Ömer'den
" Düzgün konuş lan kim var senin karşında it herif?!"
diye bağırıyordu bana sanki karşımda bir varlık varmışçasına! 'İtmiş' her varlık olduk da bir senin oğlun olamadık Berat İplikçi!
Gülerek.
" Vallahi karşımda sen varsın sende her boka benziyorsun!!" Kemal kıs kıs güdü benim bu söylediğime ama bakışımla göz göze gelince başını öne eğdi.
" Ömer!!!! Kendine gel!!! Berat İplikçi ile konuşuyorsun!!!!"
' Sikerim bütün İplikçilerin amını!' iç sesim de haklıydı benim gibi!
" Sikerim bütün İplikçilerin amını!" Dedim sinirle o adam da benden cevap bekliyordu ama bunu değil.
" Ne diyorsun lan sen orospu çocuğu!!!" Dediği gibi bir tokat attı ki Defnenin kucağına düştüm.
' Bu kız niye hala yerdeydi lan!?'
Ağırlığımı vermemek için götümü kaldırdım iki elimi yana koyarak kalçamı havaya kaldırdım İstanbul Köprüsü olmuştum amına koyayım.
" Defne altımdan çık şimdi hadi güzelim (!)" dedim Berat İplikçinin duyamayacağı sesle.
Yan gözle baktım kafasını sallıyordu.
" Defne hadi!"
Yine aynı şekilde kafa salıyordu. ' hayır ' anlamında.
" KEMAL DEFNEYİ AL ÇABUK ÇIKIN EVDEN!"
" Hayır Ömer bırakmam seni burada!"
Bir kahkaha sesi geldi kulağıma gözlerimi çevirip ona baktım kahkaha atıyordu götünü , ağızını ayrı siktim piç! Adını koymadım bir keyif vardı yüzünde.
" Vay Ömer neden geç kaldın belli oldu şimdi.
Kaşlarımı çattım.
" Ne diyorsun sen?" Pişkin pişkin gülü2yordu karşımda sanki ayı yogi oynuyordu lan karşısında!! Neye gülüyordu bu niye?!!!
" Demek yol boyunca bu doktoru siktin!!! O senin yengen yengen!" dedi.
' Ben bu bakışı biliyorum hayır hayır! Ve bu gülüşü de!'
Kemal ve Metine dönüp.
" Alın şu kızılı bir odaya kitleyin Ömer'le işim bittikten sonra onun tadına ben bakacağım!" Kemal ve Metin bana baktıktan sonra gözlerimi açıp kapattım.
Korumalar gelip Defneyi alırken.
" Ömer yapma kendine gel! Ömer bu sen olamazsın bırakın be beni bırakın Ömer! " bağırıp çırpınıyordu.
Kafasını arkaya çevirip gözleri ile bana yalvarırken dizlerimi karnıma çekerek kollarımı dizlerime sardım böylece köprü sıfatından oturur pozisyona geçmiş oldum.
Hala bana bakıp çırpınırken.
" Kusura bakma her koyun kendi bacağından Defne kendi canım varken seni düşünecek değilim."
Giden Defneye çarpık gülüşümle el salladım.
" Hayvan geri zekalı herif!" Gülüyordum ama gözlerim pantolonun kemerini çıkaran adama babama kaydı. Konuşmasıyla anladım kadarıyla onunda gözleri babama kaymıştı.
" Bir tane de benim için vur acıma!"
' Gördün mü Ömer? Bir insan yedisi de neyse yetmişi de o! Defne bu yapacak bir şey yok!'
Döndüm ve Berat İplikçi' ye dedi ki. İşaret parmağımı kaldırarak.*
" Senden bir şey istiyorum ilk defa merak etme senin de çok zevk alacağın bir şey."
Kaldırmış olduğu kemeri indirdi ve kaşlarını çattı.
" Neymiş o?"
" Hem beni dövecek hem de bu kıza ne kadar güçlü olduğunu gösterebilirsin hem de biricik oğlunun gözünde bir kat daha yükselebilirsin? Bir taşla üç kuş hep yapmak isteğin şey zaten..."
İlgisini çekmiş olacak ki kaşlarını çattı oğlunun gözünde yükselecek ya it oğlu it!
" Beni her zamanki gibi oğlunun yanına odasına götür onun gözünde döv ama bu sefer bu-"
Gözlerimle Defneyi gösterirken başımı ona çevirdim.
" Ama bu sefer bu kızıl da odada olacak ve izleyecek kabul müdür 'ün
Keyifle kafa salladı.
" Güzel!" Deyip yerimden kalktım. Adam asansörle çıkarken ben de merdivenleri çıkıyordum onun sinirlerini bozmak benim için zevkti çünkü beklemek ona göre bir işkenceydi. İş adamları bekletilemezdi götümün iş adamı
Kemal ile Metin Defneyle başka bir asansöre binerken o adam başka bir asansöre biniyordu.
' Her olduğu ortama sahiplenirken rahatlığına çok önem veriyordu tek hücreli amip 'in evladı!!'
Eli yedinci kata çıkmaya devam ederken Kemal Defnenin kolunu kan gren edercesine sıkıyordu belki de etmişti bile onlara bakmadan konuştum.
" Kemal serbest bırak kolu Metin odada Kemal'e sahip çıkma işi sende Defne sadece izleyecek her bir gözünü bile kıparsa sike sike seni kadın yaparım oğlum!"
Sözlerim bittiğinde asansörün kapısı da kapanmıştı.
Yayıla yayıla odaya giderken o adam kesin beni bekliyor ve de sinirden saldırgan köpek olmuştur kesin.
Gözümün önüne o yüz ifadesi gelince keyiften dört olarak adımlarımı keyiften daha yavaşlattım mümkünse kaplumbağa hızında gidiyordum.
Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde pişkin pişkin gülüp çarpık çarpık güldüm benim gülüşlerim onun moralini bozarken daha çok sinirli oluyordu.
' Bayılıyorum kendime şerefsizim!'
İlk önce elimi kaldırıp.
Yatakta yatan abime selam verdim.
" Merhaba abicim nasılsın? Bak şimdi sevgili babacığın senin için neler yapacak!"
Göz devirip burun kıvırdı ve önünde bulunan kitabı okumaya devam etti.
'Bu da başka bir it çeşit' i işte ne yapacan?" Beni çok seviyorlar sorma durum leyllaaaa!'
Üstümü çıkarıp yere attım ellerim gömleğimin düğmelerine giderken arkamı Berat İplikçi ye döndüm. Sırtımdaki yaraları görmesini istemiyordum hatta bana acımasını hiç ama hiç istemiyordum!
" Dön arkanı eserimi kızıl taş kaşar da görsün!? "
Ama sıçıp sıçıp amını sıvadım adam keyifle dönmemi bekledi.
Tam karşımdaki duvardaydı Kemal, Metin , ve Defne'nin canını acıtmadan sıkı sıkı tutuyorlardı.
Gömleğin düğmelerini açarken önüme döndüm ve tamamen düğmeleri açtım.
Omuzlarımdan sıvarken Defnenin tiz sesini duydum.
" Bu ne be?!!!!! "
Çığlıklar eşliğinde elektrik şoka giderken masaya oturdum ve adamda makinenin başına geçip çalıştırdı makineyi.
" Başını masaya koy! "
Sevinçle ellerimi birbirine çarptım.
" Elektrik şok en sevdiğim yaşasın!!!" deyip keyifle masaya başımı koydum.
O adamda kabloyu birbirine sürterken Defnenin çığlığı ile ona döndü.
" SUSTURUN ŞU KADINI ZEVKİMİN İÇİNE EDİYOR! "
diye bağırınca onu sinir edecek bir kelime daha söyledim.
" Aman boş ver anne sende işine bak." Kafamı iyice yerleştirip güldüm.
Kabloları şaklarıma doğru getirirken konuştu kabloları birbirine sürte sürte.
" Ne annesi lan!!! " kahkaha atıp " siki olmayanlar genellikle kadın yada top oluyorlar sen daha iyi bilirsin baba!!"
" Sen şimdi görürsün " deyip ateş saçan kabloyu beynime aktardı.
" Oh oh birazda sola yap acayip iyi geliyor sana anlatamam babalık!" dedim .
Gerçekten rahatlıyordum çok iyi geliyordu. " Yapma!!! Yapma!! Yapma ya!!!" diyen Defneyi duydum! Ve ardından " dur bacım! " Diyen Metini.
Üç saat vücudumun her yerinde elektrik şok verirken elindeki elektrik şok aletleri masaya bırakıp bana özel yaptırmış olduğu işkence dolabının başına geçti.
" Uçuyorum amına koyayım heyt be! Oh yeah hangi yıldayız saygı değer verilerim?" dediğimin hemen arkasından başını kaldırıp köpekler gibi salladım.
Ve alt gibi kişnedim.
' Bu elektrik çok hoşuma gidiyor abi ya! Bir duble daha..."
Ayak seslerini duydum da babama ve güzel kafayla gülerek abime baktım orta parmağını havaya kaldırıp bana hareket çekti.
İçimdeki çocuk ses hemen konuşurken;
' Öğretmenim abim bana hareket çekiyor ya bir şey söyleyin hühüüüğ! ' (Ağlamaya başladı)
diğer psikopat iç sesim devreye girdi.
'Şuna bak?! Bir de kıvır istorsan! Şeytan diyor ki sahibimi kandır üstüne sal ümüğünü sıksın senin! erkek ol biraz erkek! Utanmasan anne diye ağlican oğlum!"
' Ama benim annem yok ki!!!'
demesiyle gözümden yaş düştü masaya doğru.
" Efendim bana elektrik ver (!) Elektrik ver..." Sinsi sinsi gülüp boynuma tasma taktı ve çekmeye başladı geri doğru!
Başım geriye doğru giderken gördüm yüz ise canım babamdı(!)
Boğuluyordu beni hiç kurtarmak gibi derdim yok daha çok destekledim boğuk sesle.
" Sık sık olmuyor böyle sık böyle! dedim ama Defnenin çığlıkları adamlarımın ayak seslerini duydum.
" Ölüyor gözleri kaydı ölüyor! Bir şey yapın ölüyor be!!"
Gözlerim kararırken Kemal ve Metinin silah tuttuğunu gördüm nişan almışlardı Berat İplikçi' ye doğru.
" Sakın!!!! Defneyi tutun eğlence daha yeni başlıyor!!!"
Kızıl bana doğru geliyordu. Kemal ve Metin ise kitlenmiş ona bakarken bir kolları ile Defneyi tutuyorlardı.
Babam gülerek beni boğmayı bırakırken tasmanın ucuna kolan bağlayıp beni çekti.
' Heyecandan nefes alamıyorum hahaaaaaaha!'
Tepetaklak arkadaşından giderken ayaklarım birbirine dolandı düşüyordum az daha.
" Abi izin ver bak ne olursun! " " Abim özür dilerim!"
Derken çoktan dizine sıkmıştı.
" Ah bacağım!" Diye çömelip yere düşerken sinirle bağırdım!
" KEMAL NE VURUYORSUN LAN BEN DAHA GÖTÜME GOTÜME KIRBAÇ YİYİP BABAM SİKİMİ ATEŞE VERECEKTİ!
deyince Ateş İplikçi kahkaha attı ve Metin onun üstüne yürümeye başladı.
" Sen ne gülüyon lan?! Sakat filan demem Allah'ıma kitabıma öldürür götüne pamuk tıkarım!"
" Oğlumu rahat bırak seni puşt!" demesiyle Metin silahın topuzu ile kafasına vurdu " sus lan pezevenk! "
Berat İplikçi yere bayılırken sırt üstü Metin boğazımdaki tasmayı çıkarır çıkarmaz Metine kafa attım. Kırılmıştı galiba burnu.
" Oğlum siz niye karışıyorsunuz lan benim zevk dolu dakikalarıma!"
Defne gelip yüzümü ellerinin arasına aldı masum masum bakıyordu gözleri bir koyu olmuştu bir farklı bakıyordu bana.
" İyi mis Ömer?"
" Değilim!! Değilim olamıyorum!! " Defnenin elini yüzümden ittim ve adamlarıma döndüm.
" Siz ne zamandan beri benim lafımın üstüne laf söyler olduğunuz!!?
Yerdeki kırbaç 'ı alıp Kemal' ç doğru gittim kırbacı havaya kaldırıp elinde döndürünce yüzünü çevirdi korku benim Kemal'im .
" Korkma Kemal'im korkma! " Dediğim gibi yüzüne kırbacı vurdum! Dizlerine de vurunca yere çömeldi.
" Ben size kaç kere dedim lan he!!!! Bu adama dokunmak yok diye! "
" Vur abi vur isteğin kadar vur ama ben istediğimi yaparım hele ki konu sen ve bu şerefsiz olunca!"
Başını çevirip o adama doğru tükürdü.
" Abi?"
" Sus ! " Deyip kolumu kaldırıp son hızla kırbaç darbesini yüzüne geçirdim.
Ağızı yüzü kan olurken o bokun üstüne düştü ve ağızında biriken kanı tükürüp başını kaldırmadı yüzü hep kırbaç darbesiydi.
Arkama bakmadan odadan çıkarken.
" Doktora gidin bir baksın cilasın sizi! Gözüme de gözükmeyin bir süre!!!"