Mafyanın Bakıcısı

By serseri_arduc

123K 32.8K 13.2K

Bir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük... More

Mafyanın Bakıcısı -1
Mafyanın Bakıcısı -2
Mafyanın Bakıcısı- 3
Mafyanın Bakıcısı- 4
Mafyanın Bakıcısı- 5
Mafyanın Bakıcısı- 6
Mafyanın Bakıcısı- 7
Mafyanın Bakıcısı- 8
Mafyanın Bakıcısı-9
Mafyanın Bakıcısı- 10
Mafyanın Bakıcısı- 11
Mafyanın Bakıcısı- 12
Mafyanın Bakıcısı- 13
Mafyanın Bakıcısı- 14
Mafyanın Bakıcısı-15
Mafyanın Bakıcısı-16
Mafyanın Bakıcısı-17
Mafyanın Bakıcısı-18
Mafyanın Bakıcısı-19
Mafyanın Bakıcısı-20
Mafyanın Bakıcısı-21
Mafyanın Bakıcısı-22
Mafyanın Bakıcısı-23
Mafyanın Bakıcısı-24
Mafyanın Bakıcısı- 25
Mafyanın Bakıcısı-26
Mafyanın Bakıcısı-27
Mafyanın Bakıcısı-28
Mafyanın Bakıcısı-29
Mafyanın Bakıcısı- 30
Mafyanın Bakıcısı-31
Mafyanın Bakıcısı-32
Mafyanın Bakıcısı- 33
Mafyanın Bakıcısı-34
Mafyanın Bakıcısı-35
Mafyanın Bakıcısı-36
Mafyanın Bakıcısı-37
Mafyanın Bakıcısı-38
Mafyanın Bakıcısı -39
Mafyanın Bakıcısı -40
Mafyanın Bakıcısı -41
Mafyanın Bakıcısı -43
Mafyanın Bakıcısı-44
Mafyanın Bakıcısı-45
Mafyanın Bakıcısı-46
Mafyanın Bakıcısı - 47
Mafyanın Bakıcısı-48
Mafyanın Bakıcısı -49
Mafyanın Bakıcısı -50
Mafyanın Bakıcısı -51
Mafyanın Bakıcısı -52
Mafyanın Bakıcısı -53
Mafyanın Bakıcısı -54
Mafyanın Bakıcısı -55
Mafyanın Bakıcısı-56
Mafyanın Bakıcısı -57
Mafyanın Bakıcısı -58
Mafyanın Bakıcısı -59
Mafyanın Bakıcısı -60
Mafyanın Bakıcısı -61
Mafyanın Bakıcısı -62
Mafyanın Bakıcısı -63
Mafyanın Bakıcısı- 64
Mafyanın Bakıcısı-65
Mafyanın Bakıcısı -66
Mafyanın Bakıcısı-67
Mafyanın Bakıcısı-68
Mafyanın Bakıcısı -69
Mafyanın Bakıcısı-70
Mafyanın Bakıcısı-71
Mafyanın Bakıcısı - 72
Mafyanın Bakıcısı-73
Mafyanın Bakıcısı- 74
Mafyanın Bakıcısı - 75
Mafyanın Bakıcısı- 76
Mafyanın Bakıcısı-77
Mafyanın Bakıcısı-78
Mafyanın Bakıcısı-79
Mafyanın Bakıcısı-80
Mafyanın Bakıcısı-81
Mafyanın Bakıcısı-82
Mafyanın Bakıcısı-83
Mafyanın Bakıcısı-84
Mafyanın Bakıcısı-85
Mafyanın Bakıcısı - 86
Mafyanın Bakıcısı - 87
Mafyanın Bakıcısı -88
Mafyanın Bakıcısı-89
Mafyanın Bakıcısı - 90
Mafyanın Bakıcısı-91
Mafyanın Bakıcısı-92
Mafyanın Bakıcısı -93
Mafyanın Bakıcısı-94
Mafyanın Bakıcısı -95
Mafyanın Bakıcısı -96
Mafyanın Bakıcısı -97

Mafyanın Bakıcısı-42

1K 333 166
By serseri_arduc


Defne ' den

" Müdür (!) " diye fısıldadım sesim içime kaçmıştı Ömer'in bana söyledikleri ağır bir taş gibi omuzlarıma binmiş beni de altında ufak tefek yapmıştı.

" Gitti bütün umutlar gitti yarınlar Defne, (!)" dedi ağlamaklı ses tonuyla, hatta ağlıyordu ikinci kez.

Birinci kez de yarış pistinde bana yüzüğü verirken bana veda ederken ağlamıştı Ömer, şimdi bu  o zaman farkında değildim bazı şeylerin yada farkındayım da bu kadar değil.

Şimdi ağlaması birinciden daha fazla yakıyordu canımı  elimi yanağına koydum yanağını okşarken uzayan biçimli sakalları avuç içimi gıdıklıyordu çok güzel gözüküyorlardı Ömer'in kusursuz sıfatında.

Sakallarını okşarken gözlerinin içine bakıyordum o içimi yakıp kavuran kahverengi gözlerin içi boncuk boncuk yaşlarla dolu halbuki hazır ' da akmayı bekliyordu.

" Şist...bitmedi hiç bir şey sen sakın ağlama tamam mı?"
desem de benimde gözlerim dolmuştu Ömer'in dolu gözleri karşısında.

"Sen niye ağlıyorsun o zaman?(!) Gitti umutlar yarınlar Defne ben seni yine kaybettim yine kaybettim..." Dediği anda gözlerinden yaşlarla birlikte ağlamaya başladı.

CİDDİ CİDDİ ÖMER AĞLIYORDU ŞUANDA! KIYAMAM AMA BEN SANA YAAA!

' Ağlarken dudakları büzüşüyordu bebek gibi hatta benim adamım bebekti bebek!! (Gözlerinden kalp çıkan kedi emojisi...♾'

' Gözlerinden yaşlar akarken , dudakları büzüşürken,  gözlerinde çocuk masumluğu vardı. '

Sakallarını severken titrek sesle konuştum " Tamam ben bulacağım oğlumuzu sen ağlama söz veriyorum bulacağım (!)" Deyince hep büzüştü dudakları gözlerinden yaşlar yanaklarına düz bir çizgi halinde düşerken diğer elimi yanağına koyup başını ellerimin arasında sabitledim.

Ellerimle iki yanaklarından akan yaşları silerken tenin yumuşaklığı çok hoştu ah Ömer ah... Sen bana ne yapıyorsun böyle? Aynı zamanda da yanaklarını severken halbuki hazır da yaşlar geliyordu akmasına izin vermeden onları da siliyordum.

" Bende geleceğim Defne (!)" Gözlerimin içine bakarken dik dik başımı iki yana salladım.

" Hayır dedim Ömer iyi değilsin." Kesik kesik nefesler alıyor yerinde sallanıyordu. Başını ellerimin arasında tutmasam yere düşecekti.

" Defne abla?" Diye bana seslenen Ömer'in oğluna baktım o öyle diyordu yanındaki adamlarına Ömer'in sağ tarafında duruyor elini sıkı sıkı tutuyordu.

Sesi de ağlamaklı geliyordu o da ağlamıştı bizim gibi gözlerindeki yaşlar ve sesindeki titreşim, göz bebeklerinin içinin kızarık oluşu onunda bizimle birlikte ağladığının habercisiydi.

" Sen niye ağladın oğlum?" dedim ama gözleriyle Ömer'in sol kolunu ve onunla birlikte sol elinin üstünü gösterdi. Kol iç kısmından oluk oluk  kan akarken damarından elinin üstünden zemine damla damla kan damlıyordu.

"Abim ağladı Defne abla onun ağlamasına dayanamıyorum." diyordu ama ben onu duymuyordum ki. Benim odam Ömer'in koluydu. Ve onun kanları.

Başımı Ömer'e çevirip gözlerimi büyüttüm. Rengi sararmaya başlamıştı. Gözleri kapandı kapanacak ama bana bakmak için direniyordu göz bebekleri küçülmüştü.

" İyiyim ben Defne bak gözlerimi açık tutabiliyorum." Dediği gözler daha küçülmüş minnacık olmuştu yarı   açık gözler arada kapanıyor upuzun göz kirpikleri ile beni tam kalbimden vuruyordu Ömer beycim.

' İnadını sevsinler!'

Gülerek " Hı hı tabi. " Bir anda her şeyi unutmuştum. Ama bunu;

Adı Hüseyin di galiba tam hatırlamıyorum neresinden çıkartı bilmiyorum ama Ömer'in arkasından diğer kolunu kaldırmış elinde tuttuğu iğneyi sırtına saplamayı düşünüyordu belliydi bu iğnenin ucu Ömer'in sırtına bakıyordu çünkü. Bana yeniden her  şey hatırlamıştı.

" H- ü s-e -y i -n- o  iğ-neyi- sana bat-ıra b-a-tıra iskeletini çıkartırım oğlum senin (!)"

Ömer'in her şeyi bilmesi ve görmesi çok tuhaftı " kusura bakma abi göz göre göre seni kaybedemem!" Der demez iğneyi sırtına sapladı.

Ömer'in başı göğüsüme doğru düşerken bacakları geride kalmıştı.

' Recep İvedik modd."

Ömer'in başı o kadar ağırdı ki beni bile bir  iki adım geriye atmıştı, düşmemesi için tutsam da benimde bir  sınırım vardı.

Sıçar gibi konuştum yüzüm kıpkırmızı olmuştu kesinlikle.

" Ben seni sokakta bulmadım abi yetimhanede buldum hahaaaaaaha."

Lan zor dayanıyorum bu ne diyor amına koyayım!

" Hüseyin yardım et dayanamıyorum şimdi kaş yapacakken  göz çıkaracağız kan kaybından gidecek Ömer."

Şaşkın şaşkın " Ha? " Deyip " pardon ya Defne abla?" Diyerek düzeltti kendini, ve yakasından tuttuğu gibi kendine çekti Ömer'i.

Üstüm ister istemez bir hafifletmişti, benim etim ne bu budum ne canım?

" Ya abime bak be Defne bla? Pamuk pamuk! " Gülümseyerek yüzüne bakarken mimiklerine kadar güldüğünün farkında değildi Hüseyin.

"Biliyor musun? Ben o uyurken yüz hatlarını seviyordum seviyorum hala o benim her şeyim sığındım tek insan. "

Gözleri dolmuştu bir  anda bana bakarken kendini toparladı birden bire. Boğazını kuru bir öksürükle temizledikten sonra.

" Neyse ben abimi yatırayım yatağa sende işini yap doktor hanım." Yavaş yavaş yatağa götürürken kendisi de  sırtı yatağa dönük yüzü bana bakarken yavaş adımlarla yatağa yaklaştı.

" Ay abim dana mı yedin amına kotayım?! Sikim aşağıya düştü! Tövbe tövbe. " Derken başını bana çevirdi göz bebekleri büyümüştü benim göz bebeklerim gibi.

" Hı pardon Defne abla ağızımdan kaçtı özür dilerim. " Derken kızarmış başını eğilmiş Ömer'e bakmıştı. Tıpkı eski yapışkan  Ömer'in hareketleri vardı tıpkı eski Ömer ne tıpkısı be aynı Ömer gibiydi Hüseyin.

' İçimde bir şeyler akıyordu sıcak sıcak ve bu çok hoşnut bir şeydi eski Ömer'in canlı vücut halini görmek.'

Gülümseyerek onun yanına gittim  " Önemli değil." dedim Ömer'e bakarken Ömer'in başına yastık koyacaktım ki gülümsemem solmuştu yastık yoktu yatakta Kağan bana vermişti Ömer sana vermemi istiyor diyerekten. En önemlisi de  Ömer böyleyken bana gülmek yasaktı.

Onun yerine başının altına elimi koyarak yatağa yavaşça yatırdım. Hüseyin de ayaklarını yatağa uzatmıştı.

Yatağa yatırıp  tepeden söyle bir baktıktan sonra Ömer'e Hüseyin.

" Defne abla söyle de bende sana yardım edeyim abimi böyle görmek canımı acıtıyor çünkü."

Ona bakarken " benim de..." Dedim.

" Merak etme aklında tek soru işareti kalmasın bizim elimizden,  benim elimden her iş gelir." Dediği gibi ona döndürdüm başımı gülümseyerek bana bakıyordu en azından  gülümsemeye çalışıyordu benim gibi.

" Hı şey... Tamam tamam şey yapalım ilk önce şey yapalım." Yine beynim durdu ya ne yapacağımı unuttum halbuki benim beynim durmazdı yapacağımı unutmazdım.

" Tamam Defne abla anladım ben kelebek iğne yapayım abime sende damar yolu aç." Gülerek bana bakarken bende şaşkın şaşkın ona bakıyordum.

" Yapabilirsin dimi? " Dedi bütün içtenlikte gülerken.

" Hı hı." dedim durgunlaşmış bir halde.

" Hadi bakalım inşallah." dedi gülerek arkama geçerken.

Arkama geçip omuzumun üstünden bana iğne ve pamuk verirken  " Bak bu pamuk akan kanları temizlemeye yarar, bu iğne de-" demesine kalmadan başımı yavaşça çevirdim;

Sert sert baktım ama içimden kıkırdıyordum. Gülüşü yüzünden silindi ve boynu eğerek kızarmış olduğu sıfatını saklamaya çalıştı.

" Al Defne Abla iğne ve pamuk." Dedi omzumun üstünden bana uzatırken yüzü omzuma dönüktü. Gözlerim kızarık olan sol kulağına kaymıştı.

' Vallahi eski Ömer' ya .' dedim içimden kıkırdarken.

Hüseyin kelebek iğne yapmak için elinin üstüne pamukla özenle silmişti yatağın kenarına oturup Ömer'in elini elinin avucuna alırken diğer eliyle de  sakince iğnenin ucunu havaya kaldırdı.

Ve iğnenin ucundan damlacık sıvı çıkarken Hüseyin'in kaşları çatık ve çok dikkatliydi.

Ben ise emin olduktan sonra Ömer'e damar yolu açmak için işe koyulmuştum.

Pompa neredeydi acaba?

" Siz ne kadar çok şey biliyorsunuz? Kemal kalp buluyor sen iğne yapıyorsun.  Niye bugüne kadar Ömer'e kalp bulmadığınız?" Derken damar yolunu açmış şimdilik iğnenin içine ilaç katmıştım ama süreliydi yani bir miktarı vardı Ömer'e oksijen verecek kadar... Ama bir yere kadardı tabi.

" Çünkü şimdi kadar böyle bir durum altında kalmamış abimin kalbi hiç bu kadar zorlamamıştı. " Yaptığım işi bitirip Hüseyin'e döndüm. O da Ömer'in elinin üzerine bant yapıştırıp iğneyi sabitledi.

Bende serumu elinin üzerine bağlandıktan sonra Hüseyin elinin üzerini okşayıp öptükten sonra yatağın kenarına bıraktı yavaşça.

Yataktan kalkıp bana baktı. " Abinin üstüne söz söylemek bize yakışmaz vardır bil bildiği."

Gözlerimi büyütüp ellerimi havaya kaldırıp Ömer'i gösterdim çapraz bir şekilde;

hayretle bağırdım " Nasıl yakışmaz?! Ömer kalp bulamazsak ölecek kara listede! " Rahat bir tavırla ceketini düzeltti mimiklerinde gevşeme mevcuttu.

" Abi ölürse bizde arkasından gideriz sıkıntı değil ömrümüz buraya kadar deyip boyun eğeriz, ama gitmeden önce de dünyayı yerinden oynatmayı da iyi biliriz. " Dedikten sonra sağ elini sol göğsüne koyup boynunu sağ tarafa eğip.

" Çünkü biz babadan böyle gördük sevdiğin için ölürsün de yaşarsın da." Dediğinin hemen ardından başını kaldırdı gülerek.

" Reklamlar! Hadi ya gidelim sıkıldım ben. " Arkasını dönüp  giderken " Lets go Defne abla! " Elini sol omzunun hizasına kaldırıp  parmaklarını oynattı arkasından çağırıyordu beni. " Lets go!!"

Bir Ömer'e bir Hüseyin'in arkasından bakarken " Eee? Ömer ne olacak oğlum?"

" Merak etmeee." Susup Berat İplikçinin olduğu kısma gelince durdu  Berat İplikçi 'ye bakarak konuştu" başının çaresine bakar abim her zaman bakmıştır da."

Ömer'e baktım bir o kadar yorgun gözükse de çikolata rengi solsa da hala gözümde çok güzel ve karizmatik gözüküyordu.

' Bebek gibi uyuyor... Masum ve tatlış... Ah Ömer ah! Sen ne güzel adammışsın be! ( Gözlerinden kalp çıkan kedi emojisi...)'

Ömer'in üzerine doğru eğilerek elimi saçına daldırdım çok güzeldi saçları daha önce demiştim pamuk gibi yumuşak insanı kendine hapis edecek kadar güzel kokulu saç diplerine sahipti benim güzel adamım.

Kokusunu ta buradan bile alabiliyordum.

Gülümseyerek yüzüne bakarken saçlarını okşamayı bırakıp biraz daha eğilim üzerine, anlına dudaklarımı dediğim anda gözlerimi kapatmıştım.

Kalbim çok hızlı atıyordu diğerlerinden bin kat daha çok...

' Allah'ım ikinci Murat vakası mı geliyor? Daha güçlü daha saplantılı ? Eğer öyleyse ben çoktan işlemlere başladım çünkü. Aşkın diğer adı Ömer'miş! Ben bilemedim..'

Dudaklarımı anlından çekerken kokusunu son kez soludum ciğerlerime sanki son kez görebilecekmiş gibi.

Bir insan bir hayli yanında durduğu insanın varlığına, yanına geldiği zaman kokusuna alışabiliyor ister istemez aşık olabiliyormuş fark etmeden.

' Ben fark etmeden çoktan Ömer'in olmuşum.'

Gözümü açıp gülümseyerek o güzel suratına baktım. Her baktığımda  zaten ister istemez gülümsüyor içime akan sıcak akışkan sıvıya engel olamıyordum, içimde bir şeyler yer değiştiriyor baloncuklar uçuyor ve bu uçan balonların saplarında "Ömer , " Ömer " yazıyor havalandıkça " Kalbim " bir kuşun kanadı kadar hızlı hatta kuştan bile hızlı çarpıyordu kalbim.

Saçlarını da seviyordum bu arada...

Gülümseyerek "  Ben Müdürü getireceğim ,getireceğiz sana sen şimdi mışıl mışıl uyu..." Dedim elmacık kemiklerime kadar, bütün mimiklerime kadar gülerken " bebek gibi (!)" dedim sözlerimi ekleme yaparken dudaklarımı öne doğru uzattım.

" Oyş!" dedim başımı yanağına doğru eğip yanağını öperken.

' Yiaaaağğğ sakalları yanağıma batıyor.' Derken içimden kıkırdamış başımı tekrardan Ömer'e doğru kaldırmıştım.

Gülümsedim bütün içtenlikle yeniden.

" Kuzu kuzu nasıl yatıyor yatakta?" Diyerekten yanağına eğilip " Oyş!" kelimesini devamını getirdim böylece.

Saçını severek yüzüne bakıyordum her hücrelerimle Ömer'e gülüyordum.

" Defne abla hadi."

" Yaa hiç bir yere gitmek istemiyorum ben bu güzel adamı bırakıp."

Bakışlarımı saçlarına çevirdim elimi saçlarından kaldır2ıp bu sefer elimin tersiyle sevmeye başladım, o güzel mis kokulu saçları.

Gözlerim bir Ömer'e, bir saçları arasında gidip geliyordu " Ama gitmem gerek oğluşumuzu getireceğim sana, sende göreceksin  hiç bir şey bitmedi adam..."

dedikten sonra bakmaya doyamadım o güzel sıfatına bir kez daha baktım... Baktım... Baktım... Baktım... Gülümsüyordum aralıksız.

İstemesem de doğruldum Ömer'in üzerinden Hüseyin 'in yanına gidecektim ama gözlerim hala Ömer'in üzerindeydi.

Anlatmayacak kadar güzel manzara yatıyordu karşımda tatlış, muazzam , enfes, nefes kesici, bir o kadar da güzel.

Hep " Güzel " diye tabir ediyordum çünkü çok güzeldi Ömer... kelime bulamıyordum ona. Murat ' a hiç böyle şeyler olmamıştı bana.

Korkuyordum kendimden , hem de en fazlasıyla!!!

" Defne abla hadi ama ya zaman kaybediyoruz şimdi abim uyanacak zarp edene aşk olsun."

Hüseyin'in sitem dolu sesine "tamam ya geldim off!!" Diye karşılık verdim.

Sonunda Hüseyin'in yanına gittim de gözlerim zeminde boylu boyunca yatan Berat İplikçi ye kaydı benimde.

" Eee bu ne olacak? Ben bunu Ömer'in yanında bir saniye bırakmam daha."

Gülerek bana bakıyordu " Bu dedin sadece böcek be abla üstüne basıp geçirir." Deyince keyfi gülüşü ve zevkten dört köşe sıfatı ile Berat İplikçiyi ne kadar sevildiği belli oluyordu.

' Allah'ım ya cildiyorumkskskskskfdld deli bu adamlar.'

Tekrardan bakışlarını zeminde yatan adama çevirdi. Sağ ayağını havaya kaldırmıştı basacaktı üstüne Beratın.

Aceleye koluna dokundurdum elimi bacağa hava kalırken şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu ayağa ise her an üstüne basmaya hazırdı Hüseyin.

Muzip bir gülüşle "Ya  dur!" Dediğim heyecanla " Doğru böcek dediğin ezilir hele ki bok böceği ise." Dedim de bana bakarak gülmüştü keyifle Hüseyin.

" Ama ezikten sonra da camdan atılır." deyip  gözlerimle camı gösterdim gülerek.

Havada olan bacağını indirdiğinde gözleri parladı.   " Eeee atalım madem bok böceğini camdan Defne abla ayıpsın."

Dediğinin hemen ardından ayak ucuna geçti " Sen kafasını tut sadece Defne abla senin bileklerin incedir acımasın."

' Ha? Nereden biliyor ki? Benim bileklerimin ince olduğunu?'

Şaşkınca ona bakmayı kesip dediği gibi kafasını tuttum sadece.

' Oy kafaya bakmak pitbull kafası kadar ağır ananı senin emi!!"

" Abla iyi hoş da Ömer abi kızmasın şimdi?" Dediğinde ayaklarını havaya kaldırmıştı çoktan sesi öyle dese de bakışları " Yapalım abla be! "  diye yalvarıyordu.

" Merak etme o iş bende ama camdan ben atacağım sen gözükmeyeceksin tamam? Sen bana cama çıkacak kadar yardım et ama gözükmek yok."

Tereddütle. " Başın yanarsa? Ben Ömer abiyi üzmek istemiyorum." Diye sordu.

" Hüseyin kızıyorum aaaa!! Lan zaten ellerimin arasında pitbull kafası var! Beni bunaltma!" Gözlerimi büyütüp kızgınla bağırdım ona bakarak.

Hemen başını eğip mahcup olmuştu " tamam abla pardon."

'Aynı Ömer ya yerim eski Ömer ama.'

Sakince konuştum, içim şey olmuştu ya. " Hüseyin merak etme abin üzülmeyecek başım da yanmayacak hem sende istiyorsun belli o ışığı gördüm oğlum gözlerinde şimdi bana ayak bacak yapmaaaa odunları boşa yakma."

" Ha? "Dedi şaşkın şaşkın.

" Yok bir şey." Deyip arka arka pencereye doğru gitmeye başladım. Hüseyin de benimle birlikte yürümeye başladı. Berat İplikçi sırt üstü havada cama doğru gidiyordu bizimle birlikte tabi.

İlk önce dışarıyı kolan ettim yani gözlerimi talan ettim demek diğer anlamıyla.

'Ulan içime canım memleketim Ordumun ağız şivesi kaçtı iyi mi? Kolan demiştim çünkü.'

" Ha güzel dışarısı temiz ama birazdan insan dolacak hahaaaaaaha!"

Dedikten sonra Beratın kafasını pencereden sarkıttım baş üstü ayakları da   Hüseyin' den devir almıştım o da hemen zemine çömeldi  dizlerinin üzerine kaplumbağa oturuş vaziyeti almıştı.

Böylece dışardan gören insanlar Berat İplikçi ve beni görebildi sadece  ama Hüseyin yanındaydı görülmüyordu o kadar.

Başımı sola çevirip  Hüseyin' e baktım " la Hüseyin beni bir şekilde sabit tut! Berat yüzünden rüzgara kapılmak istemiyorum vallahi arkasından giderim ayaklarım yere basmıyor benim."

"Abla abim kızar bana ya bacağını tutum diye." Sesiz konuşuyordu duvar dibine yaslamış kaplumbağa oturuşu ile bana bakarken. " Onun yerine ayaklarını tutsam? Ayakkabıdan temas olmaz en azından."  Kafamı salladım sadece cevap olarak.

" Benim Ömer 'le bir an önce yalnız kalıp konuşmam lazım hiç bir şey bilmiyorum ne kızar ne eder? Hiç bir şey bilmiyordum. Tek tük bir şeyler öğrendim ama, yetersiz! Ömer böyle , olayların ardı arkası kesilmiyor of!

Hüseyin'in eli sol ayağımı üstüne yerini alırken beton gibi yere mühürlemişti ayağımı. Sıkı çok sıkı tutuyordu bütün gücü ile.

" Abla?"

" Sus bastırmaya devam et. " Dedim acı dolu sesimle. Beratın iki ayağı da iki ellerimin arasındaydı adamın üçgen gibi açmıştım bacak arasını ellerimi ayaklarından ayak bileğine getirdim.

Ve ayak acımın bana verdiği yetkiye dayanılarak avazım çıktığı kadar bağırdım.

" BÖCEK!!!!!! VE BEN BÖCEKTEN ÇOK KORKARIM!!! AMANIM ÇİFTE TELLİ TEY TEY! BÖCEKKKKKK ÇEK ÇEK ÇEK!!!!"

Continue Reading

You'll Also Like

29.9K 439 12
E:kokun nefesimi kesiyor gece... G:ağam biri görecek yanlış anlaşılacak E:bana aitsin yanlış anlasalar ne yazar G:ağam lütfen... E:gece sen benim iç...
88.6K 3.7K 31
İş görüşmesine giden Hera, sabah uyandığında kendini şirket sahibi Alexander Clark'ın evinde bulur. Alexander'ın itaat arzusu yüzünden bu evde oldu...
4K 545 10
Tanımadığım bilmediğim biri benim kocam olamaz..
810K 66K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...