Mafyanın Bakıcısı

By serseri_arduc

122K 32.7K 13.2K

Bir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük... More

Mafyanın Bakıcısı -1
Mafyanın Bakıcısı -2
Mafyanın Bakıcısı- 3
Mafyanın Bakıcısı- 4
Mafyanın Bakıcısı- 5
Mafyanın Bakıcısı- 6
Mafyanın Bakıcısı- 7
Mafyanın Bakıcısı- 8
Mafyanın Bakıcısı-9
Mafyanın Bakıcısı- 10
Mafyanın Bakıcısı- 11
Mafyanın Bakıcısı- 12
Mafyanın Bakıcısı- 13
Mafyanın Bakıcısı- 14
Mafyanın Bakıcısı-15
Mafyanın Bakıcısı-16
Mafyanın Bakıcısı-17
Mafyanın Bakıcısı-18
Mafyanın Bakıcısı-19
Mafyanın Bakıcısı-20
Mafyanın Bakıcısı-21
Mafyanın Bakıcısı-23
Mafyanın Bakıcısı-24
Mafyanın Bakıcısı- 25
Mafyanın Bakıcısı-26
Mafyanın Bakıcısı-27
Mafyanın Bakıcısı-28
Mafyanın Bakıcısı-29
Mafyanın Bakıcısı- 30
Mafyanın Bakıcısı-31
Mafyanın Bakıcısı-32
Mafyanın Bakıcısı- 33
Mafyanın Bakıcısı-34
Mafyanın Bakıcısı-35
Mafyanın Bakıcısı-36
Mafyanın Bakıcısı-37
Mafyanın Bakıcısı-38
Mafyanın Bakıcısı -39
Mafyanın Bakıcısı -40
Mafyanın Bakıcısı -41
Mafyanın Bakıcısı-42
Mafyanın Bakıcısı -43
Mafyanın Bakıcısı-44
Mafyanın Bakıcısı-45
Mafyanın Bakıcısı-46
Mafyanın Bakıcısı - 47
Mafyanın Bakıcısı-48
Mafyanın Bakıcısı -49
Mafyanın Bakıcısı -50
Mafyanın Bakıcısı -51
Mafyanın Bakıcısı -52
Mafyanın Bakıcısı -53
Mafyanın Bakıcısı -54
Mafyanın Bakıcısı -55
Mafyanın Bakıcısı-56
Mafyanın Bakıcısı -57
Mafyanın Bakıcısı -58
Mafyanın Bakıcısı -59
Mafyanın Bakıcısı -60
Mafyanın Bakıcısı -61
Mafyanın Bakıcısı -62
Mafyanın Bakıcısı -63
Mafyanın Bakıcısı- 64
Mafyanın Bakıcısı-65
Mafyanın Bakıcısı -66
Mafyanın Bakıcısı-67
Mafyanın Bakıcısı-68
Mafyanın Bakıcısı -69
Mafyanın Bakıcısı-70
Mafyanın Bakıcısı-71
Mafyanın Bakıcısı - 72
Mafyanın Bakıcısı-73
Mafyanın Bakıcısı- 74
Mafyanın Bakıcısı - 75
Mafyanın Bakıcısı- 76
Mafyanın Bakıcısı-77
Mafyanın Bakıcısı-78
Mafyanın Bakıcısı-79
Mafyanın Bakıcısı-80
Mafyanın Bakıcısı-81
Mafyanın Bakıcısı-82
Mafyanın Bakıcısı-83
Mafyanın Bakıcısı-84
Mafyanın Bakıcısı-85
Mafyanın Bakıcısı - 86
Mafyanın Bakıcısı - 87
Mafyanın Bakıcısı -88
Mafyanın Bakıcısı-89
Mafyanın Bakıcısı - 90
Mafyanın Bakıcısı-91
Mafyanın Bakıcısı-92
Mafyanın Bakıcısı -93
Mafyanın Bakıcısı-94
Mafyanın Bakıcısı -95
Mafyanın Bakıcısı -96
Mafyanın Bakıcısı -97

Mafyanın Bakıcısı-22

1.2K 513 216
By serseri_arduc


Yazardan

Kadın evinden çıkmadan önce giydiklerine boy aynasından şöyle bir göz ucuyla bakıp ellerini üzerinde gezdirdi. Saçları yandan örgülüydü ve önüne atmıştı çizgili kareli kapüşonlunun renkleri ise kısım kısım ana renklerden oluşuyordu kadının açık ten, siyah, kırmızı renklerden olurken kapüşonun çoğunu açık ten kaplıyordu.

Kapüşonun içine de beyaz sweatshirt iplikli tişört giymişti sweatshirt iplikleri üstüne giydiği kareli kapüşonlunun üzerinde sallanıyordu. Alt kısmına ise siyah tayt giyip uçlarını kıvırarak bacaklarını da yarı da bırakmıştı. Ayakkabı olarak beyaz converse ayakkabı giyerek giyimini tamamlamıştı kadın üstüne de siyah ceket giyerek son vuruşunu yapmıştı.

Makyaj masasında duran siyah bereyi kafasına geçirdikten sonra gözleri berenin yanında duran siyah gözlüğe kaymıştı. Eline alıp gözüne taktıktan sonra hemen burun hizasına inip gözlüklerin arkasından kendine aynadan bakmıştı.

" Şist bebek bir gece bana gelmeye ne dersin?" Dilini ağız içinde gezdirip sağ yanağına dilini dayayıp şişirmişti.

" Bak benim gibisini bulamazsın ha baştan söylim de sonradan pişman olma hahaha! " deyip aynaya öpücük attı.

" Baysss canım özle beni, bu yüzü." Etrafında döndü ellerini baş ucuna çıkarıp balerin şekline soktu kendini parmak ucuna kalkarak döndü bir tur.

" Bu fiziği ve benim gibi mükemmel ötesi bir insanı." dedi gülerek.

" Oğlum yine süperim yiaaaağğğ bayılıyorum kendime maşallah bitti kestik." Elini yumruk yapıp kolunu aşağıya doğru çekti.

' Buradan Yeniden Aşk' a selamlar:)'

Duvar kenarına koyduğu siyah renkli okul çantasını sol omzuna atarak evden çıktı.

" Şimdi ilk iş Nehir'in yurdunda p neredeydi ki ya? " deyip telefonu eline aldığında Google den yurdunun ismini aramaya başladı.

Yolda yürürken telefonunda da yurdun adını aramaya devam ediyordu.

Ama bir önüne çıkan adamla başını kaldırdı. Yüzünde flaş ışığında da paylaşmıştı birden.

" Defne hanım Defne hanım?" Dediğinde ağızına doğrulan mikrofon ve arkadan onu çeken binlerce kamera ile karşılaştı.

" Sizde kimsiniz?" dediğinde arkada gözünü alan flaş ve kamarayı tutan adama bağırdı.

" Çekme birader! " Elini kolunu adama sağlıyordu. Ama adam onu takmayıp Defneyi kadraja almaya devam ediyordu.

" Defne hanım? Ömer İplikçi gibi saygı değer iş adamıyla evlenmek nasıl bir duygu?"

Önünde duran muhabir mikrofonu tekrardan Defneye uzattığında onu çeken adama bakıyordu dik dik. " Defne hanım? " Diyerek dikkati kendi üzerine çekmeye çalıştı muhabir.

" Ömer ile evlenmek anlatılmaz yaşanır diyorum ve konuyu kapatıyorum arkadaşlar." Dedi içten olmayan bir gülümseme ile.

Bir başka muhabir mikrofonu ağızına götürüp ardından ona uzattı ve sorusunu sordu." Peki Ömer Bey gibi gözde bekar gecelerin boy friend adamı nasıl evlenmeye ikna ettiniz? "

" Ne sen sor ne ben anlatayım be Pinokyo? " Gözlerini kısıp muhabirin burnuna baktı. " Oha gerçekten Pinokyo burnu. Doğru söyle lan kaç tane yalan söyledin bu güne kadar da bu burun soba borusu gibi uzadı?" Parmağını adamın burnuna götürerek iki yandan sıkıştırdı makas ağızı gibi.

Ve muhabirin burnu aşağıya doğru çekerek " Bip bippp!!!" Dedi kahkaha atarak.

" Defne hanım?" Dediğinde başka muhabir kadın da başını çevirerek ona bakmıştı. " Hanım mı? Öhğğk kusacam şimdi ha! Siz bana ' D ' deyin bende size ' E' deyim nasıl bence müko." Dedi anırarak.

Yoldan geçen insanlar Defneye, Defne' den muhabirlere, kameracılara bakıyorlardı sırasıyla.

" Peki buradan evde oturmuş sizi izleyen gözü yaşlı bayanlara ne diyeceksiniz efendim? Sonuçta Ömer bey artık evli bir adam."

"Gözü yaşlı bayanlar mı?! Hangi kameradayız dayı?" Kameracılar, muhabirler birbirine bakarak ' Bu ne diyor' demek için ağızlarını oynattılar.

" Şu dört numaralı kamera efendim." Defne kabadayı edasıyla elini kolunu sallaya sallaya kafa önünde onu çeken kameranın hizasına geldi gözlüklerin arkasından bakıp konuştu.

"Kalbi orospu  olanın bacak arası teferruattır." Dedikten sonra baş parmağını işaret parmağının arasına sokarak el hareketi çekti ve kameraya salladı.

" Alın size Ömer! Artık o benim yeter! " Gözüne flaş patlamasıyla adama döndü onu çeken kameracıya ağızının içinde kadar girmiş Defneyi çekiyordu.

" Aaaaaa! Çek çek ağızımın içini de çek! " Dediğinin hemen ardından kameraya yaklaşarak ağızını üç yüz altmış beş derece açıp kameraya yaklaştı.

" Lan düdük ben sana çekme demedim mi?!! " Adam gülerek pişkin pişkin çekmeye devam ediyordu kadını. " Ne gülüyorsun komik mi?! Peki ben gülüyor muyum?" Kendi kendine cevabını vermişti. " Yooo! " Dedi kafasını sallayarak.

" ÇEKME KARDEŞİM ÇEKME! BAK SON KEZ SÖYLÜYORUM ÇEKME (!) ÇEKME LENNN!" dese bile adam pişkin pişkin gülerek çekmeye devam ediyordu.

"İyi bunu sen istedin! " diyerek arkasını döndü ama elini yumruk yapıp avuç içine vurdu bir üç kere. Sonra arkasına dönerek yumruğunu kameraya geçirdi.

Kamera yere düşerken Defne ' de ayağını kameraya atayarak üstüne basmıştı. Dizine de kol dirseğini attıktan sonra baş parmağını çenesine dayayıp adama baktı gülerek.

" Ne oldu lan? Bir anda gülüşlerin silindi hayırdır?" Diyerek göz kırptı.

"Ama ben işimi yapıyordum."

"Başlarım lan böyle işe beni rahatsız ediyor dedim sana dinlemedin bende gerekeni yaptım. Ha?" dediğinde ayağının altında olan kamerayı gösterdi parmağı ile.

Parmak eklem yerlerinde biriken kanlar kameranın üstüne damlıyordu elinin üstü parçalanmıştı. " Bu sadece sana ufak bir uyarıydı. Bir daha karşıma çıkma ezer geçerim seni ya işini doğru düzgün yap ya da hiç gözüme gözükme koç!"

dedikten sonra elini muhabir' e uzattı gözlerini onu çeken adamdan ayırmadan. Elini uzatıp parmaklarını oynattı " Ver bakayım gözlüğümü Pinokyo ver ver."

Eline koyulan gözlüğü geri aldığında ise bu sefer gözlüğün geri burun hizası değil omzuna attığı çantasıydı.

Çantayı dizine koyarak gözlüğü ön bölüme koyup ayağını da indirmişti bastığı kameradan. " Hadi bana eyvallah! "dedi ve çantayı son omzuna attı.

" Efendim eliniz?" Diyen Defnenin lakap taktığı uzun burunlu muhabir konuştu.

Kadın 'da başını döndürüp elini havaya kaldırdı " Ha bu mu Pinokyo? Derken Defne güldü . "Önemsiz ya merak etme ben onu şimdi hemen geri dönüşüm yaparım." Elini ağzına götürüp yere akan kısmı dili ile emdi.

Adamlara baktı garip garip şaşkın şaşkın Defneye bakıyorlardı çünkü. " Ne bakıyorsunuz oğlum? Ne yani kanım boşa mı gitsin benim? Cıks cıks bu hayatta biraz geri dönüşümlü insan olun yazık size vallahi. " Kahkaha atarak adamların yanından giderken paparizzciler arkasından baka kaldılar ' Ooo neydi lan? ' der gibi.

" Biz ne yaşadık az önce arkadaşlar?"

" Bırak bırak çatlak işte belli kamerayı da kırdı şikayet edeceğim Ömer İplikçinin karısıyım diye kendini bir bok sanıyor."

-------

Ömer koltukta uzanmakla birlikte gri kapüşonunu kafasına çekmiş kolunu başının altına koymuş yüzünü yana çevirerek deliksiz bir uyku çekiyordu alt kısmında ise deri siyah kot pantolon vardı sol bileğinde ise gri saat takmıştı.

~Rüya~

" Baba yapma!!!!" Diyerek koştu merdivenlerden çocuk çünkü babası annesi " Demet " hanımı dövüyordu Berat İplikçi dövmesin diye Ömer anne ve babasının arasına girdi.

" Baba bırak annemi beni döv tamam bırak yeter ki bırak annemi.

Kadın zemine düşmüş ağızı gözü kanlar içindeyken yüzü morluklar içinde kalmıştı. " Hayır Ömer sakın oğlum!" Ömer gözü yaşlı annesine baktı.

" Annem ben sana nasıl kıyarım ki ?(!)"

" Sizin bu anne - oğul ilişkinize bayılıyorum amına soktuklarım! " Kahkaha atıp Ömer'i bileğinden tutuğu gibi kendine çekti Berat İplikçi.

" Gel bakalım piç! Birazda seni döveyim! Madem bu orospu için kendini feda ettin!" Gözleri ile yerde yatan karısını gösterdi.

" İşkencenin tadına bakacaksın Ömer emin ol acıtmak için elimden geleni yapacağım!!!!"

Kadın kocasının öyle dediğini duyunca zor bela yattığı zeminden kalkıp çocuğunun ayak bileğine sarıldı. "Bırak çocuğumu onun bir suçu yok Berat!" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla.

" Yalvarırım bırak!!" Berat İplikçi merdiven basamağına basacaktı ki Demet'e döndü.

"Eee sıktın artık seni kaşar!" Deyip ayağa ile karnına vurdu.

Kadın iki seksen onlardan uzaklaşırken iki büklüm karnını tutuyordu. "ANNEM!" deyip annesinin yanına gidecekti ki Berat İplikçi onu tuttu.

" Anneni düşünene kadar kendini düşün piç! Bak ona onu senden daha kötü yapacağım! Bak ona!!" Parmağı ile kadını göstermişti.

Her şeye rağmen annesinin yanına gidecekti ki babası kulağını yakalayıp çevirdi. " Ben ne diyorum lan sana he?!" Acıdan yüzünü buruştursa da annesini düşünüyordu Ömer.

" Tamam sözünden çıkmayacağım  hiç bir zaman ama annemi rahat bırakacaksın gerekirse beni döv baba anneme dokunma!"

Keyifle güldü pala bıyıklarını avucunda toplayıp gerisi geriye bıraktı.

" Tamam kabul zaten bu da her boka ağlıyor umarım annen gibi sende değilsindir. Eğer öyleysen bu sikik karıya döner üstüne de seni döverim Ömer!"

Kafasını sağlayıp babasına baktı. " Hiç kıkım çıkmaz!" dedikten sonra annesine baktı çaresizce. " Annem iyi olsun da gerisi boş."

" Ellerini arkada bağla! " Ömer ellerini arka bel boşluğunda birleştirip babasının önüne geldi.

Berat İplikçi bir eliyle Ömer'in ellerini tutarken bir eliyle de Ömer'in kafatasını tuttu polisin suçlu götürmesi gibi Ömer'i de Berat İplikçi götürüyordu işkence odasına.

" Ağlarsan anneni daha beter yaparım dermiş miydim?!"

Ömer suçlu gibi işkence odasına giderken konuşmadı bile... Dediğini yapıp hiç ağlamadı sesiz sesiz ağlamaları dışında. Çünkü içten içe hala ölü annesini döveceğinden korkuyordu.

~Rüya Son~

Rüya boyunca ağlamıştı adam sesiz sesiz göz yaşları yanağını ıslatırken Müdür karnının üzerine çıkmış Ömer'in göz yaşlarını dili ile yalayıp siliyordu.

Gözlerini açıp köpeği ile karşılaştı " Allah razı olsun Müdür baba bir sen varsın şu bok hayatımda. Oğlum baba çok yaralı be! " Deyince köpek önce yanağından yalayıp sonra Ömer'in göğsüne yaktı bebek gibi.

" Ulan öpüyorsun ağızıma bal çalıp benden sevgi bekliyorsun çıkarcı mısın sen biraz?" deyip kafasını kaldırdı ve Müdür'e baktı.

Çarpık çarpık gülerek kafasını koltuğun tepesine geri koydu ardından da oğlunun yumuşak türlerini okşamaya başladı.

Gözlerini tavana diktiği o an yüzündeki gülümseme silindi. Yüzü duvar kadar sert olurken az önce gördüğü rüyayı düşünmeye başladı kara kara.

Müdür ise Ömer'in tüylerini okşaması nedeni ile gözlerini kapattı ve sahibinin onu sevmesine izin verdi.

-------

" Müdür bak seni öldürürüm beni Nehir'in odasına götür! Ya da izin ver gideyim yanına!"

Geldiği zamandan beri Müdür ' ü ikna etmeye çalışıyordu kadın. "Olmaz Defne hanım Ömer bey beni ebemin amına yollar o kadar daşak yok bende! Kusura bakmayın."

Ellerini masaya vurdu sert bir şekilde çatlak olan kolu acımaya başlasa bile umursamadı çünkü açıyı bile isteye kendisi çıkarmıştı.

Kollarını masanın iki yanına koyarak Müdüre baktı. " Müdür senin hanımını sikerim ha! Göreceğim dedim o kadar!!"

Müdür Defneye bakarak masadaki telefonunu eline aldı " Beni Ömer Bey'i aratmak zorunda bırakmayın Nehir'i ondan başkası görmesi yasak kesin talimatı var."

Müdürün yanına yaklaşırken konuşuyordu " ara lan ara aramasan adam değilsin kel! İster Ömer'i ara kıl kuyruk Ahmet'i ara ama ben o kızı göreceğim! Kel yanıma gel!!! "

Adam ona bakmadan telefonu kulağına götürdü " Ömer Bey-" demeye kalmadan böğürme başlamıştı adam "Aaaaaa!!!" Çünkü Defne adamın kel kafasını elma ısırır gibi ısırmıştı.

" Allah belanı Müdür sevişirken beni mi aradın lan?! Müdür ses ver aloooo!"

" Efendim Defne hanım aaaa!!!!" Bir kez daha kafasını ısırmıştı. " Sus bakayım kel!" Dedikten kafasına bir şaplak atmıştı müdürün Defne.

" Hoparlörü aç müdür? "

Adam Ömer'in dediğini yapıp masaya bıraktı telefonu ve kadından kurtulmaya çalıştı " Defne bırak kabak çekirdeğini! "

Kaşlarını çatıp Ömer'in dediğini anlamaya çalıştı kızıl. " Kabak çekirdeği? " " Müdür işte amına kodum! Müdür bırak gitsin son kez bir daha gelirse sürükleye sürükleye kapıya attın! " Diyerek telefonu kapattı.

Kadının morali bozulmuştu yüzünde ağlamaya yakın rüzgar esintisi varken Müdürü bıraktı ve odadan çıktı.

------

Defne yatağın kenarına oturmuş öylece duvara bakıyordu. " Defne abla iyi misin dokunsam ağlayacak gibisin ne oldu hem nasıl geldin Ömer'in izni olmadan? Yoksa Ömer seninle iletişime mi geçti?!"

Başını çevirip Nehir'e baktı yatağın kenarından tutarak güç alıyordu kendince ama gözleri ve titreyen dudaklarını ona ihanet etti.

Ağlamaya başlamıştı kadın.

" Nehir ben- " dediği anda kız ona sarıldı. " Defne abla ağlama ama bana ne oldu bir anlat ağlamadan belki bir çözüm yolu buluruz he?" Saçlarını okşuyordu kadının papatya.

" Hadi anlat bana. " Nehir'i üzmemek için göz içini sildi sarılırken ve kızdan uzaklaştı. " Tamam geçti bak hem ben seni görmeye geldim gelemez miyim canım?"

Gülümsedi.

Dişlerini arasından Nehir " Dökül Defne abla hadi (!)"dedi.

Kadın düğünün ilk gecesi Ömer'in kapısına dayandığını ve ona neler yaptığını anlattı küçük kıza.

Elini anlına vurarak gözlerini kapattı Nehir, Defne de ona şaşkın şaşkın bakıyordu. " Defne abla sen ne yaptın ya? Gel gel yukarı çık." Dediğinde kadın hemen yatağın kenarından kalkıp çekirge gibi yatağa atladı ve bağdaş kurdu.

" Tamam güzel bir hareket yaptığın düğün günü Ömer'e gitmen kocam dediğinde şaşırdığını söylüyorsun doğru mu?" Kafasını sallayıp " evet ama-"dediğinde küçük kız elini kaldırarak onu susturdu.

" Aması maması yok beni bi dinle git dediğinde gitmemen güzel bazı detayları anlattığın farkındayım gözlerini kaçırdın çünkü anlatırken bilmekte istemiyorum benim yaşım küçük çünkü ." Dedikten sonra kahkaha atmıştı Nehir.

Evet Defne detay anlatmıştı anlatırken Nehir'in Ömer ile bakışmalarını anlatacak değildi ya küçücük çocuğa.

" Ömer seni denemiş Defne abla sence Ömer seni Müdür ile aynı yere koyar mı? Birde korktuğunu söylüyorsun köpeklerden bayılacak şekilde."

Nehir çok pozitif bir çocuktu her şeye gülüyor mimikleri çiçek bahçesi gibi toz pembeydi konuşurken bile gülüyordu.

" Ama koyacaktı çok ciddi bakıyordu? " Nehir ağızını kapatıp gözlerini büyüktü Defneye. " Koyacaktı filan ne diyorsun sen Defne abla tövbe de." Dediği ama ağızı kapalı olduğu için sesi boğuk boğuk gelmeye başladı.

" Ne?" Kadın bilerek anlamazdan gelerek Nehir'in dikkatini dağıttı. Ellerini ağızından çekerek " yok bir şey abla."

" Dediğim gibi Ömer seni denemiş."

" Neden bu eminsin ki Ömer konusunda? " Dediğinde Defne Nehir'e o ide güleç bir yüzle " çünkü Ömer'i çok iyi tanıyorum." Dedi ama kadının yüzünün düştüğünü görünce kırdığı potun farkına vardı.

" Üzülme Defne abla ya ben eminim zamanla sende tanıyacaksın pamuk şeker gibi Ömer'i ben eminim."

Çapraz bir şekilde arkasını dönerek yastığın altından telefon çıkardı iPhone.

Elini havaya kaldırarak telefonu salladı. " İstersen Ömer'i arayıp konuşabilirim senin için?" Defnenin yüzü güleç güleç oldu.

Gülerken " nasıl olacak ki o sana da tavır yapmıştı Ömer?" diye sordu kıza kadın.

" Defne abla bana baksana bi bana kim dayanabilir? " Diyerek omzuna gelen saçı arkasına savurmuştu havalı havalı.

" Doğru söylüyorsun kimse sana dayanamaz hele ki senin bu tatlılığına!" Kahkaha atarak birbirine öpücük yolladılar.

" Gel yanıma abla şimdi hoparlörü açarsam anlar." Kadın hemen küçük kızın yanına gelerek kulağının önünde olan saçları kulak arkasına sıkıştırarak kulağını Nehir'e yapıştırdı küçük kız daha şimdiden uzaklaşmaya çalışsa da Defne onunla birlikte aynı yöne gidiyordu.

" Defne abla dur daha açmadı ya!"

" Olsun kız ben işimi sağlam kaza bağlayım da."

Gözünü devirerek Defneye baktıktan sonra bir iki dakika içinde Ömer telefonu açmıştı.

" Ömer seni çok seviyorum ben sadece sana naz yapmak istemiştim o da fazla kaçtı galiba? Kalbini kırdım özür dilerim."

" Yok ben özür dilerim Nehir." Dediğinde Ömer, Defne Nehir' den uzaklaşarak küçük kıza baktı ve ağızını oynatarak " Ömer senden özür mü diledi?" dedi işaret parmağı ile kızı gösterirken.

Kız gülerek kafa salladığında tekrardan Nehir'in kulağına yapıştı kulağın kenarındaki saçı kulak arkasına sıkıştırarak dinlemeye koyulmuştu kadın.

"Sen niye özür diliyorsun ki?"

"Boş ver sen niye aramıştın? Bir sıkıntı yok dimi lan?"

" Sesini duymak için Ömer hem de aramızı yapmak için aklım sende kalmıştı. Ama senin sesin bir kötü geliyor Defne ablayla bir şey mi oldu?" Nehir telefonu diğer kulağına geçirdi.

Çünkü Defne iyice yapışmıştı. Bacağına şaplak attı acıtmayan bir şiddete kaşlarını çatmıştı gülümsüyordu. Gözleri ile telefonu gösterdi Nehir 'de telefonunu tekrardan yer değiştirip kadının telefon konuşmasına izin verdi.

" Aramız seninle her zaman iyi papatyam ben sana küs kalamam ki. " Gülümsedi uzandı koltukta adam.

" Defne'ye gelirsek şuan düşündüm son şey bile değil Nehir. Herkes hayatına baksın benden dursunlar yeter."

" Ama düğün oldu Ömer?" Histerik bir gülüş attı Ömer.

" Evet oldu düğün gecesi bana geldi hanımefendi " kocamın yanındayım" diyerekten başım hafif güzeldi de kendi kimliği yerine Kemal olarak tanıttı kendisini bana."

Derin  bir iç çekiş.

"Nehir onun hayatı yalan dolan papatyam, bir şey söylüyorsa yüzde doksanı yalan yüzde beşi şüpheli inanma ona o yüzden. Yanında şuan biliyorum büyük ihtimalle de ağlamıştır."

Adam öyle deyince kız telefonu yatağa fırlatıp hoparlörü de açmıştı " Evet ağladı Ömer ama şey yani-"

" Heh! Bir tek ağlaması gerçek hatunun yıllar içinde ağlamasına da yalan katmışsa da onu bilemecem Defne bu her boku yapar."

Birbirine baktılar Ömer'in konuşması üzerine Defne ve Nehir.

Ama kadın başını telefona çevirdi. Pikeyi parmaklarıyla çekerek avucunda topluyordu. Nehir 'e de bakmıyordu çünkü Ömer'in anlattığı eski kişiyle şimdi kişinin anlattığı Defne arasında bir fark yoktu aksine daha kötü bir hal almıştı.

Ama Murat onu öyle bir acı içine sokmuştu ki Ömer'in aşkını ziyan ettiğinin farkına varmıştır kadın. Hayatında gördüğü Aşklardan daha gerçekti. Hatta en temiz "Aşktı." Ömer'in ki.

" Ömer ben konuşuyorum bir dinle beni adam gibi!"

Dediğinde Ömer uzandığı koltukta kahkaha attı sonra sinirlenip dişlerini arasından konuştu " Oraya gelirsem adamı açık net gösterim sana Defne (!) "

" Doğru söylüyorsun ben değişmedim hatta daha kötü oldum. Ama şu hayatımda gördüm en gerçek aşk tek aşk senin bana olduğun aşkınmış Ömer! Murat beni öyle bir hale soktu ki senin sevgin benim hayatımda gördüm ve kaybettim tek gerçek duyguymuş affet beni."

" Ya bırak Allah aşkına ben bu halde olmasam eski ezik sümsük Ömer olsam sen yine bana öyle davranırdın yalan mı?" Kafa sallayıp.

" Doğru sana yalan söylemek istemiyorum bundan sonra."

" Ne bundan sonra ne de hayatında ben yokum sana aşık adam olarak Defne gözün aydın."

" Ne?!"

" Seni seviyorum kızım! Tek kadına ait olmak yerine şimdi bütün kadınlar benim! Parasıyla yada parasız tek bir bakışımla bütün kadınlar altımda!"

" Lan sen eski ben olmuşsun adam! Yapma acı bana." Dedi yalvarır bir şekilde.

" Artık umurumda değilsin kendini bir şey sanma sadece seni gördükçe eski ezik Ömer'i görüyorum acısını da senden çıkarıyorum sen sanıyorsun ki Ömer bana aşık!"

Defne Nehir e baktı. Ağızını oynatarak " canı acıyor sakin ol." Demişti küçük kız.

Kadın tek kaşını kaldırarak telefona baktı ve yüksek sesle konuştu. " ULAN BU İŞ İNADINA BİNDİ ARTIK SENİ KENDİME AŞIK EDENE KADAR DURMİCAM ÇÜNKÜ SENİ İSTİYORUM KOÇ!"

Çarpık çarpık gülerek " Bende Defne hanım bende seni kendimden uzak tutmak için elimden gelen her şey yapacağım! "

" Hadi bakalım bu yarışı kim kazanacak! Ben istediğimi alırım oğlum!!"

Nehir araya girerek konuşmayı böldü. " Ay bir kural daha ben koyayım mı? " Dedi heyecanla bir telefona bir Defneye bakarak.

Kadın ve adam aynı anda " Ne kuralı?!" Dediler.

" Kim birbirine aşık olursa o günün akşamında karşı tarafa aşkını itiraf etsin mi? Kabul mü?" Dediğinde kadın küçük kızın yanağından makas aldıktan sonra göğsüne çekti ve başından öptü gülerek.

" Ben aşk defterini kapattım ne aşkı lan?!" İkisi bir aynı anda elleri sallayıp sessizce " He he (!) " dediler.

" Kabul mü Ömer? Lütfen kabul et lütfen! "

" Tamam lan seni kıracağıma kafamı kırarım!' dediğinde koltukta ayaklarını sarkıttı oturur pozisyona geçti.

" Hadi ben kaçtım papatyam karnım açıktı daha sipariş vereceğim."

Telefon kapandığında Nehir başını çevirip kadına baktı. " Defne abla ne yapacaksın benim planım yok ki Ömer ile konuşmadım henüz ? Konuşup aklındakileri anlasam?"

" Sen yine konuş Nehircim ama benim Ömer' den vazgeçmeye niyetim yok onu kendime aşık edeceğim."

"Aşık edeceğim diye daha kötü yapma aranızı?"

"Merak etme sen benim aklımda var bir şeyler ben istediğim şeyi almadan durmam sonucunda ne olursa olsun gerekirse Ömer ile yanarım." Yanağına öpücük kondurup yataktan kalktı.

" Hadi görüşürüz ortak." Dedikten sonra göz kırptı kapıya doğru giderken de arkasından bakan küçük kıza döndü ve gülerek el salladı.

Binadan çıkarken gözüne polis arabası ve arabanın yanında bekleyen bir kaç polis memuru gördü Defne.

Merdivenlerden inerken bir polis memuru elindeki dosyayı bakıp ardından kadına bakmıştı. Defne yürümeye devam ederken polis memurları da yanına geldi.

" Defne İplikçi siz misiniz?"

" Hay- evet benim. " İki gündür evli bir kadın olduğu aklına gelmiş hemen cevabı evet olarak değiştirmişti.

" Bizimle karakola gelmeniz gerekiyor hakkınızda şikayet var." 

Continue Reading

You'll Also Like

26.9K 5K 27
Yepyeni bir AlNaz kurgusu...
542K 11.4K 47
Beni seven tek insan oldu. Benim masum kalbim tek onu görürmüydü. Peki araf beni bırakırmıydı.
betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 212K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
348K 9K 13
Düzenleniyor! "Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa...