Yazardan
Kadın aynı pozisyonda adamın göğsünde bulunan kablolarla dikkat ederek başını sabit tutmaya çalışıyordu Defne. Çünkü kızıl saç telleri kabloların aralarında kalıyordu bu da kabloların yerinden oynamasına sebep olurken Ömer'in durumunu zora sokmaktan başka bir şey değildi.
Kadın kıkırdadı şen şakrak sesiyle tekrardan, adamım göğsüne başını koyduğu an itibariyle kırkıdanıyordu.
Bir kez daha kıkırdadı şen şakrak sesiyle.
Ömer kafasın geri çekerek burnun üstünden Defneye baktı aynı zamanda da altı dudağını bükmüştü.
" Kız deli ne kıkırdanıyon öyle keyifli keyifli?"
Başını dikkatlice Ömer'in göğsünden kaldırarak güleç yüzle Ömer'e baktı Defne.
" Ya Ömer şimdi bu yaşadığım şey gerçek mi? Bu an gerçek mi?"
Çarpık çarpık gülüşüyle " Ziyarettiyse gerçek şuan." demesiyle gülüşü daha da genişledi.
" Yiaaaağğğ!" Başını tekrar göğse koydu.
" Yiaaaağğğ! mı? " Dedi Ömer şaşkın şaşkın bir o kadar da sesi şen şakrak geliyordu göğsünün üzerinde başı olan kadın misali.
Kıkırdadı " Evet yiaaaağğğ! " Adam bu sebepten dolayı büyük bir kahkaha attı bu kahkahaların altında , mutluluk, sevinç, çocuksu ruh hali yatıyordu eee biraz da şaşkınlık.
Başını hızlıca göğüsten kaldırdı " anam bana güldü. Sen bana mı güldün çen? " Diyerek ellerini Ömer'in yanaklarına getirdi ve iki yandan çekiştirdi.
Ardından çeliştirdiği yanakları bırakarak başını adamın sol yanağının hizasına gelecek şekilde yatağı eğildi.
Gözlerini kapattı burnunu yanağa sürterek derin derin soludu. " Ömer sen bana ne yapıyorsun Ömer?(!) " Sesi kısılmıştı Defnenin.
Kadının amacı yanağından buse almaktı ama kokusunu hissetti an dünyadan kopmuştu.
Ömer ise sertçe yutkunmuş vücudu kas kastı olmuştu. Defnenin bu hamlesi karşısında.
" Defne konuşmamız lazım?" Burnunu yanağı sürterek soludu.
" Konuşmasak? " Derin derin iç çekip bir kez daha burnunu Ömer'in yanağına sürttü.
" Ben sadece kokunda kaybolmak istiyorum Ömer hı? Çok mu şey istiyorum?" Burnunu iç çekerek adamın yanağında sürtmeye devam ederken Ömer ise kekelemişti.
" Def-ne Def-ne yapma b-a-k konuşma-m-ı-z lazım."
"Ömer ben sana çekiliyorum... Çok güzelsin adam (!) Hissediyorum ben sana bağımlı olacağım, bu da elimde olmayacak (!) Çekiliyorum sana tut beni Ömerrr...(!)"
Ömer ' de boynunda olan başa başını sola yatırarak sakallarını kızıl saç tutamlarına sürttü. Adamın upuzun incecik biçimli sakalları kızıl saç tutamlarının arasında yerini alırken gözlerini kapattı.
" Beni kim tutacak yıllar sonra (?) Beni sevebilecek misin kadın (?) O kadar güzelsin ki benim olamayacak kadar...(!)"
" Seninim artık ama (!)" Derin bir nefes alıp boynunun damarından öptü.
" Korkuyorum Defne aynı şeyleri yaşamaktan çok korkuyorum kızım." Başını hızla Ömer'in başından kaldırdığında hafif yerinde sallandı.
" Ay bir saniye mayıştım uykum geldi." demesiyle kendine tokat attı. Tokat'ın yarattığı etkiyle Ömer gözlerini açtı.
Kaşlarını çattı.
" Ya deli misin la niye kendine tokat atıyorsun Defne?!" Sola düşen başını kaldırdı ve gülerek adama baktı kadın. Elmacık kemiklerini çıkacağına gülüyordu.
"He deliyim raporum da var bilinmiyon mu?" Dediğinde Ömer elini yanağına sürterek " acıyor mu yanağın?" Diyerek sormuş gözleri boncuk boncuk olmuş bir ifade ile kadına bakıyordu adam.
" Heee acıyor öp de geçsin! " Güler yüzle Ömer'in üzerine eğildiğinde yanağını adamın dudak hizasına getirdi.
" Defne! "
Yüzünü Ömer'in yüzüne doğru çevirdi hala Ömer'e üzerinde eğik bir şekildeyken git gide eğiliyordu.
" Efendim söyle güzel yüzlü adam? Söyle..." Gözleri ile Ömer'in yüz hatlarını inceliyordu.
Gözlerini, yüz hatlarını, burnunu, dolgun dudaklarını, çene yapısını, o biçimli sakallarını.
Adam ise Defnenin bakışlarını takip ederek sertçe yutkunmayı tercih ediyordu.
" Ben di-yo-r-u-m ki korku-yorum sen ne yapı-yorsun ya?" Kekelemişti Ömer tekrardan.
" Hı?" Yüz hatlarının her santimini mimik mimik inceliyordu kadın. Hiç bir ayrıntıyı kaçırmacasına.
" Bende kendimden korkuyorum , düşüncelerimden yapabileceklerimden onu ne yapacağız adam?"
Bakışları dudaklara kaydı dolgun dudaklara; Ömer'in bakışları Defneyi takip ederken Defnenin odağı dudaklardı o dolgun dudaklara.
" Sen ne güzelsin öyle ya!" Demesiyle hızla Ömer'in dudaklarına yapıştı.
Gözlerini kapatmış öptüğü dudakların tadını çıkarırken Ömer'in gözleri açıldı.
Makineden ses gelmeye de başlamıştı.
Kadın alt dudağını çekerken adamın dudağından Defnenin dudağı Ömer'in dudağına yapışmış yavaşça çekerken kendini alt dudağı ayrılmak hiç istemiyor gibi... uzatmıştı. Ömer' den kendini çekerken.
Defnenin gözleri kapalıydı.
" Sakin ol. " Yatağın kenarına oturmuştu pat diye bir boşluğa düşercesine.
" Def-ne sen beni öptün."
" Ev-et öp-t-ü-m." Tıpkı Ömer gibi o da kekelemişti. Elini kalbinin üzerine koyup derin derin nefesler almak istiyordu fakat hızlı atan kalbi buna engel oluyordu.
" Allah'ım sana geliyorum ama hiç bir şey bilmiyorum lütfen beni çayır çayır çimen geze geze yakma amına koyayım Zira ben öldüm şuan." Kendiyle konuşma haline geçiş yaparken Ömer'in varlığını unutmuş gibiydi.
" Defne iyi misin kız?" Dediği anda çarpık çarpık gülmüştü. Boyunu bükük ona bakarken.
" Değilim! Olmakta istemiyorum şuan geri zekalı sus." Derken dudaklarını yalıyordu. Gözlerine biriken yoğun arzu yanaklarını pancar misali kızıl kızılcık yapmıştı.
" Şimdi beni diyeceksin ve evet hayır diyeceksin sadece tamam mı? " Kaşlarını çatıp kafa sallarken yüzünde şaşkın bir ifade vardı Ömer'in.
" Allah'ım dayanamıyorum öpeceğim." Tekrardan Ömer'in üzerinde doğru gelirken.
" Hop dur bakayım sen öyle la dakika başı öpücük mü vereceğim ben sana? " Diyerek başını Defne ' den geri doğru çekti.
Defne ise dudak kenarını dişliyordu keyifle gülerek. " Daha yeni başlıyoruz yiğidim bu ne ki?" Kafasını sallarken.
Boynu bükük Defneye bakıyordu aynı vaziyete. " Pardoon anlamadım?" Diyerek gülüyordu.
" Uygulamalı şekilde anlatacağım ben sana her detayı sen merak etme, söyle gülme be çarpık çarpık öpesim geliyor tadı damağımda kaldı zaten!"
Gülüşü daha genişledi.
" Ya gülümsesene be!"
" Niyeymiş canım ağız benim ağzım değil mi?"
" Ağızını yerim çocuk bak kaşınma." Dediği anda Ömer'in tek kaşı havaya kalktı. Gülerek Defneye bakıyordu hala.
Kapının açılmasıyla birlikte Ömer gülerek kapıya bakarken Defne de onunla birlikte kapı ağızında içeriye doğru bakan kişiye bakmıştı. Kapıyı aralamış kafasını ve gövdesini içeri sokmuştu kapı kolunu tutuyordu.
" Pişt ne yapıyorsunuz la ilahe illallah Muhammed' ti resul Allah." Dediği anda Ömer gülerek onu içeri çağırırken Defne anın verdiği şokla gülmüş ama dediğini anlamamıştı Kağanın.
Evet gelen kişi Kağanın ta kendisiydi.
" Gel kardeşim gel! Bizde Defne ile evet mi hayır mı oynayacaktık şimdi."
Gülerek tamamen odanın içine girdiğinde kapıyı yönünü dönerek kapatmamış elini de kapının üzerine koymuştu kapatırken.
Yüzünü Ömer'e dönerken onu güler yüzle görünce. " Allah'ım öldüğümde cennete mi düştüm ya Rabbim?" Dediğinde Ömer'in gülen yüzü kaskatı eski haline dönmüştü.
" Ağızına sıçarım senin Kağan! " Ömer'in bu haline gülerek " tamam ölmemişim yaşıyorum benim kardeşim seksi bebeğim karizmatik yavrum kaskatı suratı ile bana bakıyor bir an güler yüzle bana bakınca öldüm sandım da."
Gülerek sandalyeye giderken " Piç! " Diyen Ömer'in sesini duydu.
Tamamen yüzünü Ömer'e döndürdü Kağan.
" Aaa oldu mu kardeşim bu kadın var burada." Dediğinde Defneye baktı " Hiç edep yok bunda yeni kız hiç edep yok vallahi. "Ellerini havaya kaldırıp omuz üstünde bekletti. Namaz kılan insanlar gibi. Dudaklarını da bükmüştü.
Defne Ömer'e bakıp gülümsedi anda Kağan adama orta parmağını gösterip " Bebem." Deyip ardından öpücük attı gülerek.
Kadın gülen adama baktığında adam çarpık çarpık gülerek dudak kenarını ısırıyordu sinirle kafa sallayarak.
Defne hızla başını çevirip Kağan'a baktığında aynı ifadeyle ellerini omzunun hizasına kaldırdı. Dudaklarını bükerek " Hiç edep yok ya bunda ayıp ayıp."
Dediğinde kahkaha atarak ortada bulunan sandalyeye oturdu.
" Eee daha neler neler yapıyorsunuz gençler? " Ellerini dizlerine üzerine koyup çapraz bir şekilde tutup dirseklerini hafif bir şekilde kırdı.
Sol elindeki taşlı oldukça iri yüzük bu sebepten ilk göze çarpıyordu ve gülerek ikisine bakıyordu.
------
Ömer ters bir bakış atıp Kağan'a Defneye döndü.
"Sen ona bakma Defne, hani sen bana bir şey soracaktın bende sana evet hayır diyecektim."
" Ha dalmışım." Diyerek kafa salladı Kağanın saçma sapan şeyler konuşması onu biraz sersemleştirmişti . Ama Ömer'in tek kaşı havaya kalkmıştı. Farkında değildi değildi.
Defne gülerek Ömer'e bakarken Ömer 'de sinirden kaskatı olmuştu.
" Ben seni hiç öptüm mü zamanında yada hiç bu kadar yaklaştım mı boynunu öpecek kadar?"
" Hayır." Deyip burnundan soludu sinirle.
Kağan elini ağızına götürerek yalandan öksürdü ve orada unutulmuş olan varlığını işaret etmiş kendini belli etmişti.
Elini gerisi geriye dizine koyarken " Kız sen benim arkadaşımı mı öptün? Yetmedi boynunu mu öptün? "
Gülerek " He öptüm." Demişti Defne Kağan'a.
" Kız senin saçını başını yolarım sen kimsin de benim elit lokumu çikolata enfes arkadaşımı öptün kız? Sen kimsin kim?!"
Ayağa kalkarak adamın yanına gitti, Ömer'in başını avuçlarının içine alarak kendine yasladı.
" Ben Ömer'in ebedî sahibi siz kimsiniz bayım?" Diyerek gülmüş gözlerini kısarak dil çıkarmıştı Kağan'a.
Oturduğu sandalyeden kalkarak sinirle bağırdı. Sandalye de devrilmişti.
Defne ve Ömer düşen sandalyeye bakarken Kağan " Şuan konu benim bana bakın lan." İşaret parmağı ile kendini göstermişti o da düşen sandalyeye bakarken.
Gülmüştü Ömer " Buyur kardeşim sendeyiz." Defnenin elleri arasında kafası olsa dahi onu çok mutlu etmişti. Çünkü kadını kendine böyle görüyordu ilk defa.
" Teşekkürler kardeşim, o zaman başlıyorum izninle."
" Buyur buyur." Derken gülüyordu bütün benliği ile adam. Sevinçten dudaklarını büzüşmüştü.
Ceketini savurdu ceketinin alt kısmını. " Heyt yakarım burayı o benim kankim Acun Ilıcalı kankimden sonra!!"
Ömer kaskatı olmuştu Defne az çok biliyordu artık Ömer'i sinirlendiği zaman kaskatı oluyordu evet onu öptüğünde de kaskatı olmuştu ama heyecandan da kekeliyordu.
' La ben Ömer'le ilgili bir şey biliyormuşum yaşasın?!'
' Sadece bu ama hahaaaaaaha.' İç seslerini yok sayarak adamın başına öpücük kondurmuştu gözlerini kapatarak.
" Sakin ol...(!) " Diyerek dudaklarını bekletti öptüğü baş üzerinde.
" Ama Acun Ilıcalı diyor Defne bilerek yapıyor puşt! "
Ellerini bel kalça kemiğine koyarak gülmüştü. " Tabi oğlum kıskan diye yapıyorum zaten."
" Gel buraya gel yaklaş sen bana güzel kardeşim!" Gülerek sinirle soludu Ömer.
Kağan ise keyifle arkadaşının sinirli hallerini izliyordu.
" Yok kardeşim böyle iyi oraya gelmeye götüm yetmiyor benim."
Biraz daha Ömer'in damarına basamaktan zarar gelmeyeceğini düşündü Kağan.
" Ama yalnız Acun kankim de baya zengin ha işte bu yüzden seviyorum adamı zengin adamlar çok ilgimi çekiyor abi ya."
" Lan başlatma Acununa!! Başlatma!!!" Ömer avazı çıktığı kadar bağrınca Defne ;
" Sus lan sus!" Diyerek gözleri ile Ömer'i işaret etmişti.
" Ha şey. " Diyerek boğazını temizledi. " Kardeşim şaka yaptım ya bilmiyor musun beni? Seni sinir etmek çok hoşuma gidiyor."
Kızıl gülümseyerek Ömer'e baktı " Bak gördün mü şaka yapmış?" Elleri arasında bulunan kafayı bırakmış gülümseyerek ona bakıyordu.
" Bana ne kardeşim yapmasın şaka filan, yapma lan şaka filan! " Diyerek arkadaşına püskürdü sinirle " Bilmiyor musun sen ben sevdiklerimi kendi gözümden kıskanıyorum!?" Dediğinde Kağan Ömer'e karşılık:
" Biliyorum kardeşim." Demişti en içten gülümsemesi ile.
" Biliyorsan niye yapıyorsun la ilahi kardeş katili mi olayım onu mu istiyorsun?!"
" Ne münasebet canım ölen kişi ben olunca söz konusu bile değil." Omuzlarını silkip " Bana ne bana ne ölmek için daha çok gencim." Başını sol omzuna çevirip dudaklarını büktü.
" O zaman ona göre davranacaksın güzel kardeşim benim! Dediğinde Defne elleri arasında olan başı bırakmış gülümseyerek Ömer'i izliyordu bu sefer.
" Tamam kardeşim sen nasıl istersen." Dediğinde gülümsüyordu Kağan.
" Tamam diyor la birde şerefsiz."
" Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun he ne istiyorsun yakarım burayı lan?!" Dediği anda Ömer gülmüş.
" Gel buraya lan gel fırlama sarılayım sana." Kağan gülerek " Yok ya pışıkkk bak bakayım bende o göz var mı?" Dedikten sonra gözlerini büyüttü gülerek.
Çarpık çarpık gülerek." La vallahi bir şey yapmayacağım adım çıkmış yeminle ya."
" Emin misin? " Ters ters bakıp işaret parmağıyla Ömer'i gösterirken gülmüştü.
" Evet." Gülmüştü Ömer.
" O zaman geliyorum bebem." Demesiyle kadın hızla adamın başını elleri arasına alıp başını Ömer'in başı üstüne koyup sinirle Kağan'a bakmıştı.
" İkinize de diyorum iyi dinleyin beni bundan sonra Ömer sadece benimdir! Benim kalacaktır! " Durup gözlerini kapattı başını kaldırıp Ömer'in başına öpücük kondurup gerisi geriye başını Ömer'in başına yaslandı.
Derin bir nefes alıp.
" Oh mis kokulu güzel adamın bundan sonra sadece benimsin benim! Kız yada erkek her anki bir varlık bile yaklaşmaz!" Derken sakallarla oynuyordu yüzündeki huzurun tarifi yoktu. Defnenin.
Gözler kapalı, başı Ömer'in başı üstünde eli yanakta sakallar arasında oynamakla meşguldü.
Kağan ve Ömer aynı anda şaşkınlıklarına engel olamadılar.
" Sen ciddi misin?"
" Hiç olmadığım kadar hem de!" Kağan gülerek kafasını salladı dudak kenarını ısırıyordu keyifle. Bakışları " yandın oğlum." Der gibiydi. Ömer ise dudaklarını kemiriyordu.
" Şimdi benim kardeşime kimse yaklaşamayacak mı?"
' Hayır dedim ya neyi anlamıyon o sadece benim, benim!"
" Olur mu öyle şey?! Çekil kız." Diyerek çekilin ben doktorum diyen aslında doktor olmayan kişiler gibi ellerini havada ikiye ayrılmıştı.
" Kağan!" Demişti gülerek Ömer somurtan Kağan 'a. Gözlerinin içi pırıl pırıldı adamın.
" Ne ya sen Acun kankimden beni kıskanınca bir şey olmuyor ben yeni kızdan kıskanınca bir sorun oluyor? Bugüne kadar kıskanç tarafım ortaya çıkmadı ama bu saatten sonra içimdeki deli kıskanç Haydar'ı kimse tutamaz ulanğğğ! Sen benimsin kardeşim hiç kusura bakma."
" Hayır benim o."
" Hayır benim o."
" Hayır benim o adını daha yeni öğrendim Kağan adlı kişi."
" Hayır benim o yeni kız."
Çarpık çarpık gülerek. " Kağan uzatma kardeşim hadi." Diyerek gülmüş keyifle gözlerini kapatmıştı. İçinden,
' Oh işte huzur!' dese bile bunu Defnenin bilmesine gerek yoktu.
Ama Kağan arkadaşının dudaklarını okumuştu o da içinden.
' Seni hınzır seni.' deyip dışardan sinirle ama gülerek." Gidiyorum ben be canım benim o çekti benim o diye diye!" Diyerek elini savurdu.
" Kantine gidip benim o aldıktan sonra para ödemeyip sana yazacağım kardeşim maksak param cebimde kalsın giden senden gitsin zaaaaa!"
Kapı kolunu açıp arkaya baktı Defne aynı pozisyonda Ömer'in sakalları ile oynarken ara sıra başını kaldırıp adamın başını öpüyor gerisi geriye başını yaslıyordu." Oh mis kokulu adamım benim." Diyerek.
Ömer ise mayışmış bir ifadeyle duruyor yüzünden huzur akıyordu.
Kağan sessizce odanın içinden çıkarken kapıyı kendisiyle ile birlikte sürükleyip ardından kapıyı kapatmıştı.
Kağanın gitmesiyle hemen yatağının kenarına dizlerinin üzerine çöktü.
Adamın kolunu tuttu bu Ömer'in gözlerini açmasına sebep olmuştu.
Ömer Defneye bakarken masum masum.
" Ben ciddiyim Ömer kimse ama kimse sana yaklaşamayacak sadece ben ama ben! O evet hayır sorunlarımın hepsi seni sevdiğimi kanıtlamak içindi eski ben olsan sana karşı bunları yapar mıydım?"
Ömer " cıks." Diyerek elini yanağına götürülüp yanağını kaşıyarak gözlerini kapatmış dudaklarını " u " dercesine o hale sokmuştu.
Defne onun bu halini görünce içinden ' canım ya ne kadar tatlı yerim.' dese de beklemeliydi Ömer'in lafı bitmemişti anlaşılan.
Onun yerine Ömer'i gülümsemeyerek izliyordu her halini.
" Hayatta yaklaşmaz bu yaptıklarını yapmazdın öpmezdin bile."
" Ha işte bu yaptıklarıma göre artık benimsin adam." Durdu Ömer' den bir cevap bekliyordu ama pür dikkat onu inceliyor, ve onu dinliyordu.
" Ve bunları yaptığıma göre ben-"
" Sen beni gerçekten seviyorsun Defne.'' diyerek kadının sözünü tamamlamıştı adam.