Mafyanın Bakıcısı

By serseri_arduc

123K 32.7K 13.2K

Bir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük... More

Mafyanın Bakıcısı -1
Mafyanın Bakıcısı -2
Mafyanın Bakıcısı- 3
Mafyanın Bakıcısı- 4
Mafyanın Bakıcısı- 5
Mafyanın Bakıcısı- 6
Mafyanın Bakıcısı- 7
Mafyanın Bakıcısı- 8
Mafyanın Bakıcısı-9
Mafyanın Bakıcısı- 10
Mafyanın Bakıcısı- 11
Mafyanın Bakıcısı- 12
Mafyanın Bakıcısı- 14
Mafyanın Bakıcısı-15
Mafyanın Bakıcısı-16
Mafyanın Bakıcısı-17
Mafyanın Bakıcısı-18
Mafyanın Bakıcısı-19
Mafyanın Bakıcısı-20
Mafyanın Bakıcısı-21
Mafyanın Bakıcısı-22
Mafyanın Bakıcısı-23
Mafyanın Bakıcısı-24
Mafyanın Bakıcısı- 25
Mafyanın Bakıcısı-26
Mafyanın Bakıcısı-27
Mafyanın Bakıcısı-28
Mafyanın Bakıcısı-29
Mafyanın Bakıcısı- 30
Mafyanın Bakıcısı-31
Mafyanın Bakıcısı-32
Mafyanın Bakıcısı- 33
Mafyanın Bakıcısı-34
Mafyanın Bakıcısı-35
Mafyanın Bakıcısı-36
Mafyanın Bakıcısı-37
Mafyanın Bakıcısı-38
Mafyanın Bakıcısı -39
Mafyanın Bakıcısı -40
Mafyanın Bakıcısı -41
Mafyanın Bakıcısı-42
Mafyanın Bakıcısı -43
Mafyanın Bakıcısı-44
Mafyanın Bakıcısı-45
Mafyanın Bakıcısı-46
Mafyanın Bakıcısı - 47
Mafyanın Bakıcısı-48
Mafyanın Bakıcısı -49
Mafyanın Bakıcısı -50
Mafyanın Bakıcısı -51
Mafyanın Bakıcısı -52
Mafyanın Bakıcısı -53
Mafyanın Bakıcısı -54
Mafyanın Bakıcısı -55
Mafyanın Bakıcısı-56
Mafyanın Bakıcısı -57
Mafyanın Bakıcısı -58
Mafyanın Bakıcısı -59
Mafyanın Bakıcısı -60
Mafyanın Bakıcısı -61
Mafyanın Bakıcısı -62
Mafyanın Bakıcısı -63
Mafyanın Bakıcısı- 64
Mafyanın Bakıcısı-65
Mafyanın Bakıcısı -66
Mafyanın Bakıcısı-67
Mafyanın Bakıcısı-68
Mafyanın Bakıcısı -69
Mafyanın Bakıcısı-70
Mafyanın Bakıcısı-71
Mafyanın Bakıcısı - 72
Mafyanın Bakıcısı-73
Mafyanın Bakıcısı- 74
Mafyanın Bakıcısı - 75
Mafyanın Bakıcısı- 76
Mafyanın Bakıcısı-77
Mafyanın Bakıcısı-78
Mafyanın Bakıcısı-79
Mafyanın Bakıcısı-80
Mafyanın Bakıcısı-81
Mafyanın Bakıcısı-82
Mafyanın Bakıcısı-83
Mafyanın Bakıcısı-84
Mafyanın Bakıcısı-85
Mafyanın Bakıcısı - 86
Mafyanın Bakıcısı - 87
Mafyanın Bakıcısı -88
Mafyanın Bakıcısı-89
Mafyanın Bakıcısı - 90
Mafyanın Bakıcısı-91
Mafyanın Bakıcısı-92
Mafyanın Bakıcısı -93
Mafyanın Bakıcısı-94
Mafyanın Bakıcısı -95
Mafyanın Bakıcısı -96
Mafyanın Bakıcısı -97

Mafyanın Bakıcısı- 13

1.5K 517 340
By serseri_arduc


Yazardan

Adam müdürün odasına kapıyı çalmadan bodoslama girmiş koltuğa oturmuştu. Şimdi ise masada bulunan küçük basketbol potası ile oynuyordu.

Oynamaya devam ederken de konuşmaya başlamıştı Ömer. " Müdür müdür nasılsın müdür ? "

" İyi-"adamın konuşmasını kesen Ömer'in yine kendisiydi.

" Ben sana demedim mi lan?! Bu binanın adını değiştireceksin diye it?!"

Potanın içine basketbol topunu atarken işaret parmağını düğmede bekletip gözlerini yuvalarından çıkartarak psikopatça baktı müdüre.

" Ama Ömer bey babanız dedi ki çocuklar geldikleri yeri unutmasınlar. Bende değiştirmedim sonuçta burası çocuk yetiştirme yurdu."

Ellerini karnının üstünde birleştirerek dudaklarını büktü ve arkasına yaslandı.

" Allah Allah bak şu Allah'ın işine ilginç." Dedi gülerek ardından müdüre bakarak " müdür senin hiç çocukların var mı?" Adam ' evet' anlamında başını  salladı. 

" Peki o çocuklarının bir anda ailesi yok olsa sen yada başka biri fark etmez. Dünyası yıkılsa o çocuklarının? Ve bir anda yetiştirme yurdu vays! Güzel fikirmiş ben bunu bir düşüneyim. " dedi ve adam bir kaç dakika derin düşüncelere daldı.

Zemine bakıyordu boş boş.

"Ömer Bey?" Dediğinde müdür Ömer kendine geldi. " Ha pardon ya ben biraz gel git akıllıyım da ne diyordum? "Dirseğini masaya koyarak parmağını şıklatı.

"Ha hatırladım ve bir yavşakkkk müdür  gelse dese ki; geldikleri yeri unutmasınlar sonuçta burası yetiştirme yurdu. " Kıs kıs gülüyordu adama kafasını sallayarak Ömer. ' Yavşak' kelimesini de uzatmıştı.

" Ulan demezler mi amına koyduğumun çocuğuuuu?!! Sen nereden geldin?! Sende yetimhanede büyümedin mi müdür!!!?" Cümlesi bittiği anda elini masaya vurdu.

"Ama-" masaya yaklaşarak müdürün kravatını tuttu Ömer gözlerini büyüterek psikopatça sırıttı. " Bana öyle bakma ikimize fazla bu koca dünya!" dediğinde kravatı gevşekti.

" BU ÇOCUKLAR YETİMHANE NEDİR BİLMEYECEKLER MÜDÜR!!" Kravatı sonuna kadar sıktı Ömer. " BU ÇOCUKLAR NOMAL BİR HAYAT YAŞAYACAKLAR MÜDÜR! HA OLURDA İLERDE İT KOPUK OLURLAR ORASINI BİLEMEM! AMA BU ÇOCUKLAR! AİLE SEVGİSİ YAŞAYACAK YARIN BUGÜN OKULA GİTTİLERİNDE  HİÇ Mİ İNSAN OĞLU DEMEYECEKLER Kİ BUNLAR YETİMHANEDEN GELMİŞ YETİMHANE ÇOCUĞU!!! ANLADIN!!" 

Müdür elma gibi kıpkırmızı okurken boğulmanın eşine gelmiş dili dışarı çıkmıştı Ömer'in gözleri müdürün diline kaymıştı.

" Ana sarımsaklı yoğurt yemiş of! Leş gibi sarımsak kokuyor lan ağızın! " Yüzünü buluşturarak başını yana çevirdi ve müdürü koltuğa fırlattı.

Adam ölmenin eşiğinde canını kurtarmanın yanı sıra nefes almaya çalışıyordu.  İşaretli parmağını uzatarak adama doğru.

" Yat kalk sarımsaklı yoğurta dua et sen bütün heyecanımı kaçırdı kokmuş ağızın! Bir daha da benim lafımın üstüne laf söylersen o sıçtın bokları sana yediririm müdür! Hadi eyvallah!"

Odadan çıkarken masada ki küçük basketbol potasını aldı eline. "Bunu  alıyorum müdür oynadıkça sana söver söver rahmetli iyi oroospu çocuğuydu derim hahaha bayılıyorum kendime ya."  Kahkaha attıktan sonra.

Kapıya yaklaşıp kapı kolunu tuttu " müdür buraya bir  daha gelişim yıkım araçlarıyla olacak! Son kez anın tadını çıkar şöyle bir ailenle vakit geçir güzelce." Göz kırptı ve kapıyı açmasıyla Defnenin ayaklarının önüne yayılması bir oldu.

Kadın zeminde adamın sıfatına bakarken kuş bakışı adamda ona tepeden bakıyordu. " Defne ne yapıyorsun Defne?"

Kızıl omuz sikerek ellerini karının üstünde kenetledikten sonra rahatlıkla. " Hiç seni diyordum ne yapacağım? " Dedi ve gözlerini kaçırdı. Parmak ucuyla oynamaya başladı.

Gözlerini tekrardan adama dikti kadın. '' Yalnız bir şey diyeceğim sen aşağıdan bakınca da çok güzelsin adam..." Parmak uçlarını dudağına götürdükten sonra öptü onları " Müko adamsın vesselam! "  Kahkaha atıp güldü Ömer'e bakarak.

" Aşağıdan bakınca neyim sana müko gelmiş olabilir sana Defne? Hadi hadi kalk."

" Cücük dermişim ama demiş kadar oldum şuan hahaaha. "

Kadın gülerken adamın gözleri açılırken ağızı da aynı anda açılmıştı. Beklemiyordu böyle bir cevap doğrusu.

" Dafneğ!! Al kız sana bardak buldum!" elinde bardak Kemal gelmişti odaya. " Vışş! Kapı açılmış la. " diyerek şaşırmış Bir ifadeyle Defneye baktı.

Sonrada Ömer'e.

" Metin nerede Kemal?" Boynunu eğdikten sonra ellerini önünde bağladı. " Çocukların yanında abi. "

Adamının nerede olduğunu öğrenen Ömer. Defnenin üstünden atlayarak odanın dışına çıktı. " Ya insan bir beni kaldırır Ömer!" diye bağırdı giden adamın arkasından.

"Beni ilgilendirmez nasıl düştüysen öylede kalk!" dedi ardından da ekledi. "Kemal'im kaldır şunu!" diyerek emretti adamına Ömer."

Kemal Defneye elini uzatırken " kız Osmanlı Devleti bile bu kadar çabuk yıkılmadı bu ne hız?" Defne gülerek. " Ya ." Kemal." dedi kalkmaya çalışırken kadın. Ama korumanın "bal" demesiyle kızıl tekrardan gülerek zemine düştü. " Ne? ""Yağ dedin ya bende bal dedim nasıl müko dimi kız?"

" KEMAL DEFNE ORAYA GELİRSEM SİZİ EBENİZİN AMINA GERİ SOKARIM LAN HADİ!!"

Anında Defne ve Kemal birbirine baktı. Aynı anda " Vallahi hepsi Kemal'in yüzünden Ömer!  Ne münasebet sen beni kıskandın için öyle diyorsun Defneğ! Hepsi bu turunçgiller mercimek köftesi yüzünden abim!! "

-------

Adam bizzat yaşadığı odanın kapısını geldiğinde derin bir nefes aldı ve elini kapı koluna atarak kupu çevirdi.

Odanın içine girdi çocukların hepsi Metinin etrafında  toplanmış Metini dinliyorlardı.

Metinin gözleri Ömer'i bulduğunda gülerek başını salladı.  " Hoş geldin abi." Der demez çocukların hepsi Metinin etrafını boşaltarak Ömer'e koştular.

" Ömer abi hoş geldin! Ömer abi iyi ki geldin seni çok özledim. Ömer abi bugün yine çok yakışıklısın! Oo reis yakıyoruz bugünde! " Adam çocukların ağızından çıkan kelimeleri tek tek dinlerken yüzünde gülümseme çarpık gülüşü eksik olmuyordu.

Yakınına gelen çocukları çömelip dizine oturduktan sonra öptü, kokladı yanaklarından öpücükler aldı.

" Metin adamlara söyle çocukları başka yere  götürsünler hatta bizim lunaparka götürün   bu bina yıkılacak!"

Arkadan bir erkek çocuğu bağırdı. " Ama Ömer abi burası yıkılırsa biz ne olacağız? Bizim gidecek yerimiz yok ki."

Buruk bir tebessümle " Çocuklar açılın bakayım biraz. " dedikten sonra arkadaki erkek çocuğu gün yüzüne çıkmıştı. Esmer tene, mavi gözlere, yanağındaki gamzesinin oluşu yüzündeki yanık izini kapatmıyordu bir türlü. Boydan boya çocuğun sıfatı yanık iziydi.

" Söyle bakayım Alican ben sizi bugüne kadar tek yada yalnız bıraktım mı?  Korkma aslan parçası. "  Gözleri diğer çocukların üstünde gezdirerek.

" Hatta sizde korkmayın çocuklar burası yıkılacak olması gerektiği gibi bir yer olacak bana güvenin ben sizi ölene kadar bırakmam. Eminim sizde çok seveceksiniz yeni evinizi."

" Oley!!!!" Çocuklar hep bir ağızdan bağırırken Ömer onların buraya ' Yetiştirme Yurdu ' olarak bilmesini istememiş ve ona hep ' ev'  olarak söylemişlerdi.

Çünkü onlarında bir ev sıcaklığına ihtiyacı vardı aile ortamına... bırak çocukları kimseye tek edinmişti bu binaya yetiştirme yurdu. Müdüre tepkisi bu yüzdendi zaten burası evdi yetişme yurdu değil! Haftanın her ' Çarşamba'  günü gelir vakit geçirir bir abi edasıyla onlara fark ettirmeden uzaktan ve yakından ilgilenirdi.

" Oy anam çok yoruldum." diyen Kemal'e Ömer başını döndürdü kadın ile adam soluk soluğa kalmıştı. " Nedir bu haliniz la? "

" Abi koşma yarışına girdik de turuncu mercimek köftesi beni yenebileceğini düşürdü haspam!" dediğinde çocuklar Kemal'in bu söylediğine kahkahayı basmıştı.

" Sus be zaten buraya gelene kadar kaç tane  çelme taktın bana! Hiç adil oynamıyorsun oğlum! Ay soluk soluğa kaldım!" Soluklamaya çalışırken Defne Kemal de nefes nefesti.

" Eheeeeeeeeehe biliyorum hem abimim çok sevdiğim bir sözü vardır " sen adilsin diye karşı tarafın adil olmasını bekleme."  Ben sana adil oynayacağım yada öncelik tanıyacağım  dedim mi? Yoo demedim hadi git şimdi bir köşeye sin ağla zırla zaa." Defne başını kaldırdı korumanın yüzüne baktı. Sinsi bir ifadeyle.

" Senin abin değil artık o başkasının abisi oldu zaa!"

Kaşlarını çatıp " Defne!!" Kadın ise gülerek" ne yalan mı Ömüş yeni koruma aldın hatta o senin hayatını kurtardı sende ona aslanım dedin."

Kemal açılan ağızını elleri ile kapatırken gözleri de hemencecik dolmuştu. " Abi (!)" 

"Kemal dinle oğlum beni." Diyerek ayağa kalktı kucağına kalan bir erkek çocuğu ile kız çocuğu ile.

Adamı ağızını kapatıp ağlaya ağlaya dışarıya çıkarken Metine baktı  ardından da adam başıyla işaret çaktı Kemal'in peşinden gitmesi için.

" Ömer ben şaka yapmıştım ama."

" Sen şaka yapma  hatta biliyor musun sen en iyisi benden ve Kemal' den uzak dur Defne Kemal'in kalbi buradaki çocuklarla eş değer! Onun kalbi her zamanki kırdığın kalplere benzemez!" Dediğinde kucağındaki çocukları yere indirip teker teker başlarından öptü.

" Aslı Nehir nerede prenses? " dedi hemen ardından.

"Ömer abi hala konuşmuyor, yemek yemiyor bizimle iletişime girmiyor odasından çıkmıyor varsa yoksa senin aldığın pofuduk ayı ile oynuyor ve sürekli ağlıyor."

dediğinde Aslı ' ya göz kırptı belli belirsiz ve kafa sallayarak Defneye bakmadan yürüdü gitti. 

Kadın ise arkasından baka kaldı öylece. " Ah Ömer ah sen nasıl dayandın bana bunca yıl? Ben nasıl dayanacağım şimdi? Şimdiden canım çok yanıyor."

Yanındaki Aslı Defnenin kolunu çekiştirerek " Abla üzülme Ömer abi özünde çok iyi bir insandır aslında  onu da bizim gibi sevmemişler ondandır böyle oluşu."

Kadın buruk bir tebessümle çocuğun hizasına çömeldi. Ellerini tutarak gözlerinin içine baktı. " Biliyorum Ömer'in böyle olmasının en büyük sebebi de benim aslı ona çok kötü şeyler yaptım zamanında." dedi başını eğeleyerek.

" Kalbini kırdım, görmedim dalga geçtim aşağıladım, yardım isteğinde ' nasıl düştünse öyle kalk.' dedim. Onun sevgisine inanmadım ben aslı inanmadım! Umut verip diğer gün bir hiç gibi davrandım ben bu hayatı ona zehir ettim aslı."

Küçük kız çocuğu elini çekip Defneyi çenesinden kaldırdı ve ona bakmasını salladı." Şimdi Ömer abi de sana aynıları yapıyor dimi?" Kızıl kafa sallamakla yetindi. " Peki şimdi ne değişti Defne abla?"

Genç kadın tereddüt bile etmeden çocuğa dedi ki "Bir gün kriz geçirdi Ömer arabanın içinde kriz sonrası uyuya kaldı bende yüz hatlarını sevdim uyandırmadan o kadar güzeldi ki yüz hatları... Kalbim çok hızlı çarptı aslı." 

Çocuk düşünür gibi yaptı "acaba hasta mısın ki? "Dediğinde Defne " Ya" diyerek yanağından öptü kızı gülerek.

" Yok aslı yok bir tanem, eğer sancısı olmasa beni Ömer abinin yanına götürür müsün?" Kafa sallayıp elinden tuttu kadını Aslı ve arkasından çekiştirdi.

" Hem biliyor musun? Nehir' in yattığı oda Ömer abinin yattığı odaymış zamanında." Kaşları havaya kalkarken girmek için can attı o odaya Defne.

Sessizce açık olan kapının arasında geçerken Defne Aslı onu orada bırakıp kaçtı." Niye kaçtın yav aslı (!) " dedi ama Ömer'in sesi ile bir duvara sindi ve dinlemeye koyuldu.

Küçük kız çocuğu  dizlerini karnına kadar çekmiş kollarını da bacaklarının çevresinde bağlamış Ömer'i dinliyordu . Saçları sarışın, gözleri mavi renkteydi Nehrin, üstünde de mavi ceket dizlerinin üstünde biten mavi bir elbiseye sahipti kız ,son olarak da saçlarının üzerinde mavi bir bandaj da takmıştı.

" Sarı papatyam  sana hiç yakışıyor mu yemek yememek? Ağlamak? Tek başına burada takılmak arkadaşların varken?"

" Ama Ömer ben öleceğim biliyorsun ben ölürken de arkamda arkadaş bırakmak istemiyorum." Kız çocuğu öyle derken Ömer'in sesi titremişti.

" Yo yo  sen ölmeyeceksin öyle deme Papatyam ben seni yaşatmak için her şeyi yapacağım söz veriyorum sana."

Defne yutkundu.

" Neyse Ömer sen ne yapıyorsun? " dediğinde adam başını küçük kızın dizine koydu. Kız da hemen anlamış bacaklarını uzatıp Ömer'e yer açmıştı tabi.

Nehir Ömer'in saçlarına elini daldırıp usulca sevmeye başladı.

" Nehir Defne yanımda ama ben bir şey yapmadım inan bana ne olur? Ben hatta kaçtım ondan yıllarca yaşadığını bilmek yetiyordu bana. Ama yanımda şimdi de abimin sevdiği kadın olacak. Dışarda herkesin yanında benim eşimken geceleri onun yanına gidecek Nehir. Bana da sadece her zamanki gibi izlemek düşecek."

Kız Ömer'in saçlarını severek. " Peki Ömer anlattın Defne ile şimdi ki Defne nasıl sana karşı?" Her bir anda kız durmaksızın adamın saçını seviyordu.

" Sever gibi ama Defne bu nehir bugün sever yarın ağızıma eder güvenemem ona ben bir kere o boku yedim Papatyam aşk meşk işleri geçti benden artık Defne'nin yolu açık olsun..."

" Üzülme Ömer ben seni severim ki hep! Hem unutma otuz yaşında ben seninle evleneceğim söz verdin bak." 

Adam isterik bir gülüş attı " Sen bugüne kadar papatyam ben yaşlı bunak olurum. Beğenmezsin sonra beni."

Nehir Ömer'in saçını öptü. " Ben senin kalbini seviyorum İplikçi. " Adam burnunu çekerek küçük kızın dizini öptü.

" Ulan bu sözü Defne' den duymak için ömrümü verdim sebepsiz yere! Kadere bak sarı papatyam söyledi bana bunu."

Defne duvar dibine çökmüş dizlerini karnına çekmiş kafasını da duvara yaslamıştı genç kadın. " Nehir Defnenin bana yaptıklarını bende ona yapıyorum onu görmek canımı acıtıyor çünkü. Ne kadar zavallı olduğumu hatırlatıyor bana. Tek tek bana ne yaptıysa bende ona yapıyorum belki canı acıyor belki dalgaya alıyor beni bilmiyorum. Ama yapıyorum işte amına koyayım!"

" Nereye kadar gidecek bu böyle Ömer?" dediğinde adam küçük kızın kucağına iyice sindi yerinde hareket ederek.

" Ben ölene kadar Nehir ben ölene kadar... Belki ben ölünce sever beni..." Ömer ağlamaya başlamıştı. " Nehir ben Defneyi çok sevdim lan! " dedi. " Ama şimdi sevmiyorum! " deyip kızın bacağından kaldırdı başını.

Tehditkar bir şekilde işaret parmağını kıza salladı ona bakıp. " Bana bak sende beni üzmeyecek arkadaşlarınla vakit geçirecek yemek yiyeceksin! Yoksa külahları değişiriz! " Nehir başını salladı " tamam Ömer yeter ki sen üzülme." Deyip sarıldığında adam da ona sarılıp boynunu öptükten sonra.

" Oh mis! Anasını satayım şu hayatta tek kadınsın beni üzmeyen!" Defne derin bir nefes alıp sakladığı duvar dibinden çıktı göz yaşlarını silerek.

" Ömer bende gelebilir miyim?" Dediğinde onlara yaklaşmıştı Defne.

Başını Nehir'in  boynundan kaldırıp kadına baktığında Nehir de bakmıştı kızıla. " Oha ablaya bak çok güzel Ömer." dediğinde adam kaş göz yaptı.

Ama Nehir omuz sikerek yanına çağırdı kadını. " Otur otur Ömer'in yanına otur!" deyip Defneyi Ömer'in yanına oturduğunda  gözlerini kısarak baktı ikiliye.

Adamın üstünde buz mavisi bir tişört altında ise koyu renk kot pantolon varken sol kolundaki dövme tişörtün altına uyum sağlamış azıcık kendini gösterme fırsatı bulmuştu. Adam bu kombi ile güzel gözükürken uzayan sakalları ise giyim stili ile harika gözüküyordu.

Kadın ise V yaka göbek üstü resimli bir beyaz tişört  altına kot pantolon giyerken saçlarını da alt kuyruğu yapmıştı sağ bileğinde ise gümüş renginde bir bileklik vardı.

" Kalkın bakayım ayağa! " Ömer ve Defne birbirine bakarken Nehir bir kez daha emretti.

Kadın ve adam ayağa kalkarken "  yataktan biraz uzaklaşın ortaya gelin fotoğrafınızı çekeceğim ikinizin çok güzelsiniz çünkü... Uyumun dibi! "  Dedi heyecanla.

"Nehir kızıyorum ama!!" Olduğu yerde durup arkasını dönerken.

" Bende sana kızıyorum ama Ömer!"  dediğinde adam ve kadın Nehir'in gönlünü yapmak için yan yana durdular.

Aradaki boşluk bir insanın varlığı kadardı. " Ee biraz yaklaşın hatta dur Ömer yaklaş elini ablanın omzuna at." Burun kıvıra kıvıra omzuna attı yüzünü başka yöne çevirerek .

" Bu ne ya Ömer askerlik arkadaşı gibi beğenmedim ben cıks daha samimi istiyorum ben fotoğrafları. Ömer lütfen üzme beni." dedi dudak bükerek.

" Fotoğrafı size bırakıyorum hadi bakalım gençlik bana telefon verin." deyip elini uzattığında şirince gülümsedi parmakları ile ' ver ver ' yapıyordu." Seninle sonra görüşeceğiz küçük hanım." dedi parmağını sallayarak.

Defne ise sevinçle telefonu cebinden çıkardı. " Yaşasın ilk defa fotoğrafımız olacak Ömer." Nehir 'e telefona verirken adam ise kadına ters ters bakıyordu.

"Hadi poz verin." Telefonun kamerasını açıp Ömer ve Defneyi kadraja alırken  " Ömer gül biraz aaa." dedi Nehir.

Ömer'in yönü Defneye dönükken her ikisi de poz verdi.

" Çektim!!!" Deyip kadına telefonunu verirken Nehir kollarını açarak " Ömer kucak!! " dediğinde adam da onu kucağını aldı.

" Ömer çok güzel çıkmışıyız bak! " dedi telefonu ona uzatarak.

" İstemez!" dediğinde fotoğrafa bakmadan Nehirle konuştu. " Gel bakalım sarı papatyam bugün seninle evimize gideceğiz-"

" Çünkü bugün Çarşamba ve ben seninle kalacağım!"

" Evet!" Dediğinde Nehir ona sarıldı ve adamı öpücüklere boğuldu. 

Küçük kız arkada kalan kadının onlara baktığını gördü. Ve gözleri ile yatak başlığındaki duvarı gösterdi gülerek.

Defnenin gözleri fal taşı olurken elleri de titremeye başlamıştı heyecandan... Bu gördüğüne inanmıyordu genç kadın!





                                                                             
Nehir...

Continue Reading

You'll Also Like

29.9K 439 12
E:kokun nefesimi kesiyor gece... G:ağam biri görecek yanlış anlaşılacak E:bana aitsin yanlış anlasalar ne yazar G:ağam lütfen... E:gece sen benim iç...
348K 9K 13
Düzenleniyor! "Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa...
808K 65.9K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
88.6K 3.7K 31
İş görüşmesine giden Hera, sabah uyandığında kendini şirket sahibi Alexander Clark'ın evinde bulur. Alexander'ın itaat arzusu yüzünden bu evde oldu...