yumruk daha attı ve "Benim hiçbir şeyden korkum yok. İstersem hepsini gebertebilirim. Zaten hepsi işe yaramazlar." dedi.

Sakin bir ses tonunda  "O zaman neden benden isim istiyorsun? Çünkü korkuyorsun. Onların seni yenmesinden korkuyorsun. Ölmekten korkuyorsun." dedim.

Sinirle karnıma tekme attı ve "Hiçbir şeyden korkmuyorum! Onlar sadece değersiz varlıklar. Hiçbirine değer vermiyorum. Zaten sadece işimi görsünler diye yaşamalarına izin veriyorum." dedi.

"Kendi hesabına para geçiriyorsun, senin için çalışanları kullanıyorsun, olduğun yeri hak etmiyorsun." dedim.

Gülerek "Bilmediğin bir diğer şey ise buraya nasıl geldim? Eski büyüklerin ölürken bile teşkilatı satmamasına rağmen bizim başa geçebilmeyi başarmamız... Normalde biri bile bize yerini vermediler." dedi.

"O kadar büyük olmuşsun. Neden aynı zihniyeti paylaştığın insanlar ile devam etmiyorsun?" diye sordum.

"Son ölen büyük lanet olsun ki kural defterini saklamış. Kurallar olmadan o kadar büyük bir katliam yapılamaz. Eğer yapılırsa kurallar kitabını bilen kişi ortaya çıkar ve bu bizim sonumuz olur." dedi.

"Nasıl? Bilen birisi varsa neden siz bilmiyorsunuz?" diye sordum.

Babamın bir kural defterinden bahsettiğini biliyorum ama detayları hakkında bilgim yoktu.

"Sadece birisine ezberletildiği biliniliyor. Yani rastgele birini öldürürsek ve kural defterini bilen kişi ortaya çıkarsa bu sonumuz olabilir." dedi.

O zaman bu kural kitabını ya da ezberleyen kişiyi Selimlerden önce bulmamız lazımdı.

Tam bir şey diyecektim ki içeriye adamı girdi ve "Patron bir gelişme olursa haber vermemi istemiştin." dedi.

"Söyle." dedi Selim.

"Giray Aker girdiği ameliyattan sağ kurtulamamış."