Mafyanın Bakıcısı

By serseri_arduc

123K 32.7K 13.2K

Bir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük... More

Mafyanın Bakıcısı -1
Mafyanın Bakıcısı -2
Mafyanın Bakıcısı- 3
Mafyanın Bakıcısı- 4
Mafyanın Bakıcısı- 5
Mafyanın Bakıcısı- 6
Mafyanın Bakıcısı- 7
Mafyanın Bakıcısı- 8
Mafyanın Bakıcısı-9
Mafyanın Bakıcısı- 10
Mafyanın Bakıcısı- 11
Mafyanın Bakıcısı- 12
Mafyanın Bakıcısı- 13
Mafyanın Bakıcısı- 14
Mafyanın Bakıcısı-15
Mafyanın Bakıcısı-16
Mafyanın Bakıcısı-17
Mafyanın Bakıcısı-18
Mafyanın Bakıcısı-19
Mafyanın Bakıcısı-20
Mafyanın Bakıcısı-21
Mafyanın Bakıcısı-22
Mafyanın Bakıcısı-24
Mafyanın Bakıcısı- 25
Mafyanın Bakıcısı-26
Mafyanın Bakıcısı-27
Mafyanın Bakıcısı-28
Mafyanın Bakıcısı-29
Mafyanın Bakıcısı- 30
Mafyanın Bakıcısı-31
Mafyanın Bakıcısı-32
Mafyanın Bakıcısı- 33
Mafyanın Bakıcısı-34
Mafyanın Bakıcısı-35
Mafyanın Bakıcısı-36
Mafyanın Bakıcısı-37
Mafyanın Bakıcısı-38
Mafyanın Bakıcısı -39
Mafyanın Bakıcısı -40
Mafyanın Bakıcısı -41
Mafyanın Bakıcısı-42
Mafyanın Bakıcısı -43
Mafyanın Bakıcısı-44
Mafyanın Bakıcısı-45
Mafyanın Bakıcısı-46
Mafyanın Bakıcısı - 47
Mafyanın Bakıcısı-48
Mafyanın Bakıcısı -49
Mafyanın Bakıcısı -50
Mafyanın Bakıcısı -51
Mafyanın Bakıcısı -52
Mafyanın Bakıcısı -53
Mafyanın Bakıcısı -54
Mafyanın Bakıcısı -55
Mafyanın Bakıcısı-56
Mafyanın Bakıcısı -57
Mafyanın Bakıcısı -58
Mafyanın Bakıcısı -59
Mafyanın Bakıcısı -60
Mafyanın Bakıcısı -61
Mafyanın Bakıcısı -62
Mafyanın Bakıcısı -63
Mafyanın Bakıcısı- 64
Mafyanın Bakıcısı-65
Mafyanın Bakıcısı -66
Mafyanın Bakıcısı-67
Mafyanın Bakıcısı-68
Mafyanın Bakıcısı -69
Mafyanın Bakıcısı-70
Mafyanın Bakıcısı-71
Mafyanın Bakıcısı - 72
Mafyanın Bakıcısı-73
Mafyanın Bakıcısı- 74
Mafyanın Bakıcısı - 75
Mafyanın Bakıcısı- 76
Mafyanın Bakıcısı-77
Mafyanın Bakıcısı-78
Mafyanın Bakıcısı-79
Mafyanın Bakıcısı-80
Mafyanın Bakıcısı-81
Mafyanın Bakıcısı-82
Mafyanın Bakıcısı-83
Mafyanın Bakıcısı-84
Mafyanın Bakıcısı-85
Mafyanın Bakıcısı - 86
Mafyanın Bakıcısı - 87
Mafyanın Bakıcısı -88
Mafyanın Bakıcısı-89
Mafyanın Bakıcısı - 90
Mafyanın Bakıcısı-91
Mafyanın Bakıcısı-92
Mafyanın Bakıcısı -93
Mafyanın Bakıcısı-94
Mafyanın Bakıcısı -95
Mafyanın Bakıcısı -96
Mafyanın Bakıcısı -97

Mafyanın Bakıcısı-23

1.1K 506 277
By serseri_arduc


Defne ' den

Binmiş gidiyorum karakola, içimden Ahmet Kaya abimiz çalıyor ama;

"Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz?" daha şimdi 'den canım sıkılmıştı benim of amaaa! Başımı yaslandım camdan kaldırıp öndeki iki polis memuruna baktım.

" Sizin de sohbetine doyum olmuyor ha  polis amcalar!"

Polis amcalar dediğime bakmayın sakın en az benim yaşattım, Ömer'in yaşıtı hadi sizin için Kemal'in yaşıtı olsun be!

Şoför koltuğun yanındaki oturan polis olup olmayıp bir gülüş atıp yan gözle bana baktı sol koluyla da   arabanın yukarıdaki destek demirini tutuyordu hani şu otobüslerde bulunan tutulmak için demirlikler var ya ha onlardan işte.

Aklı sıra bana pazı gösterisi yapıyor! Ben yer miyim? Bak bu göze sen bi delikanlı.

" Siz şeyi bilmiyor musunuz ha anladım? Geçen aşağıdaki mahalde  iki yaralı bir ölü var katil kaçmış amına koyduğumun salağı  yine kaçıyorsun dimi ama? Başladın işi bitir sıradan kurşun manyağı yap herkesi! Cıks Cıks ayıp vallahi."

Araba büyük bir hızla fren yaparken  ben öne arkaya gidip gelmiştim, ikisi de arkasını dönüp bana bakmıştı hemen tabi.  Kaşlarını çatmış sinirli sinirli bakarken işaret parmağımı gözlerinin önünde gezdirdim.

" Ha işte bende sizin gibi böyle kaşlarımı çatıp sinirli sinirli baktım baya da sövdüm orası ayrı bir konu yav sonuçta başladığı işi yarım yaptı ya."

Hala sinirli sinirli bakarken bana ben ise alt dudağımı ısırdım insanların damarlarına basmayı çok seviyorum.

Kıkırdayıp " Şaka şaka." Dedikten sonra " Tövbe Allah'ım tövbe! " diyerek ellerini iki yana açtı ve vitesi ileri sürterek hızla çalıştırdı arabayı.

" Ne ya ben sizi denedim hem böyle bir durum olsa ne yapıyorsunuz diye ? Şunlara bak hele bana teşekkür edecekleri yerde ne yapıyorlar!?" İçimden kahkaha nidaları atarken kollarımı çiçek yapıp omuzlarımı düşürdüm kaşlarımı çatıp alt dudağımı büzdükten  sonra.

" Hıh küstüm işte küstüm!" dedim ama takan olmadı.

Bende göt gibi kaldım amına koyayım!

Ellerimi yumruk yapıp koltuğun iki yanına vuruyordum sürekli bir yandan da yalandan ağlıyordum tabi.

'Eheeeeeeeeehe yalandan kim ölmüş??? Kimse...'

" Teşekkür edin bana polis amcalar hadi teşekkür edin durmayın!"

Beni takmayıp önüne bakmayı devam eden onlar  durduk yere sinirlenen ben! Sinirlenmiştim ağa!

Yumruklarımı iki yana koltuğa vururken ayaklarımı işleve koyup tepinmeye başladım hem aynı anda ellerimi koltuğa vuruyor hem de ayaklarım ile tepiniyordum.

" BENİ CİDDİYE ALIN VE BANA TEŞEKKÜR EDİN LAN!!!" Ciyak ciyak bağırmaya tepinmeye, yumruklarımı vurmaya devam ederken arabada durdu.

" Kenan şunun ellerini kelepçe tak akıl sağlığım için!! " Polisin bağırmasıyla bende  " Nayır Umut'a  Kelepçe vurulmaz zaaa!!!!" 

Kenan kafa sallayarak arabadan indi benim kapımı açmasıyla karnına ayağımla tekme attım. Benden uzaklaşırken.

" Bana bakın ben istemeden kimse bana bir şey yapamaz!!!! İmdat polis yok mu adam kaçırıyorlar imdat!!?"

Diğer polis' de arabadan inip yanımıza geldiğinde bileklerimi tutup kelepçeyi takarken  Kenan da çevreye bakıyordu.

" Uslu dur beni ayaklarını da bağlamak zorunda bırakma!"

Kaşlarımı çatıp içimden ' ha peki tamam!'  dedim polislerde sertçe kapıyı kapatıp " hadi biran önce gidelim artık!" Kenan geçip ön koltuğa otururken diğeri de arabanın çevresini dolaşıp şoför koltuğuna oturmuştu.

Gözümün önünden anılar geçerken  gözlerimi kapattım ve başımı sağ sola salladım dört defa. Sakin olmalıydım sakin! Ama olamamıştım.

Gözümü açmamla ön koltuktaki polisin gırtlağına kelepçeli bileklerimi geçirdim başı geriye doğru giderken nefes almakta güçlük çekiyordu. Siyah gözleri de pörtlemişti.

" Hiç öyle bakma polis amca sana gıcık oldum!" Teşekkür et dedim etmedin! Bu bir bana bağırdın bu da iki!"

Yan koltukta bir hareketlenme hissettim de  Kenan'a baktım. " Şist yavaş gel! Bir ta ki tekmeyi karnına değil sikine yersin!" Gözlerim belindeki silah ya kaydı hazır vaziyette tutmuş bekliyordu Kenan.

" Ooo karşimm kaç model? Şimdi ben onu alsam sana çat pat sıksam? Seni delik deşik etmez mi ? Hadi bana söyle hadi!!!?"

Boğazını sıktım polis morarmaya başlınca bileklerimi çekip  kendimi gerisi geriye koltuğa atıp bir anda sigortalar atmıştı bende.

Kafamı sağ ya çevirdim başım koltuk tepesine yaslayıp camdan uzayıp giden yollara baktım. Bu ani duygu değişimleri bitiyordu yanağıma gelen tuzlu su damlacığımı elimle silerken konuştum.

" Tamam sürün bir şey yapamayacağım söz veriyorum (!) "dedikten sonra burnumu çektim. Allah kahretsin gözlerim doluyordu hemen en beteri de ağlarken kahkaha atıp sinir krizi geçirmemdi.

Sözümü tutup yol boyunca bir şey yapmayınca karakola kısa sürede varmış olduk. Arabadan inerken de polisler koluma girmek hamle yaptı ama kendimi çekip buna müsaade etmedim.

" İstemez iki yüzünüze güdük diye! Ne bu tavırlar?! Ben giderim size gerek yok."

Yazardan

Polisler arkada Defne önde giderken birbirine baktılar şaşkın şaşkın ama gözlerinde soru işaretleri şimşek çakıyordu iki genç polisin memurunun.

İkisi de bu kadının davranışlarına anlam veremezken mesleğe  yeni atandıkları beliydi, çünkü Defne onları bir kenara yazmıştı bile.

" KOMSER!! TATLI BELAN GELİYOR ÖZLEDİN Mİ BENİ!!!? KOMSER?!!

Koridorda bağıra bağıra komiserin odasına girerken onunla birlikte gelen iki  polisler haricinde kimse kadına bakmıyor herkes önündeki dosya ile ilgileniyor ve de birbirleri içinde diyalog halinde konuşuyorlardı polisler.

Defneyle birlikte arkadaki polisler odaya girdiğinde kadın kaşları ile polisleri işaret etmişti.

" Şunlara söyle çözsünler kelepçeyi."

Komiser kafayı sallayıp eli ile Defneyi işaret ettiğinde Kenan adlı polis kadının yanına gelerek kelepçeyi bileklerinden çözmüştü.

Gülerken kaşlarıyla polisleri gösterirken bileklerini ovuyordu. " Bunlar yeni galiba?" dediğinde komiser başını salladı.

Ters bir bakış atıp ellerini masaya sertçe vurdu kollarını iki yana koyarak komiserin gözlerinin içine bakmıştı sinirli sinirli.

" Utanmıyor musun Komiser? Yeni bitme polisleri benim ayağıma getirmeye?! Benim sigortalarıma arttırmaya?!"

Derin bir iç çekiş çekti komiser yüz ifadesinden çaresiz olduğu açık bariz beliydi. " Kızım kimse senin yanına yaklaşmaz istemiyor bende elim kolum bağlı Serkan ile Kananı gönderdim mecbur."

Anlatırken eliyle mimikleriyle anlatıyordu komiser  Defne adamın elini vurdu  " El kol yapma lan bana  nereden senin kızın oluyorum?! Anamı sen mi siktin yoksa?!"

" Yok Defne Topal öyle lafın gelişi sen beni yanlış anladın."

Gülümseyip kendini kahverengi tekli koltuğa atmıştı kızıl bacağını da diğer bacanın baldırına atarak ayak ucunu sallamaya başladı yani bucak oturuşu yapmıştı Defne.

" Cıks komiser Defne Topal değil artık bak!" diyerek dirseğini masanın kenarına dayadı ve parmaklarını sallayarak yüzüğünü gösterdi.

"Ben evlendim artık bana Defne İplikçi diyeceksiniz!" Keyifle güldü adam dalgacı sesiyle.

" Hadi oradan lan seni hangi deli alır?" Kahkaha atarak " Allah iyiliğini versin hiç güleceğim yoktu!" dediğinde komiser gözlerini büyüterek " sen az önce İplikçi mi dedin hani şu Ömer İplikçi olan?"

" Evet o yakışıkluu? Hayırdır zoruna mı gitti! " Göz kırpmıştı gülüşleri çok sinsiceydi kadının.

" O çocuğun başını da yakma Defne be!" dediğinde tüm endamıyla adımlarını içeri sokarken.  Üstünde gri kadife kapüşonu, altında siyah pantolonu, sağ elinde de siyah ceketi vardı adamın uçları tüylüydü  ceketinin ama. Ömer sol koluna atmıştı onu giymek yerine başında mavi renk şapka varken kapüşonunu da üstüne atmıştı  sağ eliyle de ceketini tutuyordu adam böylece sağ bileğine taktığı saat gözüküyordu.


" Çoktan yaktı Erdal komiserim!" Dedi şen şakrak çarpık gülüşüyle.

Komiser adamı görür görmez ayağa kalktı Ömer' de hemen  komisenin yanına giderken  Defne' ye elindeki ceketini fırlatmıştı " Defne!" Kadın otomatikman havada  ceketi yalarken Ömer ' de adamın elini tutmuş öpüyor   başını da  Erdal komserin elinin tam ortasına koymuştu. İki eliyle de adamın elini tutarken aynı zamanda da ;

Çarpık çarpık gülmüştü.

" Nasılsınız Erdal komiserim sağlınız saatiniz yerinde mi?"

" İyiyim oğlum iyi uzun zaman oldu görüşmeyeli. Eee otur şöyle kerata bir boyun posunu görelim özlettin kendini."

Komiser sandalyesine otururken gülerek Ömer' de ondan farksız değildi tam Defnenin karşındaki kahverengi tekli koltuğa oturmuştu.

" Eee ne yapıyorsun bakalım? İstediğin bölümü kazandın mı? Mimarlık bölümünü sesin de güzeldi senin var mı bir şeyler hala?"

" Yok be Erdal amca istediklerim hayalini kurduklarım hayal olarak kaldı sadece o kadar."

"Ama sen çok geleceği parlak bir kişiydin Ömer?" Defne pür dikkat  iki adamı dinlerken Ömer başını çevirip Defneye baktı. Gözleri kaşları ile kadının oturuşunu gösterirken ona. Defne anlamamıştı bile ne demek istediğini ' ha?' diyerek de tepkisini göstermişti adama.

Bir kez daha kaş göz yapınca Defne yapınca " Ha tamam anladım." Diyerek içinden sol bacağının üstündeki sağ bacağını yavaşça indirdi. Gülerken gözlerini Ömer' den ayırmadan ceketi dizlerinin üzerine koydu hemen ardından ellerini de ceketin üzerine.

Gülerek komisere döndüğünde " şimdi bunları boş ver Erdal amca da benim hanım ne yaptı onu söyle." Dedi.

' Yiaaaağğğ hanım dedi ben bunu öperim!!!'

Defne ayağa kalkarak  ceketi koltuğun kenarına bıraktı ve koşarak Ömer'in dudaklarına yapıştı. Gözlerini kapatırken kızıl adam da şaşkın şaşkın ona bakıyordu Erdal komiser ' den utanmıştı.

Kısa bir an için geri çekilirken Defne yerinde salladı gözleri kapalı.  " Ay başım dönüyor!" Ömer Erdal komisere döner dönmez.

" Çok özür dilerim Erdal amca gerçekten! Defne neden burada söyle de gidelim ben-"

Adam elini kaldırarak Ömer'i durdurdu " Dur evladım ben alışkınım bunun bu davranışlarına sen sakin." Diyerek gülümsedi.

" Helal reis!" dediğinde Defne pişkin pişkin gülerek kolunu da kaldırmıştı havaya. Tabi adamın sert bakışlarına maruz kalınca gülerek öpücük atmıştı.

" Bana öyle bakma yerim seni!"

" Ömer evladım bırak şu deliyi akıllanmaz bu. "  Ömer adama bakarken tekrardan.

" Bak komiser bu iki oldu üçü de acımam ısırırım! " Ağızını açıp kapatmıştı dişlerini birbirine vurarak." Komiser ters bakış atarak Ömer konuşmuştu.

" Sen anlat Erdal amca."

" Bu akılı görevini yapan muhabire saldırmış. Adam da bundan şikayetçi."

" Eee sende bir karar ver komiser akılı mıyım deli mi? Bana akılı dedi ya yok böyle bir şey ağa ben gidiyorum! Depresyona girdim."

Tam giderken Ömer'  de ayağa kalkarak kolundan tutmuştu kadını gözlerinin içine bakıyordu şimdi ikisi de.

" Geç otur şuraya benim canımı sıkma adama da daha fazla rezil etme beni (!) " dedi dişleri arasından.

Kafa sallayarak "Hay hay olur paşam oturalım bakalım ama ben seni rezil edecek bir şey yapmadım  onu da o güzel kafana sok (!)" demişti Ömer gibi düşlerinin arasından.

Sinirle oturup kaşlarını kaldırdı  Ömer'e bakarak "  Oturdum!"  Adam da ona bakıp kaşlarını çatmıştı.

' Nasıl da tatlı ben bu adama kızamıyorum yav ne oluyor bana?'

" Ömer  adam Defne' den şikayetçi ama bir şartı var?"

Komiserin konuşması üzerine Ömer bakışlarını Defne ' den çekmiş çatılan kaşları düzelmişti. " Hayır ne yapmış olabilirsin sen de adam senden şikayeti oluyor Defne?! " dedikten sonra masanın kenarına koyduğu eli ile kadını gösteriyordu.

" Ya da vazgeçtim söyleme." Açılan ağızını geri kapatmak zorunda kalmıştı Defne.

" Şartı ne adamın Erdal amca?" Adam başını Defneye çevirip sıkıntılı bir nefes verdi.

" Defnenin ondan özür dilemesi kameralar eşliğinde."

Şiddetle ayağa kalkıp bağırdı pardon komisere bakarak. "PARDON!!! ANLAMADIM?! BEN YAPTIM HİÇ BİRŞEY İÇİN ÖZÜR DİLEMEM KOMSER! BENİM ÖMRÜM BOYUNCA ÖZÜR DİLEMEM GEREKEN BİR KİŞİ VAR O DA ŞU ADAMDIR! " diyerek ona bakan Ömer'i göstermişti Defne.

" Defne otur şuraya hadi! " Yalvarır bir ses tonuyla.

" Tamam ama özür dilemem."

" Sen bi otur bence." Göz kırpıp gözlerinin içini güldürürken çarpık çarpık gülmüştü.

' Yiaaaağğğ düştüm ama! ( Gözlerinden kalp çıkan kedi emojisi...♾)

Erimiş bir halde yüzünde eksilmeyen gülüşüyle alt dudağını kemirerek yerine oturmuştu Defne.

"  Niye saldırdın adama Defne?"

" Ya tamam adam işini yapıyor anladım ama beni rahatsız ediyorsa ben o işe sıçarım ağa! Kaç kere dedim flaşı kapat kardeşim diye beni dinlemedi inadına flaşı ağızıma ağızıma soktu bir de pişkin pişkin gülmez mi arkadaş?!"

Kadının anlatırken elleri titriyordu sinirden  adamın gözleri türeyen ellere kayınca tekrardan Defneye baktı elleri ile ' sakin ol' demesine rağmen bu bir kez de  dile getirmişti.

" Tamam sakin ol! Sakin sakin anlatmaya çalış bana."

" Ben tam gidiyordum gözümün önünde flaş patlattı it! Bende makinesini kırdım uyarı olarak o yüzden özür mözür dilemem ben! Dua etsin yanımda çakı yoktu yoksa  alacaktım böbreğini ben flaş sevmiyorum Ömer ya gözümü alıyor!"

"Açık sözü oluşun beni hep çok etkilemiştir Defne!" Diyen komiser konuşmanın ortasına dalmıştı.

Gülerek sol elini sol göğsüne vurarak " Eyvallah başkan!" Dediğinde başını da eğilmişti kabadayı edasıyla.

Ömer ise kol dirseğini masaya dayayıp baş parmağını ağızına götürerek gülüşünü saklamaya çalıştı. Ama Defne görmüştü.

" Sen ne gülüyon yakışıklı?! " Derken kadında gülüyordu adama.

Ömer kaşlarını çatıp sert sert baktı "Şist tamam şımarma."  dedikten sonra Defne " Tamam ya! "derse de yüz mimikleri ayrı kendisi ayrı gülüyordu.

Kapı iki kez tıklandığında Ömer kendini toplayıp içeri gelmek için emir bekleyen polis memuruna baktı.

" Komiserim gelebilir miyim? "

" Gel oğlum."  Dediğinde içeri girip konuşmaya başlamıştı polis.

" Defne İplikçi' den şikayetçi olan beyefendi şikayet dilekçesini tamamladı. " Dedi ve elindeki kağıdı komiserin önüne bıraktı.

" Şimdi ise özür bekliyor." Ömer Erdal komiserin önündeki kağıdı alarak göz geçirdiğinde " Defne bak şuna doğru mu ifade." Diyerek kağıdı kadına uzattı.

Kafaya sallayarak " Hı hı doğru yazmış." gerisi geriye Ömer'e uzattığında Ömer' de komiserin önüne koydu dilekçeyi.

Ellerini birbirine kenetleyip " ne diyorsun Ömer adamı çağırtayım mı? " " Erdal amca çağır adamı bir orta yol bulalım." Kafa sallayıp polis memuruna baktı. " Tamam oğlum getirin adamı.

" Ben özür mözür dilemem dedim başta!"

Giden polis adamla birlikte odaya geldiğinde Defneyi görür görmez gülmeye başladı.  " Bak ya yine gülüyor!" Eliyle muhabiri gösterirken  Ömer arkasına dönerek ayağa kalktı.

" Hoş geldin birader gel şöyle otur konuşalım seninle." diyerek elini sıkmış sonra da eliyle ile Defnenin oturduğu koltuğu göstermişti.

" Defne kalk oradan."

"Ben niye kalkıyorum ya oturacak başka yer bulsun kendine düdük!"

Kadının umursamaz hali muhabiri kızdırmıştı elini kaldırarak " Kalk lan oradan!" dediğinde Defne gülerek oturduğu koltukta daha çok yayıldı.

Gülerek " Kalkmıyorum lan hadi kaldır götün yiyorsa!" Koltukta yayılarak biraz daha ayaklarını da gelişi güzel uzatmıştı.

Ellerini koltuğun kenarına koyarak komisere baktı tek kaşını kaldırdı " genlerim rahat baba yapacak bir şey yok!"

Muhabir tam Defnenin üstüne giderken elini adamın göğsüne koyarak gitmesine engel olmuştu muhabirin nefesi kesilirken.

Ömer ise sinirli bakışlarını zeminden çekerek adama baktı.

" Bir o el bir daha Defneye kalkarsa bundan sonraki hayatına elin olmadan devam edersin! İki ses tellerinde bir bozukluk var  galiba  kardeş istersen yakından ilgilenebilirim!  Üç ben aslında öyle normal bir insan değilim ani çıkışlarım var  sinir gelince hakim olamıyorum kendime! " Gözlerini yuvalarından çıkmıştı.

" Yapma ya! 

"Yaptım bile (!) " Diyerek muhabire kafa atmıştı Ömer.

İki santim uzağa giderken Ömer adamın üstüne gideceği sıra Defne bir göğsünden tuttu komiser de önüne geçmişti.

" Artist gelmiş burada konuşuyor Defne sana az bile yapmış!!!"

" Bu burada bitmedi!!" Bundan da şikayetçiyim!!"

" Bitmesiyse akşam devam ederiz gülüm sen hiç merak etme! Şikayetçi olmasan hatırım kalır et lan nereye şikayet ediyorsan et!!!" 

" Ömer oğlum sakin! Ömer!" Defnenin  yalvarır sesi ve masum yüzüyle karşılaşınca adam biraz olsun sakinleşmişti.

Ama muhabirin tekrar konuşması ile ; " Sokak Köpeği!" " Ne diyorsun be sen?" Defne muhabirin üstüne giderken Ömer kolundan tutup ona bakmasını sağlamıştı.

" Sakin ol Defne! Bensiz nereye?! " dedi gülümseyerek.

" Üç dediğimizde! " Kafa sallayıp Ömer " üç buçuktan üç! "

Dediğinde Defne " Allah Allah bismillah! " Diyerek adama havada uçan tekme atmıştı. " Vay güzel başlangıç! " Alt dudağını büküp beğendiğini belli eden gözlerle  Defneye baktı Ömer."

"Tabi oğlum ne sandın." Dediğinde yerde yatan adamın üstüne çıkıp yumruklarını saydırmaya başladı Ömer.

" Ama her zaman uçan tekme yaramaz Defne! " Yumruklarını adamın suratına geçirirken "Merak etme ben bir yolunu bulurum. Ömer be çok canım çekti bir tane de ben vursam? "  Yumruklarını adamın suratına atmaktan vazgeçip Defneye bakmıştı Ömer " al senin olsun  bende yorulmuştum zaten!"

" Lafınızı bal ile bölüyorum ama Ömer  adam senden şikayetçi oldu evladım Defneyi yasal olarak içeri atamam imkansız ama seni atmak zorundayım!"

Ömer'in kaşlarını çatıp Erdal komiserin ne demek istediğini anlamaya çalışırken Defne  konuşmuştu. " Yok yok benim için sıkıntı yok! Ben Ömer'le giderim nezarete."

" Ama?"

Gözlerini büyüterek " giderim dedim! Hatta bizi uzun süre çıkmazsan nezareten çok makbule geçer komiser!"

" Erdal amca ben giderim nezarete bırak Defneyi sen gitsin o."

Gülerek adama baktı kadın. " Ya yerim seni nasıl da düşünüyor beni? Merak etme genç oğlan ilk kalışım değil nezarete."

Arkasını dönerek  koltuktan Ömer'in ceketini aldı sağ koluna attıktan sonra yüzünü adama çevirip sol kolunu adama uzattı elini tutması için.

Ömer elini tutup arkasından çekiştirirken kızılı komiser' de onların arkasından gidiyordu.

Nezarete indiklerinde kiliti açıp adam ver kadını içeri soktu polis. " Geç bakalım deliler sizi , Ömer oğlum sana hiç yakıştıramadım bu davranışı."

"Ne yapsaydım Erdal amca gözümün önünde Defneye el kol yaparken oturup izlese miydim?" Ömer de içeri girdiğinde komiser kiliti vurmuştu demire.

Ömer otura otururken Defne de hemen yanına oturmuştu. Dizlerine adamın ceketini koyarken ellerini de ceketinin üstüne koymuştu. Gözleri ile adama bakarken Ömer ise ona bakmadan demirliklere bakarak konuştu.

" Erdal amca ne demek istedi sen konusunda içeri atamam yasal değil falan?"

Defne başını eğdi ve parmak uçlarıyla oynamaya başladı.

" Çünkü... Ben tecili deliyim, yani deli raporum var."

Continue Reading

You'll Also Like

37K 1.2K 19
Okuyup hayallerini gerçekleştirmek isteyen Hüma Aksoy. Kimseyi takmayan varsa yoksa kendini düşünen acımasız pislik bir canavar. O sadece sevdiğine...
542K 11.4K 47
Beni seven tek insan oldu. Benim masum kalbim tek onu görürmüydü. Peki araf beni bırakırmıydı.
348K 9K 13
Düzenleniyor! "Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa...
808K 65.9K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...