+33

716 65 263
                                    

Bebişime bakın :')

Eveeet yeni yılın ilk gününe bölümle yapıyoruz girişimizi inş çıkışımız da olur

Herkese çok çok mutlu yeni yıllar diliyorum umarım her şey gönlünüzce olur iyi ki varsınız <33

"Tek sorum var. Bana doğru söyle, Pamir. Oflaz bir şey sordu mu?"

"Sordu."

"Ne sordu?"

"Tek sorum var dedin."

Uzunca bir sabır çektim, Fabian'ın, Feris'in, Saner'in, takımdaki herkesin sorularını es geçip, hasta halimle, önce ona gelme kararımın doğruluğunu sorgulayarak. "Çıldırtma insanı."

"Uğraşılmıyor da."

"Sen değil miydin yüz tane mesaj atan? O kadar merak ediyorsun madem neden uzatıyorsun?"

"E ben sen anlat diye bekledim. Ben neden sorguya çekiliyorum şu an?"

Yüzüme kapattığım elimi indirip ayaklandım sinirle. "Tamam, Pamir. Bir şey sormadım."

"Nereye?"

"Eve! Allah Allah."

"Ya tamam, şaka yaptım," dedi bileğimden tutup. "Otur, anlatacağım, gerçekten." Sesimi çıkarmadan kalktığım yere geri oturdum. Ellerimi önümde birleştirip cevap vermesi için yüzüne bakmaya başladım. "'Doğru mu?' dedi. Ben de bilmediğimi söyledim. Çünkü bilmiyorum. Pekala saklamış olabilirsiniz sonuçta. Bir şey söylemeden önce biraz daha zaman geçsin istemiş olabilirsiniz. O yüzden azıcık kestirip atmış gibi oldum. Konuyu değiştirdim, o da uzatmadı zaten."

"Başka bir şey konuşulmadı yani?"

"Konuşulmadı." Bakmayı sürdürünce kaşlarını kaldırdı. "Yemin ederim." Kafamı sallayıp önüme döndüm, arada öksürdüğüm için baş gösteren boğaz ağrımı önümdeki suyla dindirmeye çalıştım. "Ee, anlat. Ciddi ciddi sevgili misiniz?"

"Önce söz ver, Oflaz'a hiçbir şey anlatmayacaksın."

"Neden anlatayım Feza?" Bilemem, dercesine bir bakış atınca gözlerini kıstı. "Anlatmam."

"Sevgili değiliz. Fotoğrafımızı çekmişler, inkar edersek daha kötü şeyler olacağı için kabul ettik sadece."

"Ne zamana kadar?"

"Ortalık durulana kadar. Yoksa çok belli olur."

"Tahmini, Oflaz geldiğinde bitmiş olur mu?"

"Bilemem. Olaylara bağlı. Belki bitmez bile."

"Nasıl yani?"

"Hiçbir şey bilinemez diyorum sadece."

"Sonunda oluyor bu iş derken..." dediği gibi sustu.

Kaşlarımı çatarak anlamadığımı belirttim. "Ne dedin?"

Bakışlarını kaçırıp yerde sabitledi bir süre. "Bir şey demedim."

"Bir şey söyledin Pamir. Ne demek 'sonunda'? Sen bizim birleşmemizi mi istiyorsun?"

Tuttuğu nefesini verdi omuzları düşerken. "İstiyorum tabii. Neden istemeyeyim? Çok iyisiniz birlikte. İyi geliyorsunuz birbirinize."

Dudaklarımı bastırdım konuyu devam ettirmemek adına. Ama merak ettiğim bir şey vardı. "Bunu bildiğin bir şeyden dolayı mı istiyorsun peki?"

"Yoo," dedi hemen. "Ağzımdan laf almaya çalışma. İkiniz de yakın arkadaşımsınız, iyi insanlarsınız, birlikteyken de resmen alfa bir çift oluyorsunuz. Doğal olarak ilişkinizi destekliyorum."

UzatmalarWhere stories live. Discover now