Sekizinci Bölüm

3.5K 147 9
                                    

Bir ay sonra

Tıktıklanan kapıma bakmıştım. "Girebilir miyim?" Mert Hakan'ın favori mekanı olmuştu burası.

"Bu sefer neren ağrıyor Mert?" Gülümsedi.

Elini göstermişti. Hiçbir sorunu yoktu ama sürekli buram ağrıyor diye geliyordu. İlaç bile sürmüyordum, El kremini yayıyordum sadece, tabi o bunu bilmiyordu.

"Uzat elini." Elinin üzerine sürdüğümde yaydır demiştim. "Diğer elim de ağrıyor, kaldıramıyorum bile."

Çocuk gibiydi.

Ona da sürmüştüm yaydır dediğimde bana bakıyordu. "Mertciğim yaydırır mısın?" Kafasını olumsuzca salladı. "Ağrıyor, sen yaydırır mısın?" Alışageldiğimiz bir diyalog olmuştu bu.

Bir elini avuçlarımın içine aldığımda gülümsedi. "Akşam işin var mı?" Güldüm. Bu sefer işim vardı.

"Maalesef bu akşam doluyum, sen neden sordun?"

Yüzü düşmüştü. "Beraber dışarı çıkalım mı diyecektim."

"Söz başka sefere. Arkadaşlarıma sözüm var bu akşam." Kafasıyla beni onayladığında odadan ayrıldı.

Gizem, Eren, Suna ve Ege'yle birlikte nereye gideceğimizi tartışıyorduk yolda. En son beni almak için kapıma geldiklerinde başlamışlardı hâlâ devam ediyordu.

"Bizim mekana gidelim." Eren'in söylediği şeyle kafamı olumsuzca salladım. "Sabahtan iş var, yarı ayık kafayla zor." Anlayışla kafasını salladı.

"İlk bi yemek yiyelim abi. Sonra bakarız."Hepimiz Ege'ye katılmıştık.

Sıcak ortamımızdı burası. Aynur Abla'nın restoranı. Bizi gördüğünde sımsıkı sarılmıştı.

"Özlettiniz kendinizi doktor hanım!" Aynur ablanın yeri çok ayrıydı.

Hastamdı ve ücreti karşılayamayacak durumdaydı. Ben de kendi maaşımla onun ücretini karşılamıştım. O zamandan beri hep çok yakınızdır. Ablam olsa bu kadar severdim.

Bizim köşemize geçtiğimizde Aynur abla bize her zamankilerden getirmişti.

"Ee İzelciğim, Fenerbahçe nasıl gidiyor?" Eren kolunu omzuma attığında gülümsedim. Hepimiz aynı fakültedendik.

"Süper ya, o kadar çok sevdim ki hepsini."

"Bizden fazla olmasın da." Göz kırparak söylediği şeye gülmekle yetinmiştim. Kapıdan içeriye giren Mert Hakan'a takıldı bakışlarım, yanındaki Beren beni gördüğünde koşturarak masamıza gelmişti. "İzel abla!"

Şey olur ya, ilkokulda öğrencilerin öğretmenlerini dışarıda görmesi gibi. O güzel heyecan vardı üzerinde.

"Berenciğim gel canım, rahatsız etmeyelim İzel Ablanı." Mert Hakan konuştuğunda gözlerimi devirdim. "Saçmalama, isterseniz siz de katılın?" Bakışlarımı diğerlerine çevirdim Eren hariç herkes onaylamıştı.

Yerimde biraz kıpırdaştıktan sonra Eren, omzumdaki kolunu çekmek zorunda kalmıştı. Çünkü Beren tam ortamıza oturmak istemişti.

"Tanıştırayım, Mert." İlk önce bizimkilere ithafen konuşmuştum. "Gizem, Suna, Ege ve Eren." Kafa selamıyla sınırlı kalmıştı.

"Buraya daha önce geldiniz mi?" Mert'e sorduğum soruya olumlu bir şekilde kafasını sallayarak cevap vermişti.

"Ara sıra."

Yemekten sonra bu seferki hesaplar benden diyerek Aynur Ablanın yanına gitmiştim. "Abla, bizim masada oturan adamı görüyorsun değil mi?" Aynur abla kafasını salladı.

Komutan || Mert Hakan YandaşWhere stories live. Discover now